You are on page 1of 96

BZANS SYASAL DNCES

eviren:
Mete Tuncay
ANKARA NVERSTES
SYASAL BLGLER FAKLTES YAYINLARI NO. 4 5 1

G. L. SEIDLER

BZANS
SYASAL
DNCES

eviren:
Mete Tuncay
Kapak Dzeni : Tlin Aksin

Ravenna(talya)'daki San Vitale Kilisesi duvarnda m-


parator, kars ve maiyyet erknn gsteren byk rao-
zayk tablodan ustinianos'un bulunduu blm.

Grzegorz Leopold Seidler, "Byzantine


Political Thought," Annales Universitatis
Man'ae Crie-Sklodowska Lublin, Polonia,
vol. VII, 5 (1960), Sectio G, s. 157-217'den

ANKARA .MVERSTESI BASIMEV . ANKARA - 1980


NDEKLER

Sayfa

I. Bizans mparatorluu'nun Roma'dan Ayrl .. 1


II. Resm reti 16
III. Pleb Hareketi ve deolojisi 34
IV. Aydmlar Arasnda ve Manastrlarda Kukuculuk 47
V. Manesi Karamsarlk 67
VI. Manesiliin Devrimci Devam 78
BZANS SYASAL DNCES

I. Bizans tmparatorluu'nun Roma'dan Ayrl

nc yzyldan balayarak, barbarlar durmadan Ron


ve Ren izgisine saldryor, bu snr geiyorlard. Roma
mparatorluu'nun bat kesimleri, uzun yllar boyunca bir
sava alan oldu ve sonunda, saldrclara boyun edi. Tuna
eyaletlerinden Gotlar, Hunlar, Lombardlar geti; Galya'y,
spanya'y, Kuzey Afrika'y srayla Vizigotlar, Suevler,
Vandallar, Franklar, Burgundiailar, Alamanlar aldlar;
en sonunda Roma'y da Cermen boylar ele geirdi.
Sava, yneticilerin aresizlii, veba, yoksulluk, yasa-
szlk, iddet - btn bunlar, olaan yaam bozuyordu.
Roma, mparatorluk iin ekonomik nemlerinden tr,
Dou eyaletleriyle gitgide daha ok ilgilenmeye balad.
Devletin yeniden dzenlenmesi gerei, kanlmaz oldu.
Diocletianus, devletin savunulmasn dzenlemek ve ka-
mu yetkesini glendirmek iin, mparatorluu bamsz
yneticileri olan drt geni blgeye ayrd. Kendisi de,
Dou eyaletlerini gzetimi altnda bulundurmak iin Ni-
comedia'ya (zmit) yerleti. Blgelere ayrmann ardndan,
merkez gcn yeniden rgtlenmesine giriildi; eski Cum-
huriyeti makamlarn yerine, mparatora bal daha etkin
bir ynetim mekanizmas kuruldu.
Orduda da deiiklikler yapld; kuvvetler bir sava
alanndan kolaylkla bir bakasna aktarlan seyyar birlikleri
(comitatenses) ve savunma amalaryla uur boylarna
yerletirilen kyl-asker birliklerine (Umane) blnd.
Diocletianus'un ekonomik yaam yeniden dzenleme
giriimleriyse baarsz oldu; narh fermanlar enflasyon dal-
gasn durduramad, mparator paraya eski gveni sala-
yamad, yle ki Msr'da Ptolemaioslar zamanndan kalma
eski sikkeler, mparatorluun paralarna ye tutuluyordu.
Byk tarih ehrin (Roma'nn) terkedilmesi ve mpa-
ratorluk bakentinin 1.500 km. douya aktarlmas, ne
bir rastlantyd ne de mparatorun gelge keyfinin bir so-
nucu - siyasal durum bunu gerektiriyordu.1 Roma'nm Dou
eyaletlerine ok uzak oluu, gerek ordularn kaydrlmasn
gerekse Msr ve Karadeniz eyaletlerinden bakente buday
getirilmesini karmak bir duruma sokuyordu. mparator-
larn burada, Roma tapmaklarndan uzakta, Hristiyanl
devlet dini iln etmeleri de daha kolayd. 392 ylnda m-
parator Gratianus'un Pontifex Maximus (ba rahip) olmay
reddetmesiyle pagan sunular yasakland. mparatorlarn
mutlak erkin tanrsal kkeni hakknda bavurduklar, Roma
Cumhuriyeti'nin geleneklerine ok yabanc fikirler Dou hal-
knca daha abuk anlalyor ve benimseniyordu.2 Bylelikle,
Roma dnyann bakenti, caput mimdi olmaktan kt.
Diocletianus'un bakenti Douda olan blnm bir
mparatorluk kavramn, Konstantinos ve ardllar sr-
1
F. Lot'un {La fin du monde antique et le debut du moyen ge, Paris
1927, s. 43-44'te), bakentin Bizans'a aktarlmasn, "despof'un dinsel
banazlktan doan bir "kapris"! saymasna katlmak olanakszdr.
2
R. Guerdan (Vie, grandeurs et miseres de Byzance, Paris 1954, s. 17
vd.'nda), ncillerin Bizans devletinin temeli olduunu savunacak kadar ileri
gitmektedir. Yazara gre, Dou mparatorlar kendilerini sa'nn vekilleri
saymlar; bu, bir yandan zel bir tren dzenini, bir yandan da imparator-
larn Mesih'in Ruhu'nun bedence kiilemileri olduu yolunda bir inanc
iermitir. Onca, mparatorlarn tiyatrovri ve gayr tabi davranlar, bu
inancn bir sonucudur (s. 4).
drmlerdir. Drdnc yzyl boyunca mparatorluun
Bat ve Dou eyaletleri yalnzca 25 yl iin tek bir btn
oluturmulardr.
Konstantinos, tedenberi stratejik ve ekonomik ko-
numuyla nemli bir yer olan Byzantium'da 26 Kasm 326
gn yeni bir bakent kurdu - drt yl sonra, buraya Kons-
tantinos'un Yeni Rom.as diyecekti. mparator, mparator-
luun yreini Douya, ktalar ve denizleri blen snrn
yaknna yerletirmiti. Bizans, Tuna vadisinden Frat
kylarna giden yollarn, yani Avrupa kt'asm Hint ok-
yanusuyla birletiren gzerghn merkeziydi.
Bizans filosu Karadenize ve Akdeniz havzasna ko-
laylkla eriebiliyor, Bizans'tan btn ynlere, Balkan
yarmadasna, Tuna vadisine, Adriyatik ve Karadeniz
kylarna, Anadolu'ya, Kafkaslarn tesine, Yukar Me-
zopotamya'ya, Kuzey Suriye'ye yollar gidiyordu. mpa-
ratorluun artk bir deniz bakenti vard; Prokopius'a
gre, "deniz, ehri bir ta gibi saa, yle ki kalan kara par-
as yalnzca tac kapamaa yarar". (De Aedificiis I, 5, 10).
Fakat, Bizans karadan da korunmutu; nk daha Kons-
tantmos zamanda tahkimat yapmna balanm ve yz
ksur yl sonra, Anastasios'un hkmdarl (491-518)
srasnda, ehir* denizden den'ze surlarla evrilmiti.
Kara ve deniz yollarnn burada kesimesi, yaylma
zamanlarnda Bizans iin bir g kaynayd, ama bir za-
yflk nedeniydi de. Ordularn bir yerden bir yere kaydrl-
masn salayan ayn yollar, dmanlar da zengin bir ebire
kolayca getiriyordu. Her yne uzanan yollardan ordular,
tccarlar, mallar geliyordu. Yanlar sra da Hellenik ve
Doulu fikirler. Burada Roma'nn byk gelenekleli H-
ristiyan mistiiyle kart ve yeni bir kltr oluturdu.
Kendi haline braklm Roma'nn tersine, Konstantino-
polis canllk dolu olarak byd ve geliti. Altnc yzyl-
da, hepsi de kendilerine Romal diyen bir milyonluk bir
nfus ok dilli kabilelerden meydana geliyordu. Bunlar,
Ermeniler, Sryaniler, Msrllar, Yahudiler, Trakyallar,
Slavlar, Cermenler ve elbette, ehre esas rengini veren
Yunanllard. Roma'da olduu gibi, ehirde yaayanlar iin
dardan buday getirilmesi gerekiyordu yaamalar,
balca Msr'dan dzenli bir ithalt yaplmasna balyd.
Msr'dan embole denilen yllk buday ithali 8 milyon artab
ya da yaklak 11 milyon kile tutuyor, bunun deeriyse
80.000 altna varyordu.3
Dou ile Bat arasndaki blnme gitgide derinleti;
tekbiimli, evrensel bir mparatorluk yaratma yolundaki
her trl abay felce uratan ekonomik^ toplumsal, siyasal
ve ideolojik ayrlklar bunu belirtmekteydi. ustinianos'un
kendisi, eski imparatorluu yeniden birletirme giriiminin
baarszlna tank oldu. Ar kayplar verdikten sonra,
ustinianos'un ordular 536-546 yllar arasnda talya'y
igal ettiler, 536'da Roma'yi da almlard. Fakat bu gi-
riim, daha sonra giriilen daha bakalar gibi, semeresiz
kald. Kle ekonomisinin yklmas hem Douyu hem Baty
etkilemi ve bunun sonucunda eski siyasal ve toplumsal yap
ortadan kalkm olmakla birlikte, yine de mparatorluun
her iki blm ayr bir jiime brnmt. 4
3
Budav sevkiyatinn tarihlerine kesinlikle uyulurdu; her yl 10 Ey-
llden nce buday skenderiye'ye getirilmi olur, oradan da Bizans'a ge-
milerle gnderilirdi. skenderiye'den Bizans'a ylda iki kere scvkiyat
yaplmaktayd.
4
Z.V. Udaltsova, Vizanyskiy Vremennik, II (27) 1949, s. 342-43'de
"Bat mparatorluuna oranla Bizans'n srekliliinin en nemli nedeni,
ok gelikin ekonomisiydi" demektedir. "Batda ekonomik gerilemenin
younlat ve Bat mparatorluunun kne varan bir i sava tutu-
tuu srada, Bizans'ta retim ve ticaret son derecede gelimiti. Zengin e-
hirlerin varl, imparatorlarn ellerine merkez erki glendirecek \e im-
paratorluun askeri kuvvetini arttracak madd aralar veriyor, bylelikle
de, kle devrimini bastrmay ve barbarlarn saldrlarna kar mparator-
luu korumay olanakl klyordu. mparatorluun istikrar, Doudaki
serf-sisteminin zelliklerinden tr, feodalizmin Bizans'ta ok yava geli-
mesi olgusuyla da pekimekteydi.

4
Batda, birliklerin srekli hareketi, savalar ve yenil-
gilerle imparatorluk erki zayflamt. Bu erkin ykntlar
stnde, Kilise egemenliini kurmaya balyordu. aresiz
ve silhsz halk, toprak sahiplerinin korumasn istiyordu;
bylece onlara bamlanmakla, devletin etkinliini gev-
etti. Daha beinci yzyln banda, toprak sahipleri,
buyruklarnda kendi kamu grevlileri, polis, posta hiz-
metlileri, hatta asker maa (bcella) alan silhl kuvvetler
(bucellari) bulundurarak devlet erkinin kuyusunu kazyor-
lard. Vergi koymak ve toplamak hakkn da elde ettiler.
Devlet, artk vergileri toprak sahiplerinin araclyla do-
lay olarak toplamaktayd. Byk "kolon" kitlesinin,
resm hkmet ynetimiyle ilikisi her gn daha az olu-
yordu. Toprak sahiplerine bamllklar, feodal merdivenin
toplumsal dereceleri iin temel hazrlamaktayd.
Douda ise, Bizans mparatorlar bu sreci nlediler.
Gerek bir feodal beyin bamls olmak iin "zgrlk"ten
ayrlanlar, gerekse onlara yardm ve koruma sunan top-
rak sahiplerini cezalandran yasalar uygulanyordu. us-
tinianos'un Codex'inde u szleri okuyoruz: "Hi kimse,
sabit bir kira ya da baka hizmetler karlnda kyllere
koruma vaad etmemeli ya da onlar korumas altna al-
mamaldr. Bu yasa herkim inerse cezalandrlacak-
tr..." {Cod. hm. XI, 54).
Novella XXX'da ustinianos, Cappadocia valisine
yle yazmaktadr:
"Bize yle geliyor ki, eyaletinizde korkun eyler ol-
maktadr; sizse kendi banza hibir ey yapacaa ben-
zemiyorsunuz. Duyulmadk bir kstahlkla, evresine uak-
lardan ve yerlilerden oluan silhl birlikler toplayp
r ve hy etmeden yamaclk yapan zenginlerin inanl-
mlmaz lde yasasz davranlarn iittike utancmdan
kzaryorum. Uyruklarmzn bu gibi yasaszlklara nasl
katlandklarna ayoruz. Kilise adamlarndan ve kadn-
lardan, mallarnn mlklerinin yamalandna ilikin
saysz yaknmalar geliyor.
Bizim malmz mlkmz bile ze ellere gemi; im-
paratorluk ahrlar arur edilmi de, dudaklar altnla
mhrlendii iin hi kimse bir sz sylememi".
Bunun gibi, Novella XVII, De mandatis principum'da.
da, ustinianos bir ilin valisine unlar yazyor: "llerimizde
geni lde yaylan 'korumaclk' her yola bavurularak
nlenmelidir; hi kimsenin halkn yaamn kendi erkine
balamasna ve bylelikle devletin yetkisine kar kmasna
izin vermeyin".
"Korumaclk"a kar sava, btn Bizans tarihi bo-
yunca srp gitmitir. mparator Konstantinos Porphyro-
genetos (913-959), nceli Romanos Lekapenos'tan son-
ra, hl yle demektedir: "Trakyal zenginlerin, impa-
ratorlarca iln edilen ve doal insan haklarndan kan
yasalara aldr etmeyip, bizim buyruklarmza da kulak
asmayarak krsal alana szmaya devam ettiklerini sk sk
iitiyorum. Bunlar, yoksullara zorbalk ederek, ba
ya da kalt almakla onlar kendilerine ait topraklardan
srp kartmaktadrlar. Dolaysyla, bu durumlar d-
np tandktan sonra ... ncellerimizin buyruklaryla
yoksullarn topraklarn satn almalar yasakland halde
... kylere szmaya yahut yoksullarn topran ele geir-
meye cret edenlerin, derhal, herhangi bir gecikme ya da
aklamaya yer brakmakszn, bu gibi yollarla edinilmi
topraklar boaltmalarn gerekli klan bir yasa karyo-
yoruz. Bunlarn herhangi bir denti (tazminat) istemeye
5
haklan da olmayacaktr".
5
Konstantinos Porphyrogennetos col. III, nov. 6, lus Graeco-Romanum,
der.: J. ve P. Zepos, I, Atina 1931, s. 215.

6
Douda, imparaodann eylemlerinden tr, byk
maliknelerin stlerinde srek'i snrlamalar vard. Ba-
msz, kendi kendilerine yeterli ekonomik organizmalar
kurulmamt; tersine, Bizans'n arpntl ekonomik ya-
am, byk malikneleri kendi ticar karlarnn yrn-
gesine ekiyordu.6 imparatorlar kendilerine gerek iyi asker
alma gerekse vergileme kaynaklar salayan zgr kyl
topluluklarn korumaya zen gstermekteydiler.7
Yedinci yzyln ortasndan itibaren, kylk alanlar-
daki zgl nfus byyor ve imparatorluk erkine destek
salyordu.8
6
M.V. Levenko, "Materiay Jl Vnutrenney Vostono-Rimskoi
mperii V-VI w . " Vizartiyskiy Sbornik, Leningrad 1945, s. 76 vd. Yazar,
Dou mparatorluunda Bat'da olduu gibi, sahiplerinin hkmet ilev
ve haklar tadklarn iddia ettikleri byk mlkiyetler bulunduunu
belirtmektedir. Bat'da olduu gibi, zgr kyllere byk mlkiyet
sahiplerince boyun edirilmiti ve bask yaplmaktayd. Fakat, birok
ortak zellikleri olmasna karn, Dou'daki byk mlkiyet sahiplii
Bat'dakinden ayrmlanabilir. Dou'da byk mlkiyet, Bat'da olduu
gibi, ekonomik bakmdan bamsz deildi. Byk mlkiyet, Dou'da kendi
kendine yeterli bir ekonomik birim olmaya dntrlmemiti, nk
mal sahipleri yalnzca lks maddelerle ilgileniyorlard, ehirlerle ya da
daha byk pazarlarla ilikileri yoktu. Bizans'ta byk mlkiyet mpa-
ratorluun ticaretiyle daha youn bir biimde btnlenmiti; ayn ekilde,
yzbin'erce sakininin byk miktarlarda tarmsal rnler kulland
byk ehirler de yleydi.
7
zgr kyllerin nemine Ye.E. Lipits, "Vizantiyskoye kresteyanst-
vo i Slavanskaya kolonizariya," Vizartiyskiy Sbornik, Moskva-Leningrad
1945, s. 142-43'te iaret etmektedir: "'Bizans'ta zgr kyller balca gelir
vergisi kaynaklarndan biri olduklar gibi, asker insan gcnn de tken-
mez bir kayna idiler ve bylelikle, merkez bir Bizans devletinin esas te-
melini meydana getiriyorlard."
8
M.V. Levenko, Vizantiyiskiy Vremennik II, 1949, s. 325'te yle
demektedir: "Bizans uzman olan Sovyet tarihileri yedinci yzylda Bizans
kyllerinin ounun zgrletiklerini kabul ediyorlar; bu kyller zgr-
lklerini, kendilerini bask altnda tutanlardan acl bir savam vererek ka-
zanmlardr; bu sonuta, mparatorluun Araplarla Slavlara kar sava-
larnda asker yenilgiye uramasnn, zellikle de Slav istilsnn ve mpa-
ratorluun Slavlarca kolonileHrilmesinin byk etkisi olmutur. Dolaysy-
la, klelik Bizans mparatorluunda baat durumunu yitirmise, bunun
sevab geni lde Slavlara aittir. Onlar, mparatorluu Cermen kabile-
lerinin ve teki barbarlarn Bat'da yaptklar gibi, ykmamlar, tersine,
toplumsal sistemin deimesine byk bir katkda bulunmulardr; bar-
barlklaryla Dou Avrupa'y yeniden genletirmilerdir."
Yedinci yzyln 4O'l yllarnda mparatorluk ar
bir asker yenilgiye urad ve lkesinin te ikisini Gneyde
Araplara, Douda [! Batda olmal] da Slavlara kaptrd.
Ayn zamanda, bir dnya imparatorluu olma zelliim
yitirdi; yalnzca Dou kesimini elinde tutabildi, etnik ve
toplumsal alardan birok yeni nitelikler gelitirdi. Slavlar,
Kk Asya'da da, Avrupa eyaletlerinde de yerlemeye
baladlar. zgr [toprak stnde feodal kstlamalara
bal olmakszn, dorudan doruya mlkiyet hakkna
sahip] topluluklar sayca artt; kolonat dzeni yrrlk-
ten kt. zgr kyller ordunun temeini oluturdular;
uzun yllar, snrlar onlar savunacakt. Artk, imparatorluk
erkinin destei ve gc, kendi topraklar olan bamsz
kyllerdi. Ancak yzyllar sonra, imparatorlukta yeni
kabilelerin ortaya kyla, Gracchi'nin vaktiyle baarsz-
la uram olan, Roma'nm erkini zgr kyllerin des-
teiyle pekitirme tasars bir gerek olmutu. Bat'da,
zgr Frank kyls, imparatorluk erkinin zayfl y-
znden yerel beylerin korumasna snmak zorunda ka-
lrken; buna karlk, Dou mparatorluunda zgr
Slavlar imparatorluk erkini glendiriyor, bylelikle
Dou'da feodalleme srecinin n alnabiliyordu.
Ekonomik gelime de, biri Hellenik trden yerel y-
netime, br Roma municipium modeline dayanan Dou
ve Bat ehirlerinde baka bakayd. nc yzyldan
itibaren, yurttalarn arln stlenemeyecekleri resm
grevleri kabul etmekten yanizme rnekleri gittike daha
ok grlyordu. Artan dzensizlik karsnda aresiz
kalanlar yerlerini brakp katlar, Bat'nm ykma ura-
yan ve nfusu boalan ehirlerinde ticar yaam ve elsanat-
lar bsbtn durdu; oysa Dou'da Konstantinopolis
in'e, Hint'e, Seylan'a dek uzanarak byk bir hzla
ticaret ilikilerini gelitiriyordu. Konstantinopolis'in ay-

