Satılık bankalar artık Finansbank’ı zor geçer

Güncelleme Tarihi:

Satılık bankalar artık Finansbank’ı zor geçer
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2006 00:00

TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, yüzde 46’sını 2 milyar 774 milyon dolara Yunan bankası NBG’ye satılan Finansbank için "sektörün tavan noktasıdır" dedi. Daha yükseğine ulaşılmasının "zor" olduğunu söyleyen Canevi, bu fiyatlara bakıp da yabancıyla ilk evlenen bankalardan biri olmaktan pişman olmadıklarını vurguladı.

FRANSIZ BNP Paribas ile Şubat 2005’te ortaklığa giderek yabancılarla evlenen ilk bankalardan biri olan Türkiye Ekonomi Bankası’nın (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, yükselen banka değerlerinin bir çok açıdan önemli olduğunu söyledi. Bunun bankaların piyasa değerlerinin ülkedeki istikrara ve büyümeye paralel olarak çok ciddi boyutlarda arttığı ve buna rağmen yabancı ilişkisinin devam ettiğini gösterdiğini belirten Canevi, Finansbank’taki hisse satışını için ise "sektörün tavan noktası" olarak değerlendirdi.

PİŞMAN OLMADIK: Finansbank’ın yüzde 46 hissesinin National Bank Of Greece’e (NBG) satışında oluşan 2 milyar 774 milyon dolarlık fiyatı çok yüksek bulan Canevi, bu satışta ulaşılan yaklaşık yüzde 5’lik çarpan değeri için "Bundan daha yüksek bir noktaya ulaşmak zor" dedi. Buna karşın son banka satışlarında oluşan fiyatlara bakıp da pişman olmadıklarını söyleyen Canevi, aradan geçen sürede ulaştıkları rakamlarla bunu telafi ettiklerini kaydetti. Ulaşılan rakamların ekonominin performansıyla yakından ilgili olduğunu vurgulayan Canevi, şöyle konuştu: "Keşke satmasaydık dediniz mi diyenler oldu, biz demedik. Ucuza gitti diyenler oldu ama içeriden baktığımız zaman kárlılığımızı artırdık, sermayemizi güçlendirdik. Yabancı bir banka ile çalışmanın birbuçuk yıllık bir avantajı oldu. Daha önce 100 kár ederken, 200 kár etmeye başladık, bu ortaklıkla ürün yelpazemiz değişti. Bireysele, KOBİ finansmanına girdik, bir anda yüzlerce ülkede faaliyet gösteren bir banka olduk."

YÜZDE 40’I KALDIRIR: Her satışla birlikte gündeme gelen yabancı payı konusunda ise "Zorla sınır olmaz, piyasa kendi sınırını kendi koyar" diyen Canevi, Türkiye’nin Doğu Avrupa ülkelerine benzemediğine dikkat çekti. Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde yüzde 90’lara çıkan payı milli banka eksikliğine bağlayan Canevi, sözlerine şöyle devam etti: "Bizde Osmanlı zamanında bile banka vardı. Bizde alt yapısı çok sağlam bankalar var, bir İş Bankası’nın bir Ziraat Bankası’nın sektörü terk edeceğini sanmıyorum. Şu anda yabancıların payı yüzde 14’lerde, bir kaç tane daha eklenecek. Türkiye yüzde 40’ı kaldırır, birinci dalga denilen bu dönemde bundan ötesine de gitmez. Avrupa’da hálá büyük birleşmeler sürüyor, ikinci dalga dediğimiz bunun yansımaları bize AB’den sonra gelecek. 2015’lerde parmakla sayılacak kadar banka kalacak, bu bize de yansıyacak."

Kamu bankaları blok satılsın biz Halkbank’ı düşünebiliriz

KAMU bankalarında özelleştirmenin düşünüldüğü gibi halka arzla değil de blok satış yöntemiyle yapılması gerektiğini savunan Yavuz Canevi, özelleştirilmesi gündemde olan Halk Bankası’yla ilgilenip ilgilenmediklerine ilişkin sorusuya "Şu aşamada bir stratejimiz yok ama ortağımızın bu konuda açık; ’siz nasıl düşünüyorsanız birlikte hareket etmeye hazırız’ diyor. O kapıyı kapatmış değiliz" yanıtını verdi. Canevi’nin kamu bankalarının satışına ilişkin görüşleri şöyle: "Blok satışı tercih ederim. Çünkü oralardaki sıkıntımız yönetim sıkıntısı, kamunun müdahale sıkıntısı. Onun için blok satış daha sağlıklı bir yol diye düşünüyorum."

Cami ve kiliseli fotoğrafla ’birlikte yaşama’ mesajı

YARININ Kurulması-Hedef 2003 misyonu ile yola çıkan Forum İstanbul’un bu yıl 5’incisi yapılacak. 11-12 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan Forum’da medeniyetler çatışması"na karşı tez olarak "birlikte yaşamak" konusu ele alınacak. "Dünyanın herhangi bir parçası olmadan diğer parçası yaşayamaz" ilkesine dayanan "co-habitance" kavramı Forum İstanbul’un tanıtım broşüründe de cami ve kilisenin birlikte görüldüğü Antakya fotoğrafı ile destekleniyor. Yavuz Canevi’nin başkanlığını yaptığı Forum İstanbul’da bu yıl da pek çok yabancı konuşmacıyı ağırlayacak.

Bu ortamda tezgahaltı faiz olmaması lazım

GEÇTİĞİMİZ günlerde BDDK’nın Ziraat Bankası’nın üç şubesine verdiği ceza ile gündeme gelen tezgah altı faiz konusunda "Bugünkü ortamda bunun olmaması lazım" diyen Canevi, Merkez Bankası’nda başkanlık yaptığı 80’lerin ikinci yarısını da hatırlatarak şunları söyledi: "Eskiden Merkez Bankası toplanırdı, bankaların mevduat faizleri şu olsun denirdi, toplantıda 35 anlaşmaya varılırdı, bir saat sonra biri 37 vermeye başlardı. Bugünkü etkin BDDK yoktu, biz de bugünkü gibi bağımsız değil bağımlı Merkez Bankası’ydık. O zaman böyle paralar, böyle faizler yoktu. Ancak sonradan rantiye denilen kesim oluştu. Artık bankalar çok iyi denetleniyor sistemi delmek istisnadır, müşteri baskısına dayanamamak ancak çok büyük paralarda olur. Banka yarım puan için mevduat kaybetmek istemiyor ama başka adla oluyor bu, ’sana dövizi ucuza satırım, akreditif komisyonu almam’ diyor. Eskiden kalma müşteri bunu zorluyor. Ama bu tip rekabetin getirdiği unsurlar yabancıların payının artması ile kesilmiştir. Çünkü onlar etik kurallara daha sahip çıkıyor."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!