8
rcalkl hemehrileri, eski Yunan elrlerinde yaayan-
lara aalamayla bakyorlard. Beinci yzylda Yunanl
tarihi Eunapious yle yazmaktadr: "imdi btn As-
ya'nn, Suriye'nin ve Phoenika'nm buday, Konstantinos'-
un mparatorluun yitirilmi ehirlerinden getirip Bizans'a
doldurduu a ayaktakmn doyurmaya yetmiyor".9
Ne var ki, teki ehirlerin kskanl mparatorluun
ba pazarnn, Dou ile Bat arasndaki dnya lsnde
ticaret merkezinin hzla gelimesini durduramyordu.
ustinianos'un saltanat srasnda yaam bir tccar
ve rahip olan, gezgin Kosmas'm anlattklarndan, Uzak
Dou'ya uzanan ticaret yollar, B'zans parasnn deeri ve
taman mallar hakknda bilgi ediniyoruz. Yeni bakentin
yurttalar, paralarnn dnya apnda nem tadna
inanyorlard; bunu, Kosmas'm Taprobane, yani Seylan
hkmdarnn Bizans sikkelerine nasl yksek bir deer
bitiini vnerek anlatndan karabiliriz.
Sopater (Sopatros) adnda bir Bizansl, bir takm Pet s
tccarlanyla birlikte Seylan'dayken, orann hkmdar
Pers ve Bizans krallarnn erk ve etkililiini soruturmu.
Persler kendi hkmdarlarnn yeryzndeki en gl
efendi, krallar kral olduunu sylemiler. Sopater ise,
stlerinde hkmdarlarnn balar bulunan bir Bizans
nomismas ile gm bir Pers sikkesi gstererek, anlalan,
sikkelerin bir nemlilik kant olduunu ileri srm. Son-
ra, Kosmas'm aktardna gre, "kral sikkeleri incelemi...
birbirleriyle karlatrm ve Bizans sikkelerinden pek
etkilenerek, Romallarn gl, harika ve olaanst bilge
olduklarn sylemi. Ayrca da, Sopater'e zel bir sayg
gsterilmesini buyurmu. Bunun zerine, onu bir file bin-
10
dirip, kazan ala ala ehri gezdirmiler."
9
Emapios. Der. Boissonade, Paris 1849, s. 462.
10
Kosmas XI. Der. E.O. Winstedt, Cambridge 1909, s. 323.
[Asya'dan gelen ] Tccarlar kara yoluyla uzun sefer-
lere kyor, Semerkant'tan Persia snrna varyor, Persia'y
ap mparatorluun Dou snrndaki Nisibis'de (Nusey-
bin) eriiyorlard; btn bunlar, her zaman lks maddelere
gereksinme duyan saray ve mpaatorluun zenginleri
iin eitli mallar ve baharatlar getirmek iindi Deniz
ticaret yollar ise Seylan'da birletikten sonra, Basra kr-
fezine ve Afrika kylarna ulamaktayd. Yeni bakentin
gereksinmeleri, ticaret hacmi, debdebeli yaam ve lks
merak, bunlar hep tccarlarm etkenliklerini ve Dou'nun
tara ehirlerinde bile zanaatlarn girikenliklerini art-
tryordu.
Ayrca, Doulu erk yapsyla Roma modelleri arasnda
da bir ayrlk vard. Bizans'ta geleneksel konsllk ve
praetorluk makamlar, hatta toprakl aristokrasiden olu-
an bir senato bile bulunuyordu; ama bunlar yalnzca sim-
gelerdi, onursal aamalard (eref payeleriydi), gemiin
kalntlaryd, devletin gerek rgtleniinde hibir nem-
leri yoktu. ustinianos, mparatorluun evrenselliini ger1
getirmek isteiyle, bir buyrultusunda yle diyordu:
"Gemite varolan hereyi ... deeri azalm olmakla
birlikte ... yeniden kuruyoruz ... Romallarn adn say-
makla, devletimizde gemiin daha byk bir lde can-
lanmasn salayacaz" (No\. XVII).
Eski payelerin srdrlmesi, salt tek-biimli bir dev-
letin ansn diriltmeyi amalamaktayd; nk gerekte,
ordu ile imparatorun dnda, merkez bir brokrasi erkin
dizginlerini elinde tutuyordu. zel olarak eyaletler iin
atanan mparator vekili, praefectus pretorio per orientem
denilen yksek bir kamu grevlisiydi. Ynetim, adalet
ilerinin banda bulunan quaestor sacri palatifam, darp-
hane ve vergilerle uraan comes sacrarum largitiomon''\xn,
mparatorun maliknelerine ve gelirine bakan comes renim

10
privatarum'un ve en yksek erke sahip olarak, posta hiz-
metlerini, mparatorun koskoca dairesini, i ulam ve
yabanc elilikleri gzetmekle grevli magister officiorum'un
elindeydi. En yksek kamu grevlileri Devlet Kurulu'nu
{sacrum contorium) oluturuyorlard; asker nderler
de {magistri milinim) zaman zaman bu kurula girerlerdi.
Konstatinopolis Patrii ile ayn zamanda Senato ba-
kan olan belediye bakan da {praefectus urbi) ynetici
sekinler arasndayd.
mparatorun maiyetinde kiisel hizmetlerine bakan
birok grevliler (cubiculari) vard; bunlarn balarnda
da yksek rtbeli bir grevli (praepositus sacri cubiculi)
bulunmaktayd.
Balangta resm dil Latinceydi, fakat daha sonra
Yunanca kullanlmaya baland. Yedinci yzyln bandan
tutturarak, ar yenilgilerden ve Dou eyaletlerinin te
ikisinin Araplarla Slavlara kaptrlmasmdan sonra, im-
paratorlarn gzleri Roma'ya deil. Atina'ya dnd.
Roma mparatorluunu canlandrma fikri bir yana bra-
kld; Batya doru yaylma yolunda baarsz bir giriim-
den sonra, balca ilgi Yunan Kltr. Yunan gemiinin
hazineleri, Yunan tiyatrosunun kefi stnde odaklat;
bir Aristoteles dirilii, daha zellikle de bir Platon dirilii
oldu. Yunan dili, yengin bir biimde Latincenin ye) ine gei.
Bunlar, Bizans'ta yaklaan bir Renaissance'm ilk belirti-
leriydi.
Bizans'n Yunancas, Hellenik rneklerden ayrlmak-
tayd; duygululuk ve vurgulama, szcklerin keskin-
liini, yalnln ve akln andryordu. Niteliini ve
ve gcn yitiren bir dile canllk kazandrmak iin, bir
sr sfat ve gereksiz yinelemeler kullanlmasna kalkl-
d anlalyor. Yine de, bu, Roma'nn grkemi snp

11
giderken, Bizans Yunancasmm eski an bykln dn-
ya iin korumas anlamna gelmekteydi.
(Bin yl akn) uzun tarihi boyunca, Dou mparator-
luu, parlak lksyle hem kskanlk hem de korku uyan-
drd iin, komularyla iyi ilikiler srdremedi. Diplo-
masi ve para baarl olamaynca, Bizans ordular ie kar-
tlar, sonunda Trklerin gc karsnda yklmcaya dek,
hesap Perslerin, korkusuz Slavlarn, banaz Araplarn,
krc Hallarn saldrlarn1 savuturdular. mparator-
luun iinde, taht stnde hak iddia eden(dzmece)lerin
savamlar ve uzayp giden, skc ve kuru dinbilim anla-
mazlklar karkl arttryordu.
Sekizinci yzylda kle dzeninin izleri Bizans'tan ya-
va yava kayboldu; ayn zamanda Paulikian'larn gl
sapkn ve pleb hareketleri bagsterdi. Gncel olaylarn
frtnal yzeyi, Bizans tarihini boydan boya kesen derin
toplumsal atmalar perdelemektedir. (Oysa) Halkn
devrimci gsterileri, zengin ve nefret edilen yneUc;lere
kar giriilen silhl savamlar ve imparatorlarn dnler
vererek ya da korkutma yoluyla yanda kazanma abalan,
snf atmalarnn kantlardr. Yalnzca yoksullarla zen-
ginlerin deil, eitli ynetici kliklerin de karlar at-
maktayd. Toprakl aristokrasi mal aristokrasiyle kavga
ediyordu. Byk toprak sahipleri, ayrcalklarn kullanarak,
kendi brokrasileri yoluyla devlet aygtn bir yana itmek
istiyorlar; ticar giriimlerinin gvenliini amalayan paral
tccar snf da onlar destekliyordu.
Yedinci yzyldan itibaren sayca artan zgr ky-
ller ise, merkez erkin balca gc, toprakl aristokrasinin
zayflk nedeni idiler; nk onlarn varl, kleliin yayl-
masn nlyordu. Bizans hkmdarlar, varlkl snflar
arasndaki bu birlikten-yoksunluu kullanarak, mal aris-
tokrasiyi toprakl aristokrasiye kar kkrtmaktaydlar.

12
Halkn yardmyla tahta geen Phokas'n 11 (602-610) ya-
hut imparatorluk dalma noktasna geldii zaman And-
ronikos Komnenos'un (1182-85) yapt gibi, giriken
imparatorlar halk kitlelerinin desteini salamak istediler.
Kart bir taihi olan Theophylaktos Simocatta, o zaman
Phokas hakknda unlar yazyordu: "... Varolan koul-
larn tmyle tersyz edilmesini talep eden halkn haykr-
lar arasnda bi gsp Kaesar olarak kabul edildi; bylece
rezillik ilendi, kt iyiye galebe ald ve Romallarn fel-
ketleri balad... Bu alak, Vaftizci Yahya Kilisesi'nde ta
giydi, sonra drt beyaz atn ektii imparatorluk araba-
sna binip bakente geldi, saraya el koydu, hazineden al-
tn ald ve altn ykl bir buluttan yamu yaar gibi
sokaklara serpti". 12

mparator Andronikos'un ada bir taihi olan


Akominatos ise, onun hakknda baka trl eyle yazmak-
tadr: "piyadesi ya da svarisi olmadan, yalnzca adaletle
silhlanarak, kendisini seven bakente rahata gitti..."
Akominatos, ona vgler de yadrr: "...senin yoksullara
yumuak, agzllere sert davrandm, zayflarn savu-
nucusu ve iddet gsterenlerin dman olduunu, Themis'-
in (Adalet Tanrasnn) kefelerini ne sola ne saa ektiini,
ellerinin hibir yolsuzlukla kirlenmediini tedenberi bili-
yorduk". 13
Erkekler gibi kadnlarn da saltanat srdkleri bin
yllk Bizans tarihi, grkem ve ycelile de, yenilgi ve -
kle de doludur. 395-1453 yllar arasnda baa geen 107
11
L. Brehier, Vie et mort de Byzunce, Paris 1947, s. 47 vd., Phokas'n
mparator Mauritius'la atmasnda en aa snflarca ve orduca destek-
lendiini, aristokrasinin, devlet grevlilerinin ve yksek komutanlarnca
kendisine kar ktn gstermektedir.
12
Theophylakt Simocattes VIII, 10, 5 (s. 303 de Bocr).
13
Michael Akominatus. Der. Lampros, I, Atina 1879, s. 163, 145.

13
hkmdardan yalnzca 34' eceliyle lm, tekileri a-
tmalara, ayaklanmalara, savalara kurban gitmitir. 65
tane saray darbesi olmutur. Yedinci yzylda mparatorluk,
topraklarnn ounu Araplara, Slavlara ve Avalara kap-
tuarak g bir dnem geirdi. 674-78'de slm mminlei
Konstantinopois surlarnn dibindeydiler; Balkanlarda
yeni bir ciddi tehlike -bir Bulgar devleti- olutu ve pekiti.
mparatorluun iinde kle ekonomisi yklmaya balad
ve keskin toplumsal atmalar bagsterdi; bunlar, plebler
arasnda, Pauikian'larn ynettii devrimci hareketlere
yol at.
717'de mparator III. Leon'la balayan Suriye hane-
dannn, sekizinci yzyln bandan itibaren yz yl bo-
yunca tahta geen hkmdarlar mparatorluun byk-
ln yeniden salamak iin zgr kyllerden yarar-
landlar. Mutlak bir devlet gelitirdiler, din tarikatlarnn
yetkesine baaryla kar ktlar ve eskiden yitirilen yer-
lerin ounu yeniden kazandlar. Bu hanedan altnda,
devletin birliinin salanmas, ynetimin yeniden rgt-
lenmesi ve manastrlarn egemenlik, zenginlik ve bilisizlik-
lerine kar bir savam gerekletirildi. Suriyeli hkmdar-
lar Bizans'ta Hellenik dnceleri dirilttiler, btn yurt-
talar yasa karsnda eit klan yasalar kardlar, mah-
kemelerin zgr yarglamalarn gvence altna aldla ve
en nemlisi, zgr kyllerin durumunu yasal bakmdan
glendirdiler.

Bizans'n ticaret ynnden elverili konumu, birikmi


asker komutanlarn etkenlikleri ve hkmetin kurnaz
siyasal taktikleri, uzun bir grkemlilik dzenini olanakl
klmtr. Makedonya hanedan (867-1056) ve Komnenos
hanedan (1081-1185) ynetimleri srasnda, ikiyz yla
yakn bir sre, Bizans saray Badat halifelerinin sara-
yyla boylebiliyordu. Ama i yapda, Suriye haneda-

14
nnn cesur ve ilerici nlemlerine yava yava kulak asl-
maz oldu. zgr kyller feodalleti, gerici rahipler ste
kt, mal smr honutsuzluk ve ayaklanmalara yol
at.14
Onikinci yzyln sonundan itibaren dnya ekono-
misinin merkezi Venedik ve Cenova'ya kayd ve oral
tccarlar Bizans'n ekonomik yaamnn iplerini ellerine
geirdiler. Bunlarn gelirleri, hazineye denen miktarlar
ve Bizans yurttalarnn krlarn at. Ekonomik glk-
ler enflasyona neden oldu, nomismann deeri birka kez
dt; sikkeler artk altndan deil, bir gm ve bakr
alamndan yaplyordu. talyan Cumhuriyetleri Bizans'
ticari olarak yendiler; 1204'te de Hallarn'eliyle onu y-
kacaklard. Birok onyllar boyunca, Hristiyan valye-
ler, mpaatorluk bakentini ykm ve yoksulluk altnda
tuttular. Tarihi Gregoras Nikephoros'un tanklna gre,
ondrdnc yzylda bile, hl Hallarn ykmnn izleri
ortadayd. "mparatorluk saraylar ve aristokrat konak-
lar harabe halindeydi, gelip geenler buralar rahatla-
mak iin (hela olarak) kullanyo lard. Aya Sofya'nn
evesindeki, vaktiyle eski mimarln vm olan byk
ve grkemli evler, ykntya uram ya da yerle bir ol-
15
mulard..."
Trkler, 1397'de Bizans' kuattlar; nihayet, 29 Ma-
ys 1453'te bakenti alnca da Dou mparatorluunu sona
erdirdiler.
14
Bizans'ta tarm reformlar sorunu, G. Ostrogorski'nin Agrarian
conditions in the Byzantine Empire in the Middle Ages balkl almasnda
ele alnmtr (The Cambridge Economic History of Europe, I. Cambridge
1942, s. 194-223, 579-83). Yazar, kk kyl topraklarnn yava yava
ortadan kalkmasyla byk toprakl mlkiyetler yapsnn oluma srecinde
vergi basksnn roln vurgulamaktadr.
15
Historia Bizantina XI, 2. Bonnae 1829.

15
Bu toplumsal ve ekonomik elikiler yn iinden,
Dou ve Bat'nn devlet kavramlarndan, Asya ile Avrupa
arasndaki bu snr boyunda dinsel inanlarn karp karl-
masndan, Yunan felsefesinin dogmatik atma ve ele-
rinden yararlanan siyasal retiler olutu. Halk kitlesi,.
teok.asiye bulanm olan resm retiye karyd; nderleri
onlara doru dst yol gsteremedii iin, her zaman
rolleridn birincinde olamyorlard. mparatorluun ve
halkn fikirlerinin yansra da, ya Yunan felsefesinden etki-
lenen yahut dinsel bir reti iinde dile getirilen phecilik
ve karamsarlk akmlar da yaylmaktayd.16

II. Resm reti


ustinianos'un krk yla yaklaan hkmdarl (527-
565) srasnda, Bizans mparato luunun resm retisi en
iyi durumuna gelrmtir. Bu reti eden oluuyordu:
Hristiyan dini, Roma hukukundan gelen fikirler ve erkin
16
Bizans hakkndaki yaznda, Bizans'n ilgin ya da dikkate deer
siyasal retileri olmad yolunda bir kan egemendir. Son zamanlarda,
toplumsal ve siyasal sorunlara ilikin bir takm metinleri biraraya getiren
Sir Ernest Barker da bu tutumu benimsemitir. Barker'in yapt, Social
and political ihought in Byzantium from Justinian I to the last Palaeologus
{Passages from Byzantine writers and documents) baln tamaktadr
(Oxford 1957. Bu kitap, tarafmzdan Trkeye evrilmi ve yaymlanmak
zere Trk Tilrih Kurumu'na verilmitir - M.T.) Yazar, Giri'inde, Bizans
siyasal dncesinin zgrlkten yoksun olduunu vurguluyor. Ona gre
(s. 2-10), Yunan felsefesinin gl gelenekleri zgn bir dn engel-
ledii iin, Bizans daha zgn bir siyasal reti ortaya koyamamtr. Bar-
ker, stelik, demektedir, Kiliseyle Devlet arasnda da, partiler arasnda da
siyasal savam ve atmalarn olmay, siyasal dnte herhangi bir
gelimeyi engellemitir. Bense, kart grteyim. Siyasal retilerin deeri,
ne lde zgn olduklarna deil, ne gibi toplumsal ilevleri yerine getir-
diklerine dayanr. Belli bir siyasal fikrin gcn ve nemini, hereyden
nce, snf karlarn temsil etme derecesi ve toplumsal ilikilerle siyasal
ve yasal kurumlar stndeki etkisi belirler. Bizans siyasal dn, burada,
o adan ele alnmaktadr.

16
tanrsal kkenli olduu inanc. Daha, Iustinianos'un n-
celleri zamannda, Hristiyan retisi devlet dini olmu,
inanllarndan hkmdara kar sadkane bir boyuneme
(itaat) ve alakgnlllk gstermelerini istemitir. Roma
yorumuyla Stoac hukuk kavram, dnyaya doal bir d-
zen getirme yetkisini de imparatorluun genel olarak kabul
edilen kurallar arasna katyordu. Hkmdarn kutsal erki
stne Doulu teokratik anlay da, resm Bizans reti-
sinin olumasn etkilemekteydi.17
Erkin kutsal kkenini vurgulamak iin, gerek zel
gerek kamusal yaamda olabilecek btn dsal iaretler
kullanlyordu. mparatorlarn kendileri, erklerinin Tanr'-
dan geldiine inanmlard. ustinianos, kendisinin Tanr
tarafndan seildii ve btn giriimlerinde melekler ta-
rafndan zenle gzetildii kansndayd.18
imparator I. Basileios (867-886), olu Leon'a yle
demektedir: "Erkini Tanr'dan aldn... tacn da, benim
ellerim araclyla Tanr'dan alacaksn." 19 VII. Konstan-
tantinos Porphyrogenitos (913-959), ynetim sanat
stne {de administrando imperio) kitabnda, oluna un-
lar sylemektedir: "Tanr, imparatorlar tahta geirir ve
onlara herkes stnde erk verir... Senin tahtn, gne gibi,
hep Onun nnde durur ve Gzleri sana dikili olu; seni
korkutacak hibir ey de yoktur, nk Tanr, herkesten
iyisin diyerek seni semi, anandan ayrm ve Erkini sana
aktarmtr."
17
F. Dlger, Byzanz, Berne 1952. "Die politische Gedankewelt"
balkl blmde (s. 93), Dlger daha Byk Konstantinos.'un Bizans h-
kmdarnn kutsalln, dnyay ve Kiliseyi sa adna ynetmeye hakk
olduunu temellendirmeye altn ileri srmektedir.
18
C. Diehl, Justinien et la civilization byzantine au Vle siecle, Paris
1901, s. 27 vd. Yazar, ustinianos'un resm retisindeki teokratik e-
lere dikkati ekmektedir.
a
Basilleios, Migne, P.G. 107, XXV, XXXII.

17
Tagiyme treni srasnda, mparatora ta giydiren
Patriin devletin iradesini temsil ettii dnlyor, kutsal
yalamayla da imparatorluk erkinin tanrsall gsteril-
mi oluyordu. mparatorlar saygnlklarn anlatmak iin,
ayrca, Latince augustus unvanna karlk olan Yunanca
deios szcn kullanyorlard.
Kilise'nin en yksek grevlilerinin kutsallklarn belirt-
mek bakmndan ancak hosios ya da hagios nvanlam
kullanmaya haklar olmasna karlk, deios yani tanrsal
unvan ancak imparatora ayrlmt. Yksek din grevlileri,
imparatorun huzurunda ellerini de uzatarak secde ederler
ve onun ayaklarn perlerdi, lustinianos zamannn tarih-
isi Prokopios, ustinianos'un hkmdarlndan itiba-
ren bu doulu sayg gsterme biiminin senatrler iin
de zorunlu klndn anlatmaktadr; oysa, daha nceleri
senatrler imparatorun yalnzca sa gsn perek onu
selmlarlard. mparatou saraynda evreleyen herey
tanrsal, azizlere zg, nerede var bir klt konusuydu.
Btn bunlara praepositus sacri cubiculi'nin nderlii al-
20
tndaki Cubicularii bakarlard. mparatorlarn inan so-
runlarn dzenlemek ve Kilise ileri gelenlerinin seimine
20
Ayrntl bir saray grgs kitabnda {De ceremoniis aulae byzan-
tinae) unlar okuyoruz: Herkes yerini alnca "... altn sl ostiarius ...
yabanc eliyi ieri getirir. Eli imparatorun nnde yzkoyun yere ka-
panr ve ayn anda borular alnr. Eli kalkar Ve yaklar, ama tahttan be-
lirli bir uzaklkta durur. Eli tahta yaklarken, maiyetinin sekin yeleri
de ieri girer ve imparatora secde ettikten sonra dururlar. Logothetes'in
eliye olaan sorulan sorduu srada, [mekanik ] arslanlar kkremeye,
tahtn ve altn aalarn stndeki altndan kular tmeye balarlar. Tahtn
basamaklarnda duran vahi hayvanlar yerlerinden dorulur ve arka ayak-
larnn stne kerler. Bunlar olurken, sarayn bamabeyncisi (iou dromou)
elinin armaanlarn getirir, eli de onlar efendisi adna imparatora sunar.
Sonra yine davullar alnr, arslanlarm kkreyii, kularn t durur ve
vahi hayvanlar yerlerine dnerler. Eli armaanlarn verdikten sonra,
logothetes'in iareti zerine, hkmdara sayglarn sunar ve geri geri ekilir.
Kapya dnerken... yine borular alnr, arslanlar kkrer, kular tr ve
vahi hayvanlar yerlerinden dorulur. Elinin huzurdan kt anda davul-
lar iitilir, kular susar ve hayvanlar yerlerine dnerler."

18
karar vermek iin, kendilerinin Tanr tarafndan grev-
lendirildiklerine inanmalar, teokratik kavramlarn biimini
belirlemekteydi. Dogma atmalarna katrlar, buyrul-
tular ve dinsel kararlar karrlar, konsiller toplar, divan
(mahkeme) kararlarnn geerliini iln ederlerdi.
mparatorluk denetiminin dnda kalan Bat'da, pa-
palar ve episkoposlar bamszlk uralarnda baarl
oluyorlard. Dnyev ve din erkler arasnda atmalar
kyordu. Doudaysa bir Devlet Kilisesi retisi yerle-
miti; Bat'da bamsz bir Kilise -dnyev erkin dinsel
erke dayand- ikili bir erk kavramn savunmaktayd.
Dou'da imparatorlarn Kilise stndeki etki ve yneltim-
leri zellikle glyd; burada din, ok-dilli Dou mpa-
ratorluu'nu birarada tutan fikirlerin ve rgtlenmenin
bir esiydi.21 ustinianos, "Tanr'ya gven mparator-
luun varln garantileyen tek dayanaktr;" demektedir,
"ruhumuzun kurtuluu ondadr, dolaysyla, btn yetki-
mizin -ba, orta ve son olmak gereken- bu ilkeden gel-
mesi zorunludur." (Nov. 109 praef). ustinianos kendisini,
Tanr tarafndan inan sorunlarn karara balamakla
grevlendirilmi en yksek dinbilimci saymaktadr. r-
nein, 533 ylnda, dogma sorunlar hakknda, btn e-
hirlerin yurttalarna din sapknlarn mahkm eden bir
buyrultu karmtr; 553'te de Kilise ile Devletin birliini
vurgulamak iin Konstantinopolis'te bir konsl topla-
mtr. Sonra, Hristiyan dinini bozabilecek her trl fel-
sefeyi resmen yasaklamtr. Bizans imparatorlar, Pers-
21
"Bat Avrupa'daki kle ve kolon ayaklanmalarndan korkan Dou
Roma mparatorluu'nun egemen evreleri, tek bir dinle birlik kazanm
srekli bir devlet kurmaya altlar. Kilise'nin smrlenlerle smrenler
arasnda manev ve siyasal birlii salayacan umuyorlard. Kiliseyi Dev-
lete, mparatorluun nfusunu da Devlet Kilisesine tamamyla baml
klmak iin birok giriimler yapld." (M,V. Levenko, Vizantiyskiy Vre-
mennik II, 1949, s. 13),

19
lerin rneni izleyerek Dou Kilisesi'ni bir Devlet Kili-
sesi haline getirmiler, Bat Kilisesi ile Papalaysa evren-
sel bir imparatorluk yaratma giriiminde yararlanabile-
cekleri siyasal ortaklar gzyle bakmlardr.22
Hristiyanl resm din dzeyine ykselten Bizans
imparatorlar, Dou Kilisesi'nin btn sorunlarnda son
sz sylemek hakkn kendilerine ayrmlardr. (Gerekte
Dou Kilisesi'nin ba olan) Konstantinopolis Patrii'nin
nasl seileceini anlatan, 10. yzyldan kalma bir tren
kitab, imparatorun bu seimdeki kesin belirleyici roln
aka gstermektedir. Buna gre, imparatorun buyruu
zerine, Ayasofya Kilisesi'nde toplanan metropolitler ona
aday sunarlar; eer imparator bunlarn n de red-
deder ve kendi adayn ne srerse, metropolitler kurulu
yalnzca, bu adayn patriklie lyk olduunu kabul et-
mekle yetinir. Senato'nun ve rahiplerin huzurunda, im-
parator yeni seilen patriin "Tanr'nm ve mparator'un
istei" ile bu erefe eritiini zellikle belirtir.23 te yandan,
imparatorun adaynn da Kilisenin izledii siyasette ve
dingrevlilerin seiminde bir etkisi vardr ve bu durum,
Dou devletinin birliini glendirmeye yaramaktadr.
ustinianos sk sk adaletsizlie bavurarak aka
Kiliseyi tutard; kafasnda, din bu adaletsizlii hakl kl-
maktayd. Prokopios, ustinianos hakknda yle demek-
tedir: "Hristiyanlkla ilgili ilerde hibir eye boyun e-
mezdi; buysa, uyruklar iin yenilgi ve yoksulluk demek
oluyordu. Rah'pleri halka zorbalk yntemleri uygulamak-
ta tamamyla serbest brakmt. Rahipler komularnn
22
Persia [ran ]'da .S. 226 ylndan 7. yzyln ortalarna (yani
Arap fethine kadar) Sasan hanedannn hkmdarlar saltanat srm-
lerdir. Onlarn hkmranlklar srasnda Zerdtlik (Zoroastrianism) dev-
let dini olmu ve Mecus rahipleri devletle yakm ibirlii yapmlardr.
23
De cerimoniis aulae byzantinae, II, 14. Bonn, s. 564 vd.

20
arazilerini yamalarlarsa, imparator onlar ayrksz onay-
lar ve desteklerdi; bylelikle, szde, dindarln gstermi
oluyordu. Kilisenin yarar bahanesiyle, rahiplerin haklar
olmayan arazileri zorla igal etmelerini ngren Kilise
kararlarn ver, sonra da bu yasaszlklar mahkemede
onaylatrsa, bunu Tanr'ya bir hizmet sayard. mparator
adaletin idealini, rahiplerin hasmlarna galebe almasnda
gryordu. Bu gibi hakszlklara urayanlar topraklarn
geri akmasnlar diye, yaayan ya da lm mal sahiplerine
ait arazilere kendisi el koyar ve sonra bunlar kiliselere ve-
rip vnrd; gya, byle dindarca davranlaryla gnah-
larn detmekteydi" (Historia arcana, XIII, 4-6). Aka
desteklenen Kilise de mparatora borlu kalmyor, devletin
ynetiminde onu destekliyordu.
Diokezlerin banda, eklen btn inanllar tarafn-
dan, gerekteyse metropolitin ve patriin onayyla, o dio-
kezin rahiplerince seilen piskoposlar vard. Piskoposlar,
yetkileri birer ili kapsayan metopolitlere balydlar; net-
ropolitlikler de be patrikliin -Roma, Konstantinopo-
lis, Antiokhos, Jerusalem ve Aleksandria patrikliklerinin-
blmlerini oluturuyorlard.24 Bizans devletinde pisko-
poslar toplumsal ve kamusal ilevler grrler, imparator-
luk yasalarn iln ederler, hastahaneler (nosokomeia),
yetimhaneler {orphanotropheid), yal-evleri {gerontoko-
meia) ve hanlar (ptokhotropheia) iletirlerdi. Dou Hris-
24
Piskoposluk, ileri gelen toprak sahiplerine eit olarak, belediye
grevlilerinin seilmesine katlr, belediye hesaplarn denetler, zel kurul-
lar araclyla genel hamamlarn, depolarn, su terazilerinin, arlk vb.
llerinin gzetimine bakard (Cod. Iust. 1, 4, 46). Piskopos ehrin kar-
larn savunur ve ehrin bir temsilcisi olma sfatyla, dorudan doruya
imparatora dileke verebilirdi. Bu araclk uygulamas, piskoposlara yava
yava sivil il grevlileri stnde bir gzetim hakk salamtr... Sivil mah-
kemelere ek olarak bir de Kilise mahkemesi iliyordu. Piskoposun kendisi
yargt ve mahkemesinin biimsel koullan en aa bir dzeye indirilmiti.
(M.V. Levenko, Vizantiyskiy Vremennik, II, 1949, s. 14).

21
ristiyanl Bizans mparatorluu'nun resm retiiydi;
Kilise kurumlaryla da, inanllar arasmdaki toplumsal
ve etnik (kabilesel) ayrlklar dzlenerek, halkn daha ko-
lay ynetilmesi amalanyordu.
Dou Kilisesi rgtnn, devleti ynetmekte impara-
torlara yardmc olmasna karlk, inanllarca trl trl
yorumlanan Hristiyan retisinin z, srekli bir anla-
mazlk kaynayd. Kark ve bulank anlatmlarla dolu
olan Hristiyan dini, tartmalar ve dogma kavgalar iin
birok olanaklar vermekteydi. Anlamazlklarn konular
deitii gibi, hkmdarlarn savlar ve yaknlklar da ba-
ka oluyor, ama mparatorluun Bati ve Dou blmleri
arasnda, bitip tkenmek bilmeyen din atmalarnda yan-
syan uyumsuzluk srp gidiyordu. Bizans imparatorlar,
spanya'dan Frat'a kadar uzanan evrensel bir imparator-
luu yeniden kurmaya altklar srece, dogmatik anla-
mazlklar zmek iin her trl abay gsterdiler. Fakat,
onlarm tarihin akn deitirme giriimleri boa kt;
uygulamada ekonomik ve siyasal koullar, gerekletiril-
mek istenen birlii paralad.
mparatorluu blen ayrlklara, Dou'daki ve Bat'-
daki inanllar birbirlerine yabanclatran gl dinsel
25
farkllklar ekleniyordu. Batl Ortodokslarla Doulu
monofizitler arasndaki atma uzun zamandr sryor
ve taraflar hi dn vermiyorlard. Roma'nm Ortodoks
izleyicileri, sa'nn tanr ve insan olarak ikili doas kav-
ramn savunuyorlar, monofizitlerse sa'nm yalnzca tan-
25
W. Schubart, Justinian und Theodora (Mnchen, 1943) adl yap-
tnda, bu mparatorun saltanatn ayrntl ve iyi belgelenmi bir biimde
anlatmaktadr; fakat yazarn Bat ile Dou arasndaki blnmenin ruhsal
(manev) ayrlklardan iteri geldii yolundaki gr (s. 260 vd.), tamamyla
idealist bir anlaytr, nk gerekte ideolojik anlamazlklar, ekonomik,
toplumsal ve siyasal ayrlklar koullandrmtr,

22
rsal doas olduu retisini ne sryorlard. Origenes'in
Tanr'nn salt ruh, zaman-d, duyumlarla alglanmaz,
yaradln ilk nedeni olduunu ve sa'nn Tanr ile dnya
arasnda araclk yapmak iin ondan geldiidi ortaya at-
masndan balayarak, bunlarn atmalar ve savalar
yzyllarca srmtr. Origenes'in retisi, sa'nn tann-
sal niteliiyle insan olma niteliinin ne gibi bir iliki iinde
olduunu saptamak amacyla, Kilisede kurgusal bir tart-
ma balatmt. mparator Konstantidos bu kavgay sona
erdirmek iin baarsz bir giriimde bulunarak "Baba ve
Oul'un doalarnn zdelii"ni iln etmiti.26 Beinci
yzyln ilk yansnda Suriye'de Nestorios resm Kiliseye
kar kt. Aristoteles'in felsefesinden haeket eden Nes-
toros'la izleyicileri, sa'daki tanrsal doayla insan doa-
sn ayrmlyor ve dolaysyla Tanr'nm Anas'nm kutsal-
ln yadsyorlard. 431 ylnda Ephesos Konsilinde Nesto-
riosularn mahkm edilmeleri, Kilisenin iindeki at-
malar sona erdirmemitir.
Bitip tkenmez ksr tartmalarn sonucu olarak,
sa'nn hem Tanr hem nsan olduu yolunda geici bir
anlamaya varld; ama dinbilimsel kurgu, kendine yeni
bir konu bulmakta gecikmedi: sa'nn tanr ve insan doa-
lar ayr ayr benliklerini korumu muydu, yoksa monofi-
zitlerin dedii gibi, tanr ve insan eleri karp birlemi
miydi? 451'de toplanan Khalkedon Konsili, sa'nn ayr
doalarna ilikin olarak Roma'nn ikici tezini kabul etti:
sa "deimez bir tanr ve insan doasyla., hem gerek
Tanr, hem gerek nsan..."di. 27 Monofizitler bu Konsilin
kararlarn kabul etmediler ve mparator Zenon'un (474-
491), sonra da I. Anastasious'un (491-518) desteiyle Ro-
ma'ya kar ktlar. Sregelen dogma atmalar, Hris-
26
Concilium Niceanum s, 325. Denzinger, No. 54, ed. 18-20.
" Concilium Clmlcedonense 451. Denzinger, No. 148, ed. 18-20.
tiyanl imparatorluun resm retisi olmaktan alkoy-
mad. Tersine, Kilisedeki uyumsuzluklar, mparatorlara
her iki yana kar deiiklikler gsteren bir politika izle-
yerek Papalkla ilikilerini diledikleri gibi dzenlemeleri
iin gzel bir frsat salad. rnein, ustinianos impara-
torlukta birlik yaratmak istedii zaman, Roma'yla iyi
ilikilerini srdrmek amacyla Ortodoks gr resmen
desteklemiti. Ayn zamanda, kars Theodora'nn tuttuu
Monofizitlerin desteini de yedee almt.
sa'nn doas stne kurgusal ve dogmatik tartma-
larn gerisinde, Douyla Batnn ayr toplumsal karlar
ve atan eilimleri yatyordu. Monofizitlerin inancna
gre, ortodoks tez, dnyev zenginliklere sahip olma ve
dnyev yaam sevgisini temellendirmek isteyen resm Kili-
senin bir desisesinden baka bir ey deildi. Dolaysyla,
Monofizitlerin zhitlik ar da, toplumsal eitliksizlik-
lere, Kilisenin mallar-mlkler edinmesine ve servetine y-
nelen bir saldryd.28 Ayrca, Monofizitler gerek Roma'mn
gerekse Bizans'n stnlne kar kan Doulu halk-
larn ayrlmaci eilimlerini temsil etmekteydi.
Bu Kilise atmalarnn sonsz, Dou Ayrl ol-
du. 16 Temmuz 1054'te Bizans imparatorlarnn bakentin-
de, papalk temsilcileri Dou Patrii Mikhail Keroula-
rious'u lanetlediler. Buna karlk, Dou Kilisesinin ileri
gelenleri de papalk temsilcilerini lanetlediler, onlara "ya-
ban domuzlar" dediler ve bu durum, "kutsal ehir"in
29
huzurunu bozdu.
28
M.V. Levenko (storiya Vizantii, Moskva-Leningrad, 1940, s.
38), Monofizitlerin retisinin toplumsal yanma deinir.
20
A.P. Lebedeva (storiya razdeleniya tserkvei b IX, X i XI vekah,
Petersburg, 1905, s. 347), yazmas Moskova'daki piskoposluk ktphane-
lerinden birinde olan afarozun Yunanca metninin bir evirisini verir. imdi
bu belgenin nerede olduu bilinmemektedir.

24
ustinianos'un ncelleri, Hristiyan alakgnlll-
nn ve devletin kiliseye uygun olarak rgtlenmesinin
yararlarn kavrayarak Hristiyanl resm din diye tan-
mlard; ama ustinianos, imparatorluu birletirilmi bir
hukuk sistemiyle de balamak istiyordu. Bylelikle, birok
etnik gruplardan oluan nfus, hem din hem de hukukla
birlemi olacakt. Hkmdarlnn hemen hemen ilk
gnlerinden balayarak, ustinianos yasalar biraraya top-
lama iine giriti; trl trl yasa kurallarndan birletiril-
mi bir sistem evrilecekti. O zaman dein, XII Levha Ka-
nunlar, halka yaymlanm bildiriler, Senato kararlan,
pieator buyruklar yrrlkteydi bu sonuncular, mpa-
rator Hadrianus'un isteiyle hukuku Salvius Julianus
tarafndan toplanmlard. Yineleme ve elikilerle dolu
olan bu trl trl kurallar, imparatorluk buyrultularn
ve nl hukukularn rnek-kararlarm (itihatlarn) da
kapsamaktayd, iustinianos'un emriyle, ok bilgili ve
tecrbeli bir hukuku olan Adalet Bakan (guaestor sacri
palatii) Tribonianus tarafndan ynetilen bir derleme b-
rosu oluturuldu. Tribonianus, kendine bal grevlilerin,
Berytos(Beyrut)lu profesrlerin ve Yksek Mahkeme ileri
gelenlerinin yardmlaryla 15 Aralk 53O'da almaya ba-
30
lad.

lk szckleriyle Deo auctore diye adlandrlan zel


bir bildirimde bir toplama -Yunanca Pandektai, Latince
30
C. Diehl (op. cit., s. 259 vd.) ustinianos'un derlemesini yapmak
iin, bu aratrclarn 3 milyon satr kadar tutan 2.000 kitaba bakmak
zorunda kaldklarn sylemektedir. Bu malzemeden yararlanlarak, iusti-
nianos'un deyiiyle "Roma adaletinin en kutsal tapna" dikildi (orpus
Iuris Civilis, I, der. Krueger-Mommsen, s. XIII) - bu yapt 150.000 satr
tutuyordu. Bu almay gerekletirenler, yine mparatorun szleriyle,
"1.400 yldr toplanmam bulunan eski hukukun (yetus ius) tmn adeta
bir kaleye kapar gibi" biraraya getirmilerdi (Corpus Iuris Civilis, I, s. XIII,
XXV).

25
Digesta- hazrlanmas buyrulmaktayd. Bunda, Roma hu-
kukunun tanrlara ve insanlara ilikin sorunlardaki doal
dzeni gerekletirdii yolunda Stoac bir zdeyi bulu-
yoruz. "... Dnya ileri iin, bunlarn yasaya bal olduu,
gerek insanlara gerek tanrlara ilikin sorunlarn hukukun
dorultucu gcyle adaletsizlik kaldrlarak dzenlendii
olgusundan daha nemli hibif ey yoktur. Hukukumuzun
kkenleri ok eskilere, Romulus'a, Roma'nn kuruluuna
kadar gider. Saylarnn durmadan artmas ve anlamlarnn
karanlklamas bundadr yle ki, artk hepsi birden
bulunmaz olmutur. Bizim en nemli devimiz, btn ya-
salar ak bir biimde dzeltmek ve dzenlemektir."31
yl sonra Digesta ortaya knca, Prof. Dorotheos
ile Prof. Theophilos hukuk rencileri iin bir ders kitab
olan Institutiones'i hazrlamakla grevlendirildiler. Ayrca
imparator da zel bir mektupla hukuk fikrinin mparator-
luktaki rol ve nemi stne grlerini aklad. "mpa-
ratorluun grkemi, yanzca silha dayanmakla kalmama-
l, savata ya da barta nderlik edecek bir g olabilmek
iin hukukla donatlmaldr. Roma mparatoru yalnz sa-
va alannda dmanlarna kar yengiler kazanmaz, ayn
zamanda hukukun da en yksek gvenceleyicisidir, onu
ineyenleri ezer; bunun iindir ki, hukukun yalnz en so-
rumlu bekisi deildir, dmana kar da en eksiksiz yen-
giyi kazanr... o nedenden tr, olanca gcnzle hukuku
renin ve yle eitilin ki, reniminizin sonunda, resm
32
grevlerinizden lkeyi ynetebilesiniz."
ustinianos, bir yasa toplamasnn kat bir btn ola-
mayaca ilkesini birka kez yinelemektedir; hukuku ya-
amn deien koullarna uyarlama gerekliliini anlam-
tr ve kendisini, herhangi bir deiiklik yaplmasna karar
'" Copus Iuris Civilis, 1, s. X,III.
'- Corpus Iuris Civilis, I, s. 2.

26
vermeye yetkili tek kii saymaktadr. Novella 49'da "nsan
sorunlar" demektedir, "deiir ve hibir zaman ayn kal-
maz; bunlar hep hareket halindedir, hi durulmazlar".
Novella 85'te de, "Doa" demektedir, "her ynden dei-
iklikler getirir., bu byle olduka, biz de yeni kurallar koy-
mak zorunda kalacaz".
Derleme almalarndan sonra toplamaya alnmayan
kurallar yasal geerliliklerini yitirdiler. ustinianos'un ya-
pt 30 Aralk 533'te yasa oldu. Amlamalar (erhler)
yaymlanmas yasakland; Digesta kopya edilirken, anlam
bulankl ve yorum gereklilii olmamas iin herhangi
bir ksaltma yaplmas da yasak edildi, imparator yalnzca
Roma, Konstantinopolis ve Beyrut'taki profesrlerin hu-
kuk retmelerine izin verdi, nk fikirleri bu ehitlerde
tamamyla onaylan'yordu; eletiriyle karland Alek-
sandria ve Atina'daysa, hukuk okutulmasna izin vermedi.
Profesrlerin eletirici bir biimde ders okutmakla yasa-
lar deitirmeye kalktklarn ileri sryordu non leges
doent seci in leges committunt.33 Hibir ekilde yasay
inemenin ya da yasadan syrlmann mmkn olabilecei
bir durum yaratlmasn istemiyordu. "mparatorun tan-
rsal gcyle verilmi bir buyruk, yargc u ya da bu ynde
davranmaya yneltse bile, yarg yine de, yalnzca dinleme-
lidir. Arzumuz ancak yasada yazl olann, yasal olarak
balayc olmasdr". (Novella 82, 13)
ustinianos, birletirilmi ve evrensel nitelikli bir hu-
kuka mutlak boyun eme istiyordu; bylelikle, hukukun
dnda verilmi ayrksal yarg kararlar sonucu herhangi
bir dzensizlik olanana yer braklmayaca umudunday-
d. Novella 94 ve 92'de mparator, yarglarn tek ve ei
olmayan durum ve sorunlar zmelerinin deil, ancak ev-

Corpus Iuris Civilis, I, s. XVI.

27
rensel nitelikli olaylara bakmalarnn gerektiini kantla-
mak iin eski bilgelerden alntlar veririr.
ustinianos'un toplamasnn devlete bir oturmuluk
ve gvenlik duygusu verecei varsaylyordu. ustinianos
pekl farkndayd ki, okdilli bir imparatorluk yalnz idare
mekanizmasyla ya da okdilli bir orduyla yeterince koru-
namazd Romann gelenekleri ve grkemi de yeterli bir
ba deildi. Yurttalara bir gven duygusu, hkmdarlara
da bir yerleiklik gvencesi vererek nfusu birarada tuta-
cak resmen tannm bir fikir olmas gerekiyordu.
Byle bir fikri, ustinianos'un Kiliseye ve Roma hu-
kukuna dayanan dinsel ve yasal retisi salamt. mpa-
rator pagan Roma'nn tarihine dnerek, Hristiyan devlet
ve hukukunun yetkisini pekitirmek emelindeydi. ustini-
anos, "devletimizin yaamnda grkemi ve Romal adlar-
nn hakk olan saygy korumak iin eski zamanlara d-
n gerekletirmeliyiz" diyordu (Novella 24). Ama ayn
zamanda, pagan gemie kar savanda yeni dinin ilke-
lerine kesinlikle uyulmasn istemekteydi.
ustinianos'un derli toplu bir reti halindeki siyasal
fikirleri, 6. yzylda yazlm bir siyaset elkitabnda bulu-
nabilir. Yazarl Patrici Petros'a yaktrlan bu elkitabmn
gnmze kalan krntlar, ustinianos'un devletinin kav-
ramlarn kendi karlaryla badatrmaya alan aris-
tokrasinin grlerini yanstmaktadr.34 Platon'un utop-
yasmdaki dnceyi izleyen elkitab, aristokrasinin yne-
timi eline almas gerektiini, nk siyasal bilgeliin bu
snfn bi nitelii olduunu, aristokrasinin btn topluma
yasal ve zenginlik salayabileceini ileri srmektedir.
ustinianos'un zamanndaki aristokratik evrelerin
programn temsil eden elkitabnda drt tane siyasal ilke
34
V. Valdenberg, "Les idees politiques dans les fragments attribues
Pierre le Patrice", Byzantion, II, 1925, s. 55-76.

28
vardr. Bunlarn ilki, devletin gensl ynetimi elinde olan
imparatorun tanrsallnn tannmasdr. kincisi, aristok-
ratik bir senatonun kurulmasnn, devletin temel direi
saylmasdr. nc olarak, en yksek erk arac, devlet
ilerinin banda olmas gereken aristokrasiye ait bulun-
maldr. Drdnc olarak, halk devlet ilerinden tamamyla
ayr tutulmaldr; nk deien ruh halleri nedeniyle, on-
lar ynetemezler, ancak aristokratik nderlerce ynetile-
bilir ve eitilebilirler. Bu elkitabmn siyasal retisi, tek bir
snfn istek ve niyetlerini yanstmaktadr; tersine, Bizans'-
taki siyasal uygulama devletin en nemli ilerine etkin
olarak karan halkla hesaplamak zorundayd.
ustinianos'un ilkelerine dayanan dinsel-yasal reti,
ikiyz yl sonraki Suriye hanedan, zellikle de bu retiyi
deien koullara uyarlayan mparator III. Leon (717-741)
tarafndan kabul edilmitir. Leon, ok iyi Yunanca ve
Arapa bilen bir Suriyeliydi. ustinianos'un retisini, onun
gibi evrensel Roma mparatorluu'nu canlandrmak iin
deil, Bat'nm ve Dounun uzak eyaletlerini terkederek
Yunanh-mparatorluu'nu pekitirmek amacyla kullanm-
tr. Leon, Dou mparatorluunun savunmasnn ve kuv-
vetinin hem iyi bir orduya hem de devletin gl bir i
biligi olmasma dayandn kavramt. Kendisinden n-
cekilerin rneine uyarak, komutanlara eyaletlerde tam
yetki verdi. Birok eyaletlerin ynetimi, zaten ordu ko-
mutanlarnn eline gemiti. dar birimler artk thema,
yani ordu blgesi diye de anlyordu. III. Leon devletin
birliini salamak amacyla, eyalet komutanlarnn impa-
ratorluun iinde stesinden gelinemeyecek bir kuvvet
olamamalar iin asker blgelerin saysn 35'e kard.
Ordu komutanlar da st asker kararghlara {stratarkhai)
balydlar. Eyaletlerde yalnz yarglar (kritai) ile vergi
toplayclar (epoptai) merkez rgtlerine uyruktu. mpa-

29
rator 726 ylnda, mevcut yasalardan bir seme-zet (Ek-
loge) kararak, yurttalara evrensel bir yasa sistemi getir-
meye alt.
Suriye hanedannn hkmdarlar, ustinianos'tan dev-
leti tekbiimli bir yasa dzenine dayandrmak fikrini ald-
lar, ama yasal kurallarn esas anlamn deitirdiler. III.
Leon'un yasalar (Ekloge), ustinianos'un yasalarna oran-
la ilerici fikirler tar. Yasa karsnda btn Hristiyan
yurttalarn eitlii ilkesini koyar, "yoksul snflarn aa-
lanmasn ve gllerin sularnn yasaya aykr bir biimde
hogrlmesini" yasaklar. Klelik hakkndaki yasalar kalk-
m, kyllerin angarya ykmllkleri azaltlm, babalk
haklan alan da daraltlmtr; yasa nnde kan ile koca
eit olmu, Kilisenin mlkleri vergilendirilmi, zgr ve
meslekten yetime bir yarg organ gvencelenmi ve yeni
yasalara uyruk klnmtr. Devletin gvenliini salamaya
zen gstermesinin bir sonucu olarak III. Leon'un yasa-
larnda vatana iha.net, mparatorun grkemine kar bir
su olmakla kalmamakta, btn devlete kar bir kalkma
saylmaktadr. "Her kim imparatora ya da Hristiyan dev-
letine kar bir kalkmaya niyetlenir, byle bir giriimi
plnlar ya da rgtlerse, hereyi ykmak isteyen biri olarak
ldrlmeyi hakeder." 35
7. yzylda balatlan, imparatorluk arazilerine -top-
ra ekip biecek ve devleti savunacak- zgr kylleri yer-
letirme politikas, yava yava "kolonluk" sisteminin ye-
rine geti. tedenberi yrrlkteki oban yasalarndan ya-
plm bir derleme olan yeni bir tarm yasas (nomos geor-
gikos), artk, bu kyllerin toplumsal ve ekonomik zgr-
lklerini resmen gvenceliyordu. mparator ayrca, deniz
ticaretini canlandrmak iin bir denizcilik yasas (nomos
jr>
Ekloge, XVIII, 3. Jus Graeco-Romanum. Der. J. ve P. Zepos, II
II Athenus, 1931, s. 53.

30
nautikos), orduda disiplin ve itaati salamak iin de bir
askerlik yasas {nomos stratiotikos) yaymlad. III. Leon ve
ardllar, devleti merkezlemi bir hkmet mekanizmas
ve dinsel bir reti araclyla, yasalara uygun olarak y-
netmek istiyorlard.36 Hkmetin ileri gelenleri arasnda,
drt yksek grevlinin (logothetes) yardmclk ettii ha-
zine ba (sakellarios), i ulam ve diplomasiye de bakan
genel vergi toplaycs {tou dromou), genel ordu donatcs
{tou genikou), imparatorun mlklerinin yneticisi {tou
stratiotikon) ve yarg ilerine bakan quaestor {ton agelori)
bulunmaktayd. Bu imparator da, ustinianos gibi, "Ben
hem imparator, hem rahibim" diyordu. kona-krchk
eilimlerinden yararlanarak, halk bilisizlik ve boinanlar
iinde tutan, kendileri de kutsal tasvirler ve kalntlar kl-
tnn en banaz izleyicileri olan gerici keilere ve tarikat-
lara kar kt. Manastrlar kapatt, gerilii ve bilisizlii
kaldrd. Eitimsiz kesilerin etkisini krmak iin bir kltr
devrimine giriti ve manastrlarla kiliselerin mallarma-mlk-
lerine elkoyarak devlet maliyesini dzeltti. Byle olmakla
birlikte, daha o zamandan Renaissance fikirleriyle dop-
dolu olan III. Leon ile ardllarnn etkenlikleri dinsel ba-
nazla ancak glkle ileyebilmiti.
Makedonya hanedannn hkmdarlar, ncellerinin
ilerici yasalarn yava yava sildiler. lustinianos'un devleti
din araclyla birarada tutma anlay, gelien bir feoda-
lizmin yarar iin diriltildi. I. Basileios (867-886), kendi
yasalar toplamasna {Epanagogia) yazd girite, ikona-
krclarm kardklar yasalar hakknda, bunlar "tanrsal
yasaya aykr den ve ustinianos'un yararl toplamasna
38
Suriye hanedannn yasalar hakknda geni bir tartma u kay-
nakta bulunmaktadr: V.G. Vasiliyevskiy, Trdy IV - ast 3 - Zakonoda-
telstvo ikonoborzev, Leningrad, 1930. Byle olmakla birlikte, L. Brehier,
op. cit., s. 77'de III. Leon'un zgn bir yasama etkenlii gsterdiini yad-
syor.

31
ters olan ak-d kurallardr" diyordu. 888 sralarnda
VI. Leon Basilica ad verilen bir yasalar derlemesi yaymlad;
bu, Kilise rgtnde kullanlmak zere ustinianos'un top-
lamasnn yerine gemekteydi. Basiccimn giriinde un-
lar okuyoruz: "Toplum, tpk insan bedeni gibi, paralar-
dan ve yelerden olumakta olup, en nemli paralar im-
paratorla patriktir. Onun iindir ki, uyruklarn bar ve
mutluluu, malzemenin tmne ve iki erk -yani, impara-
torlukla bapapazlk- arasndaki manev uyuma dayanr,
imparator yasal stnlktr ve btn uyruklarn ortak
yarardr. devi, iyilik yapmaktr. zellikle, oikimenikos
kurullarn kararlarn, Kutsal Yazlarm (Kitab- Mukad-
des'in) ilkebrini ve imparatorluun yasalarm yerine ge-
tirmelidir."' 7
Feodal soylularn grleri, Digmis Akritas hakkn-
daki kahramanlk destannda bulunmaktadr. Bu ulusal
ark, vaktini sonu gelmez dler, avlar, aklar ve len-
lerds giren taral bir feodal beyin yaamn anlatr. Bu
Bizansl destan kahramannn szleri arasndan, feodal
soylularn imparatoru ne gzle grdkleri de kyor.
Digenis, "Onlarca" dsmektedir, "n kazanmak isteyen bir
hkmdarn dvi, uyraklarm sevmek, yoksulluk iinde
olanlara bakmak, hakszla urayanlar korumak, iki-
yzlleri dinlememek, bakalarnn mallar-mlkleriyle ya-
salara aykr biimde oynamamak, tersine, din sapkm-
38
lanyla savamak ve doru inanc savunmaktr." Des-
tanda, mparatorun ve Kilisenin stnln kabul et-
mekle birlikte, ayn zamanda yasann zorlama gc, h-
kmdarn da kl olduuna inanarak sarayllar kmse-
yen tara ileri gelenlerinin gururu belli olmaktadr.
37
Epanagoga 2, 1 ve 38. Js Graeco-Romanum, op. cit., s. 240-242.
:is
Basilios Digenis Akritas. 6, 1526-1529. Der. K. Sathas ve Legrand,
Coll. de mon. N.S. Paris 1875.

32
lkleri Digenis'in zlemlerini kapsayan taral Bi-
zans soylular, ok gemeden Hal seferleri srasnda m-
paratorlua gelecek olan Avrupal feodal beylerle kendi
aralarnda bir kar ortakl greceklerdi.
11. yzyln ortasnda resm teokratik retiyi ieren
bir siyasal yapt ortaya kt. Bu yaptn yazar ykseke
bir asker grevli olan Katakalon Kekaumenos'tu. Hkm-
darn tanrsal bir nitelik tad hakkndaki szleinde,
yazar Tanr tarafndan yetkelendirilmi hkmdarn snr-
sz erkini, dinsel ahlkn ilkeleriyle birletirmee almak-
tadr onca, yrtme erkinin snrlar bu ilkeler olmaldr.
Ana fikri, ahlk ve adalet uyarnca hkm sren bir h-
kmdarn uyruklar iin bir rnek ve bir nimet olduu inan-
cn yanstr. Hkmdara uygulamaya ilikin tler ve-
rirken, Kekaumenos etkin ve bilgece bir saltanatn akll
danmanlara, douken bir orduya, drst ve alkan bir
grevliler snfna, btn yurttalara eit davranlmasma,
vergilerin tekbiimii ve dil bir yolda toplanmasna dayan-
dn belirtmektedir. Kekaumenos yabanclarn Bizans
sarayndaki etkisinden ok tedirginlik duymu olmaldr,
nk durmadan "bunlarn ayrcalklar snrlandrlma-
l" diye yinelemektedir. Kekaumenos soyut bir dnr
olmaktan ok, bir eylem adamdr; yapt da kuramsal bir
retiyi uygulamaya ilikin gereksinmelerin diline evirme
39
yolunda bir giriimdir.
39
Cecaumeni strategicon et incerti sciptoris de officiis regiis libellus
ilk kez 1881'de u kaynakta yaymlanmtr: V.G. Vasiliyevskiy, "Soveliy i
rasskazy vizantskovo boyarna XI v," JurnalM.N.P. 1881, no.6,s. 242-299;
no. 7, s. 102-171; no. 8, s. 316-357.. Ayrca, M.W. Valdenberg'in htoriyu
Vizantiyskoy politieskoy literatry v svyazi s storiyey fosofii i gosudarst-
vennova ustroistva adl yaptnda da tartlmaktadr. Valdenberg'in yaptnn
elyazmas, SSCB Bilimler Akademisi'nin Leningrad'daki Arivindedir,
Fond. 346, op. 1, no. 1. Kekaunenos'un kitabndan 4'nc blmde sz
edilmektedir.

33
III. Pleb Hareketi Ye deolojisi

Bizans ehirlerinin, zellikle de bakentin nfusu im-


parator seimlerine katlrd; gerek yksek kamu grevlileri
gerekse seime giren hkmdar, onlarn grn hesaba
katmak zorundayd. Halkn destei, egemen smf gruplar
arasndaki atmalarda nemli bir etken oluyordu. Saray
olsun, paral aristokrasi olsun, ehir nfusunun kendilerini
tutmasn isterdi. ehirli halkn itibar gnden gne by-
yordu, nk heryerde insanlar byk kentlere, zellikle
de bakente akn akn geliyorlard. ustinianos'un u gz-
lemi endiesini yanstmaktadr: "Tara eyaletleri durmadan
nfus kaybediyorlar, byk ehirlerimiz de lkenin eitli
yanlarndan gen insanlarla gereinden fazla kalabalk-
layor" (Nov. 80 praef.).
Halkn bakente akn durdurmak iin, girii yasak-
lamak ya da kalma sresini snrlamak gibi eitli nlemler
alnmt. Bunlarla, durum ancak geici bir sre iin dzeldi,
ama genel eilim deimedi.
ehir nfusu mahallelere, yani "demes"e gre rgtlen-
miti; bu blmler 7. yzyla dein siyaseti dorudan do-
ruya etkilemediler, uk o zamanki rgtlenme, demes
nfusu kapsayan iki sirk hizbinden oluuyordu. 7. yzyln
ortalarndan itibaren, sirk hiziplerinin etkenlikleri bir hayli
azald ve bu durum, dorudan doiuya deme'lerin geli-
mesine yol at. Deme'lerin ayr ve kendi iinde btnl
olan retileri yoktu; geerli dinsel inanlar ve yrrlkteki
yasal dzen, fikirleri mal-mlk sahibi snflarn karlaryla
atacak bir baka dnes okulunun domasna olanak
brakmyordu. atmalarda eitli gruplar ehirlerin
nfusundan yararlanyor, varlkl snfla propaganda ara-
laryla kendilerinin ve halkn karlarnn zde olduu

34
izlenimini yaratmaya alyorlard.40 Byle olmakla bir-
likte, halk kendisine yaplan hakszln bilincindeydi ve
nderleri, program, btnl olan bir retisi bulun-
mamasna karn, ordunun ve silhl brokrasinin yzne
kar imparatorla kamu grevlilerini sulamaya devam etti,
devrimci eylemlerle de, isteklerinin yasalln dorulatt.
Sirk toplantlar birok ilere yaryordu, imparatorluun
her bycek ehrinde sirk, halkn profesyonel sporcularn
gsterilerini seyretmek iin topland bir yerdi; ama ayn
zamanda, bataki hkmet hakknda yarg verilen bir tri-
bunus'tu da. 41 Halk imparator semek iin burada top-
lanr, imparator burada halka kendisini gsterirdi, seferden
dnen muzaffer generaller burada alklanrlar, kitleler
honutsuzluklarn gsterme frsatn burada bulur ve gz-
alc gsteriler dzenlenerek halkn desteini kazanma giri-
imlei burada yaplrd.
Konstantinopolis halk), imparator seimine gr-
nte her zaman katlyordu, ama gerekte seimi yapan
byk komutanlarla orduydu.
Seim, komutanlarn, yksek kamu grevlilerinin ve
ordunun topland asker geit resmi alannda olurdu.
40
A.P. Diakonov, "Vizantiyskie dimiy i faktiy," v V-VHvv. Vizai-
tiiskiy Sbornik, Moskva-Leningrad 1945, s. 171'de, deme'lerin Bizans siya-
setindeki konumuna "anayasal g" demektedir; onca bu rgtlenme,
smrlen kitlelere, egemen snflara kar kacak bir dayanak salamak-
tadr. te yandan, Diakonov, egemen snfn greli zayflnn, -elbette
byk lde kendilerinin yararna olmak zere- onlar hiziplere blerek
deme'lerin desteini aramak zorunda braktn sylyor. Yazar ,Bizans'taki
siyasal yapnn anayasal enin kendine zg bir bileimi olduuna da
iaret etmektedir: monari, senato'yu oluturan aristokrasi ve deme'lerin
toplantlar, art ordunun etkisi.
41
Yukar Msr'daki Oxyrhynchos [Arapas: El Bahnasa ] ehrinde,
sirk gsterileri srasnda, bir hizbin taraftarlar pkbeian denilen atlar tutar,
rakipleriyse patrician denilen atlara oynarlard. W. Schubart, op. cit., s.
85'ten alnt,

35
Adaylarn ad sylenince, hippodrom'daki halk bararak
onayladn ya da onaylamadn belli ederdi. Yeni seilen
hkmdarn boynuna, askeri kamp [karargh ] komuta-
nnn (campiductor) imparatora zg zinciri taktn bili-
yoruz. Bunun zerine, halk da "Lyktjr" diye haykrrd.
Tmpatator kalabala grnnce, u szleri haykrrlard:
"Kutsal imparator, galipsin, dini-btnsn, soylusun. Tanr
seni gnderdi, Tanr seni korusun. sa'ya taparsan, zafer
hgr zaman senindir. Yllarca imparator olacaksn". Tren
dzenine gre, imparator seildii iin yalnzca Tanr'ya
ve Orduya teekkr ederdi.42
42
De cerimoniis aae byzantinae, I 91. - J.B. Bury, imparatorlarn
seiminde ve tahttan indirilmesinde ordunun etkisini doru olarak belirt-
mektedir. (The Constitulion of the Later Roman Empire, Cambridge 1910,
s. 8 vd.) "mparatorluun ilk dnemlerinde, imparatoru seen halkn onu
devirebilecei de... ilkesi vard... Tahttan indirilme biimsel bir srece bal
deildi; bakent halk, imparatorun hkmdarlndan fazla bunalnca bir
yenisini ortaya karr... ve bu kimse, orduda, senatoda ve halk arasnda
yeterli destek bulursa, eski imparator taht boaltmak zorunda kalr, ard-
lnn isteine ve mizacna gre de, ya gzleri kr edilip bir manastra ekilir
yahut ldrlrd. Yeni imparator, baa getiini iln ettii gnden itibaren
yasal hkmdar olarak tannrd... Ama, bu iln gerekletirmek iin ba-
latt gler yetersiz kalrsa, ona bir si olarak davranlrd. Byle olmakla
birlikte, atma srasnda, yenildii gne kadar, ordu tarafndan baa ge-
tiinin iln edilmesi ona geici bir anayasal hak salar, bunu kalc olup ol-
mayacamysa, atmann sonucu belirlerdi."
Ben, Diakonov'un iyi belgelenmi yaptnda, deme'lerin Bizans siya-
setindeki etkisinin abartld kansndaym. Diakonov'da (op. cit., s. 714-
15) unlar okuyoruz: "mparatorlarn kendileri, erklerinin kaynann
dene'ler olduunu kabul ederlerdi. 512 Ayaklanmas uasnda Anastasios,
sirkie demelerin ni'me tasz kmt - byle yapmakla, halk ona. srtn
dnd iin. kendisini artk imparator saymadn anlatmak istiyordu.
Ancak, szlerini beenen deme'lerin istemesi zerinedir ki, tacn yeniden
giydi.
'Nika' ayaklanmas srasnda, ustiniaros da sirkteki deme'lerin nnde
yanllarn itiraf etti ve halkn huzurunda ncil'e el basarak bir tr ant iti.
Bizzat imparatorlar, siyasal bunalm dnemlerinde ya da sava zaman-
larnda i ve d politikalarn onaylatmak iin birok kez deme'leri sirke
(bazan da asker geit resmi alanna yahut Aya Sofya'ya) armlardr.
Bundan daha sk grleni, canalc anlarda, hizipler halinde rgtlenmi
olarak daha nceden aralarnda kararlatrlan gr ve isteklerini ileri sr-
mek amacyla, deme'lerin kendiliklerinden sirklerde yahut baka kamusal
yerlerde toplanmalardr."

36
Anlatldna gre, seyircilerden arenada denleri
tutanlarla tutmayanlar arasnda bir blnme vard. Bunlar,
sirkteki dlerin renklerine gre "yeiller" ve "maviler"
diye ayrlyorlard. Balangta profesyonel sporculara
kar duyulan sempati ve antipatilerden, yllar b:yunca
giderek, hizipler denilen ve sirk seyirlerinden bamsz
olarak varlk kazanan tastamam iki parti meydana geldi.
Hiziplerin ayr rgtleri ve imparatorluk saraynda temsil-
cileri vard; her iki partinn taraftarlar sirkte zel yerlerde
oturur ve ayr elbiseler giyerlerdi. Hiziplerin yerleik siyasal
programlar olmamakla birlikte, ye gruplar arasnda
-egemen snflarn kkrtt- byk bir nefret vard. Mal
oligari, zengin zenaat ve tccarlar genellikle yeillerin
desteini aryorlard; bu partide papalk-aieyhtar, ayrl-
mac eilimler hkimdi, yeiller bundan tr monofizitleri
destekliyorlard. te yandan, toprakl aristokrasiyse, im-
paratorluun Roma [Katolik ] Kilisesi yanls politikasn
onaylayan mavilerden destek grmekteydi.43 Halk arasnda '
kalc uyumsuzluklar srdrmek, egemen snflarn kar-
nayd; bylelikle, karlkl dmanlklar yaratmlard.
mparatorlar, saraya mensup olmakla devlet hiyerarisinde
nemli yerler tutan parti nderleri araclyla partileri etki-
liyorlard. Ardarda gelen hkmdarlar, kiisel olarak, bu
hiziplerden birini ya da tekini desteklerlerdi. Monari,
partiler aras dmanlklara yansyan deme'lerin yeleri
arasndaki blnmeyi onaylyordu; nk blnm ol-
mas monarinin durumunu glendirmekteydi.

43
Diakonov (op. cit., s. 195 vd.), iki partinin iieri gelenlerinin toplum-
sal bileimini tartrken, yeiller (prasinoi) arasnda tccar ve sanayici ke-
lerin ar bastn dnyor. te yandan, maviler (venetoi) panisindeyse
aristokratlara ve toprak sahiplerine ek olarak bir tccar ve zenaat aznl
da vard. Diakonov, her iki partinin taraftar kitlelerinin toplumsal bakmdan
benzer olduuna, aralarndaki farkn nderlerinden ileri geldiine, hakl ola-
rak iaret ediyor. ki partinin taraftar kitlelerinin atan karlar olamazd,
oysa onlar nderlerinden ayran derin snf farklar vard.

37
Deme'lerdeki uyumsuzluk ve hiziplerin karlkl nef-
reti, adalarnca doru olarak anlalamamtr. Proko-
pios demektedir ki, "Birbirlerinden niin lesiye nefret
ettiklerini, niin dtklerini, n'in birinin yeillerden,
bir bakasnn mavilerden olduunu hi kimse bilmiyor.
Herkes partiyi heeyden stn tutuyor, eyle ki ne aile, ne
dostluk, ne insan hukuku, ne tanrsal hukuk tanyor ne
devlete aldr ediyor, ne lkeye. Kadn erkek, herkes bu
kr delilie tutulmu" {Bell. Pers. 1, 24).
Yine de, Prokopios'un deyiiyle bu delice ve anlal-
maz parti kavgalarna karn, zaman zaman iddete, s-
mrye ve adaletsizlie kar sava srdrmek zere bir-
leince, btn halk arasnda (Kaesar'la maiyetinin bilgisi
olmakszn) bir anlama doduu da oluyordu.
Nefret edilen hkmdara, kamu grevlilerine ve var-
lkl snflara kar sonuna kadar dsmek, birlemi par-
tiler iin bir eit programd. Canalc anlarda, bataki
imparatoru devirmek, yabanclarla savamak, nefret edilen
kamu grevlilerini deitirmek ve gvenebilecei yeni bu
erk kurmak iin halk eyleme geiyordu. 7. yzyln orta-
larna gelindii zaman, sirk hiziplerinin Bizans siyasal ya-
amnda artk nemleri kalmamt. Bizans'n asker ba-
arszlklar ve Dou eyaletlerinin elden k,ticar etken-
liklerde nemli bir gerilemeye, dolaysyla da, byk tc-
carlarn, mal evrelerin ve bankaclarn iktisaden kne
yol at. Hiziplerin siyasal rollerinin sona ermesi, deme'-
lerin nemini azaltmad. Tersine mparatorlukta Yunan
geleneklerine dnme dncesi egemen olduka, deme'lerin
siyasal nemi artt. Deme'lerin devrimci gsterileri impa-
ratorluun iindeki toplumsal atmalar aa vuruyordu;
resm dinsel ve yasal reti, Bizans mparatorluu halk
arasndaki servet farklarn giderememitir.

38
Tarih, ustinianos zamannda olan Nika devriminin
yksn bize kadar getirmitir. mparator besbelli, ken-
disinin yaylmc siyasetini ve tarih imparatorluu diriltme
abalarn destekleyen venefler dedikleri maviler parti-
sinin yelerini tutuyordu. Hkmete arkalarm dayayan
maviler rakiplerine ka; terre bavurdular, ama ayn
zamanda imparatora duyduklar sevgiyi de belli ediyor-
lard; sirkte imparator locasnn sandaki yerlere oturuyor,
bylelikle ona ballklarn gsteriyorlard. mparatorla
venefkr arasndaki bu duygudala karn, halkn ortak
yarar daha ar bast. 532 Austosunda, hippodromda ma-
vilerin rakipleri, yani (prasinoi denilen) yeiller partilerinin
hapise atlm olan belli bir takm yelerinin serbest bra-
klmasn istediler; ayn zamanda, imparatoru da yasay
inemekle suladlar. st ynetici evrelerin hayreti kar-
snda, ;,ki parti hkmete kar glerini birletirdi.

Prokopios.. "Renk adlar deme'leri bld srece"


demektedir {Bell. Pers. I, 24), "... bakanlar korkusuzca >c-
netimlerini srdrebiliyorlard. Fakat... deme'ler kendi
aralarnda anlap da ayaklanma knca, btn ehir on-
lardan (bakanlardan) nefretini ortaya dkt ve idamlarm
istedi... Birgn Konstantinopolis'te deme'lere bakmakla
grevli kiiler, birka ayaklancy idam yerine gtrrler-
ken, her iki hizbin yeleri silha sarld, mahkmlar kur-
tard ve sonra da hapishaneyi zorla basarak, ayaklanma
karmak suundan ya da baka herhangi bir sutan tr
tutuklanm herkesi serbest braktlar. Hkmetin btn
temsilcilerini hi acmadan ldrdler; siler sanki dman
girmi gibi ehri atee verirken, ileri gelen yurttalar teki
kyya katlar. Ayasofya, Zeuksippos hamamlar, impara-
tor saray ile Mars alan arasndaki btn blge, Konstan-
tinos meydannda boydan boya uzanan byk revak, sa-
ysz saraylar ve zenginlerin deerli mlkleri hep yakld.

39
Btn bunlar olurken, mparator ustiniancs saraynda
kars ve baz senatrlerle birlikte edilgin bir durumda kal-
mt. silerin haykrdklar slogan "Zafer Kazan / Yen"
(ika) idi, ayaklanmann tmne de bu sz ad oldu.

ki partinin arasndaki dmanlklar ortadan kalkt;


zlimlere kar duyduklar nefretle birleen halk nika (zafer)
hklaryla zengin mahallelerini bast ve imparatorluk sa-
rayn kuatt. Konstantinopol's yanyordu; toprakl aris-
tokrasinin yeleri Boaz' geip Anadolu ehirlerine s-
ndlar. ustinianos, kiralk askerler kullanarak dzeni
glkle bastrabildi; en iyi komutanlar Belisarios ile
Moundos'u si ynlarnn stne gndedi. Otuz bin
kii kadar ldrdkten soma (Bell. Pers.), kiralk as-
kerler, zafer adna zenginlere kar ayaklananlarn devrimci
patlayn bastrdlar. silerin asl gleri datld hal-
de, yangnlar ve silhl gsteriler, uzun bir sre, devlete
duyduklar nefrete tanklk etti.
mparatorluk fermanlar yamur gibi yad ve en k-
k itaatsizlik sertlikle cezalandrld; rnein di hrszlk
ellerin kesilmesiyle cezalandrlyordu. Halk silhtan arn-
drld; iustinianos zel kiilerin silh iml etmelerini, dev-
lete ait silh fabrikalarnda alanlarn da halka akdan
baka bir ey satmalarn yasaklad. Aleksandria'da da ka-
rklklar kt ve imparator yerel sorumlularn zel gzetim
nlemleri almalan buyurdu.

Bununla birlikte, silh yasa uzun srmedi. Bizans


Slav ve Avar istilsyla kar karya kald zaman, elinde
yalnzca disiplinsiz bir ordu olan imparator II. Tiberios
(578-582) ehrin savunmas iin deme'leri silhlandrd.
Tiberios yerini, aristokrat gruplarla ilikili olan Mauritios'a
(582-602) brakarak lnce, bakentin silhl halk yine
isteklerini dile getirdi. Konstautinopolis yeniden kalabalk

40
gsterilere sahne oldu ve Mauritios 602 ylnda devrildi. Erk,
senatoya ve aristokrasiye kar dmanlyla tannm bir
komutan olan Phokas'm (602-610) eline geti. Phokas n-
celeri halkn ve askerlerin desteiyle hkm srd. Fakat
ok gemeden, izledii din politikasyla halk tedirgin etti.
Monofizitleri kouturdu. Konstantinopolis patriinin
oikimenikos unvannn kullanmasna izin vermedi ve Bizans'a
dost olmayan Persia'yla iliki kurduklarndan kukulana-
rak Suriyeli Yahudilere saldrd Roma'nm isteklerine boyun
emekle halkn desteini yitirdi. 608 ylnda Bizans'la dost-
luun ve imparatorun grkeminin bir simgesi olarak Roma
Forum'unda Phokas'a adanan bir stun dikilmi, ama halk
artk onu anmaz olmutu. Afrka'daki ordularmdan yarar-
lanarak Bizans aristokrasisi onu kolayca devirdi.
Halkn devrimci hareketi, 8. yzylda ikona-knclar
zamannda yeniden yze kt. Bu hareket, zellikle arlk
yanls olan Paulikianlar arasnda glyd. Bizans ky-
lleri ve pleb ynlar iinde yaygn olan Paulikianlar tari-
katnn izleyicileri, tasvirler kltne kar saldrya geti-
ler. Ayn zamanda, varlkl snflara, zellikle de Kilisenin
rgtne ve politikasna kar kktenci toplumsal fikirler
yaymaya baladlar. Paulikianlarn yaygn ve kktenci top-
lumsal hareketinden, III. Leon'un, sonra da V. Konstan-
tinos'un desteklediini lml ikona-knclk taraftarlar ya-
rarlandlar. Manastrlara kar savamda, dinsel tarikat-
larn geni arazileri zenginlerin agz itihasm ve yoksul-
larn nefretini kkrtyordu.
Serf-ekonomisinin zl, toplumsal hareketlerin
:
ortaya kmas in elverili koullar yaratmtr. Kutsal tas-
vir ve kalntlar kltne Paulikian muhalefet Bizans'a Ana-
dolu'dan geldi. Paulikianlarn ikona-krclk fikirlerinin,
inanlarnda kutsal tasvirler kltne kar kan slamlarn
etkisi altnda olutuu anlayor. mparatorlukta, III. Leon-

41
un uygulad ikona-krclk retisinin balca etkisi,
imparatorun Kilise politikasn destekleyen taradaki asker
aristokrasiyi ve pleb kitlelerini birletirmek oldu. Kutsal
tasvir ve kalntlar kltyle savama adma, III. Leon ve
ardllar Kilisenin, zellikle de manastrlarn servet ve ara-
zilerine el koyarak hazinenin gelirini arttrdlar."" Halkn,
V. Konstantinos'un lmnden ok sonra, yaknda dirilip
devlet dzeninin yeniden kuracana inandna baklrsa,
ikona-krc imparatorlarn siyaseti ok tutulmu olmal.
Tarihi Theophanes, "V. Kontantinos'un lmnden yllar
sonra, halkn asker yenilgileri duyduka, sevgili imparator-
larnn mezar banda toplanarak, 'Kalk da, canveren ; m-
paratorluumuzu kurtar' diye bart"n yazyor.45
9. yzyln nc onylmda Bizans mparatorluu'nun
her yannda, dorudan doruya zgr kyllerin haklarn
ksmaya alan byk toprak sahiplerine ynelik bir ta-
rmsal devrim, patlak verdi. slm'a kar srekli savalar
boyunca, usuz bucaksz arazilere sahip olan ve becerikli
bir biimde asker kuvveti iktisad nfuzla birletiren ko-
mutanlarn durumu ok glenmiti. zellikle Ermeni ko-
mutanlar saysz malikneler ele geirmilerdi; bu, impara-
torluk sarayyla ilikilerinde bamsz olmalarn salyor
ve onlara, zgr kyller stnde snrsz bir g veriyordu.
Yeni asker toprakl aristokrasi (dunatoi), hak ve zgrlk-
lerini savunmak iin silha sarlmak zorunda kalan yer-
leik kyllerle sert bir atmaya tututu. 821 ilkbaharnda,
Arap askerlerin desteiyle Thomas adnda Slav asll bir
asker kolonici imparatorluk snrlarndan ieri girdi. Nef-
ret edilen imparatorluk erkine kar, halkn benimseyecei
44
M.Ya. Suzumov, "Problemy ikonoborestva v Viz&niy," Ueniye
Zapiski Sverdlovskovo Gostdarstvennovo Pedagogieskovo Instituta, 1948,
4, s. 101 vd., ikono-krclarn Kilise ve manastrlarn yalnzca tanr zen-
ginliklerini aldklarn, arazilerine dokunmadklarn ileri sryor.
45
Theophanes, s. 501, 10, de Boor.

42
bir sava slogan atarak iktidar ele geirmeye kalkt. Ta-
rihi Theophanes Kontiniatos yle yazyor: "Thomas
devletin vergilerini kendine alp cmert armaanlar da-
tarak halk kazand ve bylelikle, aa bir konumdan yk-
seklere eriti. Servet edinme ve devrim karma tutkusu olan-
lara, szler vererek ve nezaketle davranarak, kukulular
ise kandrarak ve zorlayarak kendisinden yana ekti. By-
lece bir i sava kt... Serfler efendilerine, erler subaylarna,
asker birlikler komutanlarna kar ayaklandlar. Btn
Asya ar bir yoksulluun yk altnda inliyordu. Her yer-
deki Asya ehirleri korkudan Thomas'a teslim oldu; impa-
ratora sadk kalmak isteyen ve biraz daha uzun sre direnen
ehirler, teslim olunca, direnilerini halklarndan bir ounun
lm ve mallarnm-mlklerinin geni lde kayb ile
dediler. Bu yolla, Asya'nn tm ondan yana kt." 46
Thomas, bylelikle, toplumsal bir devrimin nderi
oldu, Makedonya ve Trakya kylleri onun bayra altnda
toplandlar, donanma ondan yana geti, Yunan ehirlerinin
dsme'leri ve kleler ds onu tuttular. Bizans dorudan do-
ruya byk toprak sahiplerinin fecdal isteklerine kar
ynelen bir devrim dnemi yaad. ki yl sonra, 823'te si-
ler yenildiler; haklarn savunmak iin silha sarlanlarn
hepsi kanl bir bouma sonucunda yok edilmilerdi. The-
ophnaes yle diyor: "Baz yurttalar imparatorla anla-
tlar, ondan kendilerinin balanacaklarna dair sez alnca,
Thomas' tutup baladlar ve imparatora getirdiler. m-
parator, hkmdarlarn eski bir gelenei uyarnca, Tho-
mas' ayann alna ald, boynuna bast, kollarnn ve ba-
caklarnn kesilmesini, sonra da vcudunun bir eee yk-
lenerek, herkesin grmesi iin ehirde dolatrlmasn em-
retti... Bu suretle, Ekim aynda, gsp, avlanm bir hayvan
47
gibi, yava yava ikenceler altnda can verdi..."
46
Theophanes Continuatus 11, 11 (s. 53 Bonn).
47
Ibid. II, 19 (s. 69 Bonn).

43
O zamanki oiaydizimciler (vak'anvisler), toprakl
aristokrasinin devrimcilerin kanyla yeri suladklarn yazar-
lar. Thomas'm devrimi, Bulgar hkmdar Omortag'm ie
karmasyla bastrlmt. Ama Bulgar kyl kitleleriBizans'-
taki kyl devrimini onayladklar ve destekledikleri iin,
Omortag'm kendisi de bir ayaklanma tehdidiyle karlat.
10. yzyln ilk yarsnda, vergilerin ve serflik grev-
lerinin yk altnda ezilen, topraklar keyf olarak ellerin-
den alnan kyller tekrar feodal beylere kar ayakland-
lar. Devrimci kargaalklarn dorudan nedeni, 928 yln-
daki kt hasattan sonra Bizans'n stne bir felket gibi
ken alkt. Bundan sonra, baz aralarla alt yl boyunca,
imparatorluu, korkusuz Bakrelli Basileios'un nderlik
ettii bir kyl devrimi sarst durdu. Sylentiye gre, l-
kenin ileri gelenlerine kar ilk ayakland zaman Basileios'-
un elini kesmiler, o da dmanlarndan kap kurtulunca,
ucuna kl takl bir bakr el kullanmt. iddetli arp-
malardan sonra, devrim bastrld. Bu ayaklanmann so-
nucu, 934'te karlan bir yasayla kyllerin isteklerinin bir
lde karlanmas oldu. Yasa feodal beylerin, elkoyduk-
lar btn topraklan asl sahiplere geri vermelerini ng-
ryordu.45 1182'de, bataki Komnenos hanedannn bir
yesi olan 67 yandaki Andronikcs tarafndan ynetilen
bir baka ayaklanma patlak verdi. Yeni devrim esas iti-
baryla yabanclara, zellikle de yava yava Bizans tica-
retini ele geirmi olan Venediklilerle Cenevizlere ynelmiti.
Androncos yllk hkmdarl srasnda, nceleri Bi-
zans'taki yabanc etkilerinizi kalkmasn isteyen aristok-
rasiden destek grd. Yeni hkmdar aristokrasinin ve b-
rokrasinin gcn snrlayan baz ciddi reformlara giriti
48
928-934'teki kyl ayaklanmas u yazda tartlmakladr: A.P.
Kajdan, "Vekoye Vosstanye" Vasiliya Mednoy ruki, Vizantiyskiy Vremen-
nik, IV, 1951, s. 73-83. Yazar, bu ayaklanma hakkndaki ok kt kaynak-
lara dikkati ekiyor.

44
ve Thessalonikeli Eustathios'a gre, onu Tanr'yi sevdik-
lerinden daha ok seven halk ynlarnn ekonomik ve si-
yasal durumlarn dzeltmeye alt. Fakat aristokrasi he-
men yabanclarla birleerek Bizans'taki bu son reform gi-
riimini sona erdirdi.49
Gerek 1258'deki Nikaia ayaklanmas, gerekse 1262'de
kan kyl ayaklanmas, Anadolu'da aristokrasiye tam bir
zafer salayarak yenilgiyle sonuland. Yz yl sonra Dou
mparatorluu yeniden kanl toplumsal atmalarn sava
alan oldu.
14. yzyln ortalarnda, birok ehirlerde ve belediye
blgelerinde (kzgn banazlar diye evirebileceimiz) Ze-
lotes'lerin yaygn hareketi bagsterdi; bu harekette kyl-
ler ve ehir halk da vard, ama asl denizciler egemendi.
Ayaklanclar aristokrasiye bakaldrdlar ve zel topraklarla
Kilise mlklerinin datlmasn istediler. Devrim, 1342-49
yllar arasnda Thessalonike'de en gl durumdayd. Yedi
yl sreyle pleb'ler bu ehri ynettiler, Kilisenin ve patricf-
lerin mlklerine el koydular, soylularn ayrcalklarn kal-
drdlar ve uzun zamandr yerlemi gelenekleri yktlar
btn bunlar malsz-mlksz snflarn yararnayd.
Zelotes'lerin retilerini, yalnzca onlarla hi de duy-
guda olmayan tarihilerin yklerinden ve devrim bas-
trlrken savcnn yapt konumadan (bu sylev, Paris'teki
Bibliotheque Nationale'de 1213 numaral yazmada saklan-
mtr) biliyoruz.50
49
Eustath metropolitae Thessalonicensis opuscula. Der. L.F. Tafel.
Frankfurt a/M 1832, s. 273.
50
Zelotes'ler hareketi, (Zelotes'lere kar yukarda anlan savclk
konumasnn metnini de aktaran).O. Tafrali, Thessaloniqueau quatorzieme
siecle, Paris 1912, s. 256 vd. ile C. Dichl, "Journees revolutionnaires bizan-
tines", La Revue de Paris, 35, 1928, No. 21, s. 151-72'de tartlmaktadr.
Zelotes'ler hareketi, balangta iki sirk hizbine kadar geri giden bir pleb
akmnn devam gibi grnyor. Devrimci gelenein srekliliine "Inter-
nal strife in Byzantium during the 14th cent." Byzantion, cilt XV, 1940-41,
s. 208-30'da, P. Charanis de iaret etmektedir.

45
Zelotes'lerin ba ilkesi, genel yarar idi. Bu ilkenin de-
mokratik Zelotes'Ier topluluu hesabna geni mlklere el
koymalarn hakl kld grndeydiler. siler diyor-
lard ki, "Yneticiler zenginleri mlklerinden yoksua b-
rakabilir, bunlar toplumsal amalarla kullanabilir, hatta
ortak yarar adna iddete bavurabilirler."51 Greneklerin
olsun, yazl yasalarn olsun kutsalln tanmay reddedi-
yorlard. Aa snflarn vergilerini azaltan ve borlarn
kaldran yeni devrimci buyrultular kardlar. Byk mlk-
lere getirdikleri snrlamalar Kiliseye de uyguladlar, zel-
likle manastrlar servetlerinden yoksun ederek, onlara
ancak kt kanaat geinmelerine yetecek kadar mal mlk
braktlar. Kiliselerin vergiden baklklarna son verdiler,
kiliselere ya da manastrlara miras braklmasna izin veren
yasalar kaldrdlar, Kilisenin byk grevlilerini atama
hakkn kendilerine ayrdlar. Kilisedeki yolsuzluklarla sa-
varken, ou kez, simge olarak ha iaretini kullanmlar-
d. Tarihi loannes Kantakuzenos, "Ha sunaktan alarak
kendilerine simge ettiler ve bu iaret altnda dmanlaryla
savaacaklarn sylediler" diyor.52 Siyasal programlar
ar bir demokrasiyi temsil ediyordu; kitle gsterileri d-
zenlediler, kamu grevlerine seimle adaylar getirdiler, her-
kese eit hak tandlar.
Zelotes'lerin retisi devrimci savamlar iinde ve
yerlemi ayrcalklar geleneini ortadan kaldracak ynde
olumutur. Davalarnn hakllna inararak yle diyor-
lard: "Kilisenin topran alp birok yoksulu doyurmu
olmamzda garipseneeek ne var?... Bu hareketimiz manas-
trlara bir zarar getirmeyecektir, nk onlarn gereksin-
melerine yetecek kadarn braktk; vaktiyle bunlar ba-
layanlarn isteklerine de aykr olmayacaktr onlarn
51
O. Tafrali, op. cit., s. 265, 266.
52
loannes Kantakucenos III, 38 (II, s. 234 Eonn).

46
istedii, Tanr'y honut etmek ve yoksullara yardmc ol-
mak deil miydi?... Yoksullarn damlarn aktarr ve krk
dkk evlerini onarsak, zgrlk iin denlern tar-
lalarna ve otlaklarna bakarsak, nasl yasay inemi
oluruz ki?... Kendi zenginliimizi oaltmyoruz, evlerimizi
sslemiyoruz; buyrukla verirken hep ortak yarar gz-
nnde tutuyoruz." 53
Zelotes'lerin hareketlerinin ilk drts, alk ve zen-
ginlerin smrs olmakla birlikte, siyasal programlar ger-
ekte, anayasalar daha yksek bir yaam dzeyine eriilme-
sini ngren talyan ehir cumhuriyetlerinden etkilenmiti.
Zelotes'ler hareketi btn mparatorluu kaplamt.
Tarihsel kaynaklardan reniyoruz ki, "ayaklanma impa-
ratorluun her yanma korkun ve acmasz bir hastalk
gibi yayld, eskiden sessiz ve lml olanlar da sard. Btn
imparatorluk en zlim ve umutsuz bir savamn alaryla
kvranyordu... Halk zenginlerden nefret ettii iin en kk
bir kkrtmayla silha sarlp ayaklanyor ve en iddetli
eylemlere giriiyordu..."54
Zelotes'ler ayaklanmasnn yenilmesi, devletin eko-
nomik ve siyasal yapsn dzeltmek iin hibir olanak b-
rakmad; imparatorlukta reformu amalayabilecek hibir
gerek g kalmamt.55

IV. Aydnlar Arasnda ve Manastrlarda Kukuculuk


Hristiyan dininin uyulmas zorla yaptrma balanm
bir resm reti durumuna ykseltilmesi, yalnzca halkn
53
C. Diehl, op. dt., s. 170.
54
loannes Kantakucenos III, 28 (II, s. 177 Bonn).
55
A. Berger, "Demokratieskaya Revoluziya v Vizantiy XIV veka,"
Arhiv K. Marksa iF.Engelsa, Kniga V, 1930, s. 455 vd., Zelotes'ler hareketini
anlatrken, bunlar Fransz Devrimi'nm ar sol kanadna benzetmektedir.
Bu doru olmayan bir yorum gibi grnyor, nk Zelotes'ler geni bir
toplumsal akmn bir paras olmamlardr, kendi ilerinde bir btn ve
kendi kendilerine yeterli bir devrimci hareket idiler.

47
arasndaki husumeti arttrmaya yarayan ksr dogma kav-
galar, imparatorlarn din siyasetleri btn bunlara,
eletirili dnme eilimindeki insanlar kar km olmal-
lar. Hellenism (Yunanclk) resmen kouturulmakla birlik-
te, varlkl snflarn ileri gelen yeleri yzyllardr Hellenizm
ilkelerini izliyorlard,-eitimlerinin temeli de buydu.
6. yzyln ilk onyllarmda, Boethius'un (480-525)
De consolaione philosophiae (Felsefenin verdii avuntu) adl
yapt byk n kazand ve yaygm olarak tannd. Yazar
Yunanl filozoflarn fikirlerini alm ve Kilisenin honutsuz-
luuna karn, bunlarn birounu Latinceye aktarmt.
Bizans'ta srdrlen Hellenik geleneklerde iki eilim
aka ayrmlanabilir: her ikisi de gizemcilie brnm
olarak, Platonculuk ve Aristotelescilik. Bunlarm birincisi,
.S. 529'a kadar Atina Akademia'smda slenmitir. Bura-
daki Yeni-Platonculuk, Stoacln, Epikourosculugun, Ku-
kuculuun ve Platon'a Aristoteles'in retilerinin bir kar-
mas olarak tanmlanmtr.56 Yeni-Platonculuun izleyi-
cileri, Hellenik hareketin kvamn belirlemiler, zel r-
gtler kurmular, evlerde pagan kltlerinin yinlerini yap-
mlardr. Aristotelesiliinse merkezi Aleksandria (skende-
riye)'yd. 6. ve 7. yzyllarda bu hareketin iinde baz H-
ristiyanlk dmanlar da bulunuyordu. Pozitif bilim ince-
lemeleri, kaynak almalar, matematik, mantk ve doa
bilimlerine duyulan ilgi, Yeni-Platoncu ve Hristiyan gi-
zemciliin yaylmasn engellemekteydi. Hristiyanlk a-
sndan tehlikeli bir dnr de, Simplikios ve daha baka
be profesrle birlikte Atina'dan ayrlmak zorunda brak-
lan Atinal filozof Damaskios'tu. Atina Akademias var-
olmaktan kt halde, Hellenik felsefenin iki akm, gc
zaman iinde deimekle birlikte, srekli olarak Hristiyan-
l etkilemeye devam etti.
56
K. Marks i F. Engels, So. 1932, 122.

48
7. yzyldan itibaren, Bizans ok toprak kaybetmeye
balayp serf-ekonomisi de yava yava zldke, egemen
snflar gizemciliin bysne kapldlar. Douda gizemci-
liin yaylmas, balca Gnah-karc Maksimilianos'un
eseri saylmak gerekir. Yz yl sonra Damaskoslu (aml)
oannes, bilginin kaynaklar stne yaptyla ortaa sko-
lastiinin temellerini atmtr. oannes, Aristoteles'in fel-
sefesine dayanarak, inan dogmalarn kantlamak iin
pagan felsefesinden yararlanlabileceini, bylelikle onun
dinbilimin hizmetine koulabileceini (teolojinin hizmetisi
yaplabileceini) ileri sryordu.
Platonculuk 8. yzyla kadar egemen olmu, ama on-
dan sonra Hristiyanl izleyenler resmen ve gitgide daha
sk olarak Aristoteles'e bavurmulardr. Konstantino-
polis patrii Photios (y.o. 820-y.c. 893) Stageiralya (Aristo-
teles'e) ncelik tanm, Psellos (1018-1096) ise, Ksiphili-
nos'la tartmasnda zellikle Platon'dan alntlar vermitir.
O zamanlar Bizans'ta iki felsefe ve edebiyat okulu
vard. Photios'tan gelen biri, Aristoteles'e eilimliydi.;
bunun izleyicileri eski tarihilerin ve sylevcilerin etkisi
altndaydlar, dikkatlerini destan ve mersiyeler stnde
odaldatrmlard. Buna kar olan teki okulun ba Leon
Khoirosfaktos, Platonculua ve Yeni-Piatonculua yakn-
lk duyuyordu. Bu okulda Yunan tragedya klt yaatl-
yor, eski mzii de canlandrma giriimleri yaplyordu.
Photios'un rencileri Hellenizm ve paganizmle sulayarak
bu okula iddetle saldrmaktaydlar. Ynetilen sulama-
lardan biri de, Hristiyanl reddetmesi ve Platon'la Epi-
kouros'un felsefesini benimsemesiydi. Elimizde, o zamandan
kalma, ok sert bir risale var; bu yapt, yazarna baklrsa,
taraftarlar gnden gne artan Platonculuun yaylmasn
engellemek iin iddetli bir dille Arethas kaleme almtr.57
57
9. yzyln sonlarnda yaam olan Bapiskopos Arcthas'n yaz-
mas, Moskova'daki Tarih Mzesi'nde saklanmaktadr (MSS No. 315).
Risalenin Rusa evirisiyle birlikte Yunanca metni, notlanm olarak
u almada yaymlanmtr: M.A. angin, "Vizantiyskiye politieskiye
deyateli pervoi poloviny X v." Vizantiyskiy Sbornik, Moskva-Leningrad
1945, s. 228-48.

49
Hkmdarlnn ilk gnlerinden itibaren, ustinianos
Hellenizme kar savamtr. Ona gre, Hristiyanla ay-
kr her reti, tutulup ldrlmek gereken "inansz Yu-
nanclarn bir delilii" idi (Cod. Just. I, 11). mparatorluk
fermanlar, oucas, en kalabalk grup olan ve dernek kur-
malar, hatta zel evlerde kendi grlerini tartmalar
yasaklanm olan Yeni-Platonculara ynelmi ve "inansz
Yunanclk hastal bulam" herkes, retme hakkndan
yoksun braklmt (Cod. Just. I, 11).
900 yl sren mrnden sonra, 529'da imparatorun
buyruuyla Atina Akademias kapatld ve btn profe-
srleri srld. Bu hocalar, Bizans'ta ok iyi tannan Persia
hkmdar Hsrev'in (Khosroesus) saraynda sndlar.
Konstantinopolis, Kubat'la (Kawad) olu Hsrev'in
hkmdarlklar srasnda Persia'nm yaad ideolojik
atmay yakndan izliyordu. Bizansl aydnlara kar z-
grlk ve cmert davranan Hsrev, ayn zamanda, her
trl toplumsal fikre kar da acmaszca savamaktayd.
Bu fikirler Dou Imparatorluu'nun bakentinde tannan
Kubat'n dosta desteiyle bir din retisi biimi altnda
yaylmlard.
Bundan biraz nce, ustinos'un hkmdarl (518-527)
srasnda, Bizans yurttalar, Kubat'n Roma mparatorun-
dan Persia prensi Hsrev'i evlt edinmesini istediini hay-
retle iitmilerdi. Bu neri reddedilmiti. Persia'nm bir i
mcadeleyle blnm olduu bilinmekteydi; bu atma,
kendisine peygamber diyen Mazdek'in (Mazdah) retisin-
de anlatm kazanmt. Mazdek Kubat'n hkmdarl
(494-531) srasnda toplumsal-dinsel retisini ortaya koy-
du. Toplumsal reformlar yaplmasn istedi; ortak mlki-
yet sisteminin canlandrlmas gerektiini, btn insanlarn
ayn anababalardan gelmekle karde olduklarm, dolay-
syla eitsizlie neden bulunmadn anlatt. Her trl aile

50
bana iddetle kar kt. Bir kelimeyle, her trl ktl-
n kayna ve nedeni olarak mlkiyet kurumuyla aileyi
gryor ve bunlar kaldrlmadka, mutlulua eriilerr.e-
yeceini vurguluyordu. Kubat Mazdek'in retisini benim-
semi ve Persia aristokrasisine kar halk yanma ekmiti.
Ama, bu kktenci retiye ve Mazdek'e dman olan aris-
tokratik evreler Veliaht Hsrev'i kazandlar. Prens Hsrev,
daha babas Kubat'rn salnda, bu retinin yaylmasna
kar koyuyordu; tahta geince de, btn toplumsal reform
taraftarlarn, Mazdek'in btn izleyicilerini ve Manikeen-
lerin sessiz muhalefetini temizledi. Egemen snflar ona
Grkemli Hsrev [aslnda, Nuirevan- dil ] dediler
tehlikeye giren kendi konumlarnn savunucusunu onda
bulmulard.
Hsrev, Persia'daki her trl toplumsal dzeltimcilik
eilimini ortadan kaldrmt, ama ayn zamanda, impara-
torun Hristiyan banazlndan tr Bizans'tan kendi
lkesine snanlara hogryle ve dostlukla davranyor-
du. 58 532 ylnda Hsrev ustinianos'la bir anlama yapt;
buna gre, srgndek' btn profesrler Atina'ya dne-
bilecekler ve kendilerine, dndklerini syleme zgrlk-
leri tannm olacakt.
ustinianos, imparatorlarn dinsel politikalarna kuv-
vetle kar kan Aleksandria'daki (skenderiye) hukuk oku-
lunun kapatlmas gereine zel bir nem. veriyordu. Mate-
matik ve doa bilimlerinin bu geleneksel merkezi, kolay
kolay gizemci felsefeye boyun ememiti. Simprib'os'un
Aristoteles stne amlamalar, Aleksandria'daki dinsel
gizemcilik anlayna kar ekingenlik gsteren akl banda
58
Mazdek'in (Ahura Mazdah) retisinin incelendii iki kaynak un-
lardr: z istorii sozialno-politieskih idei adl ortak yaptta (Moskva 1955,
s. 97-101) N.V. Pigoulevskaya, "deya ravenstva v uenii mazdakitov;"
ve A. Christensen, Viran sous les Sussanides, 3. bas. Copenhague 1944, s.
s. 345 vd.
evrelerce pek beenilmekteydi. Doa bilimlerindeki n-
derliiyle Aleksandria, imparatorlarn eletiriciliin ve ku-
kuculuun serpildii Hellenizm merkezlerine kar izledik-
leri saldrgan politikaya karn olduka geni bir dnce
bamszln korumutu.
mparatorlarn zorla kabul ettirdikleri dinsel reti,
aydn evrelerinde birok kartlklar douruyordu. Efsa-
nelere, boinanlara ve mucize yklerine duygusal bir
yatknlk gsteren ynlar, banazca savamlara kolaylkla
ekilebilmekteydi. Bu hogrszlk ortamnda, eitim
grm birok kii grnte Hristiyan olmu gibi yap-
yordu. Bunlardan bazlar nemli yerlerdeydi; ustinianos'-
un en yakn maiyet erknnn iinde bile dinsel retiye
cokunca bir balan olmad pek iyi bilinmektedir. Co-
cfev'in yazar olan Tribonianos, (Prokopios'a gre, "y-
lesine bilgiliydi ki, adalar arasnda onu aacak, hatta
ona eit olacak hi kimse yoktu" -Bell. Pers., I, 24), Hris-
tiyanla kukucu gzlerle bakar ve Yunan felsefesine duy-
duu sevgiyi saklamazd. Hellenizmle duygudalk su-
lamas, ok iyi bir eitim grm olan Kappadokial oan-
nes'e de yneltilmiti; oysa, bu zat uzun yllar praefectus
praetorio per orientem olarak imparatordan sonra ikinci
adam durumunda bulunmutu. Tam karamsarla yaklaan
bir kukuculuk, ustinianos ann tarihisi Prokopios'un
etkenliklerinde ve yazdklarnda, belki en iyi grlebilir.
Anastasios'un hkmdarl srasnda, Prokopios yer-
lisi olduu (Filistin'deki) Kayseriye'den Konstantinopo-
lis'e rhetorika sanatn renmek iin gelmiti. Prokopios
basit bir yazman olarak Belisarios'un yanna girdi, fakat
yetenekleri sayesinde ok gemeden bakomutann dan-
man oldu. Persia ile savata Bizans ordularna elik etti,
Vandallarla, daha sonra Gothlarla yaplan savalara ka-
tld. 545-50 yllarnda bakentte iken ustinianos'un sa-

52
yalarnn bir tarihini yazd, ayn zamanda imparatorun
imarclk programn hayranlkla anlatyordu. Saray cnu
ayrcalklara bomutu; Bizans'n siyasal yaamnda ok
etkin bir rol oynad, senatr oldu, hatta imparator tara-
fndan Konstantinopolis'in praefectus urbVMgmz atand.
Bylesi bir ikbale erimesine karn, Prokopios a-
dalarnn bilmedikleri bir baka gerek tarih yazmtr;
bunda, saray ve ustinianos'un politikasn ar bir dille
sular.* ustinianos'un, Anastasios'm torunu Zenon'un
lmnden sonra byk bir servet ele geirdiini ve aris-
tokrasinin btn mallarna mlklerine konmay amala-
dn ileri srmektedir. Sonra da, unlar syler: "ustini-
anos, ortada herhangi bir su kant olmakszn, bazlarn
ok-tanrcla inandklar, bazlarn din sapkn olduklar
ve Hristiyan inancn gerei gibi uygulamadklar, bazlar-
n ecinsellik (homoseksellik) ettikleri veya rahibelerle
sevitikleri ya da yasaya aykr baka ilikiler kurduklar
bahanesiyle yargatmtr. Bazlarn da canna kymaya
kalktklar ya da yasak sz ve iaretler kullandklar gerek-
esiyle sulam ve kendisini llerin ve dirilerin kalts
iln etmitir..." (Historia Arcana, XIX, 11).
Zulm, yasaya aykr zorlama, hi yoktan sulama,
nefret, korkaklk, yalanclk Prokopios'un gizli tarihindeki
personae dramatis'm olaan zellikleridir. Rejime kar
duyduu gvensizlik, Prokopios'u kukucu yapmtr;
Prokopios, imparatorun gndelik davranlarnn szde
benimsedii retiyle, uygulamann devletin resm kavram-
laryla nasl elitiini grmtr. "Ne yasalarm ne ferman-
larn istikrar ve gc var", demektedir, "heryerde yasaszlk
ve iddet hkm sryor. Devletin yaps bir zorbala

* Prokopios'un Gizli TariK' (Yunancas Anektoda, Latincesi Historia


Arcana), Orhan Duru tarafndan Trkeye evrilerek bir Sunu yazsyla
birlikte Milliyet Yaynlar arasnda baslmtr (stanbul, 1973), 246 s. -ev.

53
(tyrannoslua) benziyor, ama tutarl ve salamca yerlemi
bir zorbalk gibi bile deil hereyin hergn deitii ve
hereyin her zaman en bandan alnd bir zorbalk y-
netimi gibi" (Hist. Arcana, VII, 31).
Prokopios -parlak kariyeri iin zorunlu bir koul ola-
rak- eklen Kiliseye mensuptu, fakat gerekte ada olay-
lar ve kiileri son derece kukucu gzlerle yarglamt,
insann kr talihin elinde aresiz olduu inanandayd.
Bu okumu kukucu, dinsel atmalarda bir anlam gre-
miyor ve Isa'nm doal yaps hakkndaki kavgalar ortak-
laa bir lgnlk sayyordu. "Tann'nm doal yaps konu-
sundaki btn anlamazlklar bana anlamsz bir delilik gibi
geliyor; insan kendi doal yapsn bile bilemez, onun iin,
Tann'nm doal yaps stne her trl lnmeyi (dnp
tanmay) bir yana brakmal" (Bell. Got. I, 3). Kukucu
tarihi, savalardan fena halde etkilenerek, dilenciliin ve
enflasyonun yayld, yollarla su kanallarnn ykma u-
rad lkesine baktka, bsbtn karamsarla kapl-
maktadr. Zaman karsnda, aresizlikle yle der: "Ev-
rensel bir keder km stmze, hi kimse daha iyi ey-
ler umamyor, hi kimse yaam gzel bulamyor" (Hist.
Arcana, XXVI, 10).
6. yzyln egemen snflar arasndaki kukuculuun
daha iyi bir rnei de, ustinianos dnemi stne Proko-
pios'un yaptn devam ettiren tarihi, ayrca sylevci ve
hukuku Agathias't (536-582). Agathias, Kilisenin iln
ettii dogmalara tam bir inanszlkla bakyordu. Hellenik
dnce gelenei iinde yetitirilmi ve- Atina Akademia'-
smn (ustinianos tarafndan srgne gnderilen) son fi-
lozoflarn, Bizans'n en ileri gelen dnrleri diye gr-
mt. Hristiyanla kar kan filozoflarn, en ok, ka-
faca bamszlk ve cesaretlerine hayrand. Kendisi btn
mutlak gereklik fikirlerinden kukuluydu, zorla kabul

54
ettirilen her trl gre dmand ve Kilisenin sapknlara
kar yrtt savam mahkm ediyordu. Tarihinde
unlar okuyoruz: "Bir kimsenin eylerin zn anlayabi-
leceini sanmas ve buna inanmas, bo gururdur ve bili-
sizlikten iki kat daha budalalktr" (III, 16). "Geree eri-
memi olanlara hakaret deil, yardm etmek gerekir; nk
onlar kt niyetle deil, iyi olan ararken dolap tkezli-
yorlardir" (I, 8).
Siyasal retisinde bu arjstokratik kukucu, tarih
Roma'nm pagan grkemini canlandrmak isteyenlerin ei-
limlerini dile getirmitir. Halktan holanmamakta, hatta
halka kar dmanlk duymakta ve devletin bykln,
Platon'un retisi uyarnca, yetkin yneticilerin egemenlii-
ne dayatmay dnmektedir. Gemi grkemi diriltmenin
ba koullarm, onlarn kafalarnda ve kiiliklerinde gr-
mektedir. Agathias ustinianos'un eylemlerini sayg ve hay-
ranlkla anlatr, ama halkn yaptklarna kukuyla bakar.
"Halk sorunlar ve eyleri doru drst deerlendiremez,
nk kolaylkla skntlara ve cokulara kaplr, yararlarna
ve isteklerine gre yarglar."59
Hellenik felsefe ruhuyla yetitirilmi evrelerin aydn
kukuculuu halka ekici gelmiyordu; Hrisciyan gizemcilii
ya da karamsarlk fikirlerinden daha ok etkilenmekteydiler.
Halkn geni bir kesiminde karamsarln bir belirtisi,
eref ve serveti kmsemeyle birlikte, inziva yaamna,
etkin yaamdan el-etek ekmeye duyulan eilimdi. Doulu
edilginlik ve karamsarlk kavrara lan ve inziva yaam,
59
Agathias II, 11 (Historici Graeci minores, der. L. Dindorf, II, Leip-
zig 1871, s. 198. Toplumsal ve siyasal grleri u kaynakta tartlmakta-
dr: M.V. Levenko, "Vizantijskiy storik Agafiy Mirineyskiy i ego Miro-
vozzrenie," Vizantiyskiy Vremennik, 1950, III, s. 62-84. M.V. Les'enko
1953'te de Agathias'in tarihinin bir Rusa evirisini yaymlamtr: Agafiy,
O Tsarstvovanii tustiniana, Moskva-Leningrad 1953.

55
kyniklerin uylamlar brakp doaya dnmeyi ngren
retileri, Hristiyanlkla birleince, rgtl manastr ya-
amnn dirilmesine yol amtr. nsanlarn bir inzivagh-
ta kei yaamn benimsemeleri, Tanr sevgisinin etkisinden
ok, aresiz kalm bireyi ezen gereklie kar bir tr pro-
testo olmaktayd. Ailelerinden ve toplumsal ykmllk-
lerinden kurtulmak isteyen ehirliler, haksz yere mahkm
olmu asker kaaklar, tembeller, yaamaktan usanm
insanlar geliyorlard. Manastrlara akn akm insanlar ba-
vuruyor ve aralarnda bir ayrm gzetilmeden hepsi kabul
ediliyorlard. Ephesoslu oannes demektedir ki, "Her kim,
klelikten ya da borcundan tr bir su ilemesi yahut
karsyla kavga etmesi veya hrszlk yapmas yznden
mahkemeye verilmemek iin manastra gelse, glk kar-
tlmadan alnr. Bu gibi insanlarn yreklerinde dizgin tut-
maz isteklerin ve pek dnyev alkanlklarn yuvalandn
orada hi dnmezler." 60
Savalar, yoksulluk, vergi smrs, yasa inemeleri,
hkmetin yolsuzluklar btn bunlar, Buddhist rnek-
lerinin ve Msrl mnzev keilerin etkisiyle, mparator-
luun Dou kesimlerinde zellikle yaygn olan manastr
lklerinin ok tutulmasnn nedenleridir. Daha 3. yzylda
Dou'da (zellikle de, Pakhomias tarafndan rgtlendikleri
Msr'da) birok manastrlar vard. 6. yzylda en ok M-
sr'da kei bulunuyor, onu Suriye ile Filistin izliyordu.
Balangta keiler insanlarn yerleme merkezlerinden
uzaklarda yaarlard, ama zamanla Aleksandria ve Anti-
okhos gibi ehirlerde de manastrlar kuruldu. 6. yzylda
Konstantinopolis'te de 76 tane bu tr dergh vard. Ke-
60
Anectoda Syriaca. Der. J.P.N. Land; II, Leiden 1868, 154. Ephe-
soslu oannes, ustinianos zamannda yaam bir misyoner ve Kilise ta-
rihisiydi. Yapt, u kitapta tartlmaktadr: A. Diakonov, oann Efesskiy
i ego zerkovno-istorieskiye trudy, Petersburg 1908, s. 3. Ephesoslu oan-
nes'in manastrlara ilikin szlerine s. 16 ve 394'te deiniliyor.

56
ilerin yaam, ya toplu halde bulunduklar bir koinoviori'-
da ya da inzivaya ekildikleri bir monasteriorf&a. rgtle-
niyordu. Dilenci olarak yaam sren keilerin saysnn
durmadan artmas, devletin rgtleniini ciddi olarak et-
kilemitir. Hi retime dnk olmayan dnceye dalma
ya da mnzevce uygulamalarda kendisini ortaya koyan
edilgenlik ideolojisinin yklmas, mnzevliin yasaklan-
mas ve manastrlarn retici yaamla btnlenmeleri ge-
rekti; hereyden nce de, hem halkn hem hkmetin ba-
sma bel olan gezgin rahiplerin denetim altna alnmas,
zorunluydu. Kilise, derghlar ele ald ve keileri banaz
bir ordu halinde rgtledi; manastr yaamnn edilginlik
ve karamsarl. Kilise hiyerarisinde yararl bir silh ol-
maya dntrld. 61 Bundan sonra. Doulu rneklerin
aktarld Batda da bu eit dinsel yaay geliebilecekti;
Pakhomios'un kurallar Latinceye evrildi ve manastr-
larn rgtlenme tasarlar hazrland.
Monte Cassino'daki manastrn kurucusu, Nursial
Benedictus, kurallarn 6. yzyln ilk yarsnda yazmtr.
61
563 ylnda, yalnzca tek bir kilisede, Konstantinopolis'teki Agia
Sophia'da, 60 rahip, !00 erkek - 40 kadn diyakon, 90 diyakon yardmcs,
40 vaiz ve 25 ilhici - toplam 425 dinadam vard. Bunlara 100 de kilise
hademesini eklemek gerekir. Herakleios'un hkmdarl zamannda,
612 ylnda Aya Sofya'daki grevlilerin says artmt: 80 rahip, 150 erkek
ve 40 kadn diyakon, 70 diyakon yardmcs, 160 vaiz, 25 ilhici ... Edessa
(Urfa) gibi ikincil tara ehirlerindeki papazlar da daha az kalabalk deildi;
burada 200, ha'ta daha ok sayda dinam grevliydi - Khalkedon Konsilinde
Edessa piskoposu bile, kendi ehrindeki papazlarn tam saysn bilememi-
ti... Dou mparatorluunda ok sayda manastr bulunmaktayd... Kons-
tantinopolis'te, 518'de 56, 536'caysa 76 manastr vard. Bir olaydizimciye
gre, Oxyrhynkhos'ta rahip says, dinadam olmayanlara denkti. ustini-
anos zamannda Ephesoslu oannes'in misyonerlik almalar sonucu,
Anadolu'da 70.000 pagan zorla vaftiz edilmiti. Bunlar iin 542-71 yllan
arasnda 12 manastrla 99 kilise kurulmutur... M.V. Levenko, "Tserkovnye
imiestva V-VII vv. v Vostono-Rimskoy mperii," Vizanyskiy Vremennik,
II, 1949, s. 19 vd.
Benedictus, keileri u kategorilere ayryordu: 1) Tenin
ve ruhun gnahlarryla tek balarna savaan anachorites,
2) Herhangi bir disipline bal olmakszn kk gruplar
halinde dolaan sarabaitai, 3) lkede tpk bir nceki grup
gibi babo dolaan ve onlar kadar bel olan dilenci-rahip-
ler, girovites, ve 4) Bir topluluk halinde ve stlerinin yne-
timi altnda, rgtlenmi bir Tanr ordusu olarak yaayanlar
(militans sub regula vel abbate).
Bunlardan yalnz drdnc kategoriyi alan Benedictus,
manastrlardaki toplu yaamn, gen kardelerin yallara
boyun emesi, yemek-imek, almak vb. gibi konularla
ilgili ilkelerini saptamt. Keilere konulan kurallar un-
lar kapsyordu: oboediena (sz dinlemek), taciturnitas
(sessiz durmak), hmilitas (alakgnlllk) ve "otiosi-
tas inimica est aninae" (tembellik ruhun dmandr) il-
kesinde anlatmn bulan alma devi. Manastrlar d-
zenleme yolundaki bu giriim baarl oldu ve edilginlikle
karamsarl ykt. Manastrlar artk Kilisenin bir silh
haline gelmilerdi.
Bizans'ta hkmet, onlarn gelimesini hem Tanr'y
honut edici hem de siyasal bakmdan doru ve iyi bir ey
sayarak, manastrlarn kurulmasn uzun bir sre destek-
ledi. "Eer bu temiz eller ve kutsal ruhlar mparatorlua
dua ederlerse, byle bir Tanr sevgisiyle ordu glenir, dev-
letin zenginlii artar, tarm ve ticaret daha da serpilir".
(Nov. 138, 5)
Bizans'ta manastrlarn an byk gelime gsterdikleri
dnem, 5.-7. yzyllar arasdr. Daha sonralar devlet
zorluklarla karlanca, imparatorlar Kiliseyle manastr-
larn fazla mal-mlk sahibi olmalarmm devlet iin bir tehlike
meydana getirdiini anladlar. Kilisenin vergi baklklar
ve insanlarn manastrlara hi durmadan akmas ciddi g-
lkler douruyordu. ustinianos'un keilerin dualaryla

58
imparatorluun eski grkem ve gcne eriecei yolundaki
umutlar boa kmt. 593 ylnda Kaesar Mauritios ta-
rikatlara girme zgrln snrlad ve btn devlet g-
revlilerine Kilisede makam sahibi olmay yasaklad. En ba-
ta, bir kimsenin askerlik hizmetini yapmadan manastra
girmesi nlendi; nk bu, bir sr insann devlete kar
devlerinden kurtulmalarnn olaan bir yolu olmutu,
imparatorlarn buyruklar, Kilisenin rgtl bir tepkisine
yol at. Papa I. Gregorius Bizans hkmdarna zel bir
mektup yazarak durumu protesto etmiti: "karlan yasa
Tanr'nn kendisine kar olduu, banaysa Gn kayra-
rasyla, iyilie erimek isteyenlere yardm etme, insanlar
daha kolay bir yoldan Cennete hazrlama ve dnya impara-
torluunu tanrsal egemenlie balama yetkisi verilmi bu-
lunduu iin, sessiz kalamam. Sense, tam tersine, orduya
girenlerin ancak srele/i dolduktan ya da salk nedeniyle
daha erken bir tarihte terhis olduktan sonra sa'ya hizmet
edebileceklerini aka sylyorsun. Fakat sa yaln bir dille
diyor ki, ben seni yazmanken bekiba yaptm, bekiba-
yken devletba, devletbayken de imparator kldm, hat-
ta bir imparatorun babas olman saladm. Rahiplerimi
buyruuna verdim, oysa sen imdi askerlerini benim hiz-
62
metimden ekiyorsun." Kilise mlklerinin ve manastr-
larn gcnn srekli olarak bymesi, ikona-krchk ha-
reketini dourmutur. Tasvirler kltne kar sava giysisi
altnda, ordunun ve aristokrasiyle piskoposlarn bir bl-
mnn destekledii imparatorluk erki, Kilise ve manastr
servetlerini kendi eline geirmeyi baard. V. Konstantinos
(741-775) manastr topraklarn toptan istimlk ederek
kendi adamlarma dat, keileri de devletin iinde olaan
bir yaaya zorlad. 765 ylnda Bizans sakinleri olaanst
62
Greg. Epist. III, 61. Der. P. Ewald ve L. Hartmann M.G.H.L.,
Berlin 1891.

59
bir seyire tank oldular: V. Konstantinos keilerin evlen-
melerini emretmiti; bunun zerine, hippodromda, manas-
trlarn kapatlmasndan ar b ; r sev:nce kaplan heyecanl
b ; r halk kitlesinin lklar arasnda dizi dizi rahiplerle
rahibelerin evlenme trenleri yapld.
Kitlelerin, zellikle Paulikian'larm devrimci gsterileri
ve Slav Thomas'm ayaklanmas, egemen snflarn birliinin
salanmas iin ikona-krclk hareketinin yanda ve d-
manlar arasnda bir uzlama yaratmtr. Manastrlarn
elkonulan topraklar asker aristokrasinin elinde kald.
Manastr topraklar alndktan sonra, imparatorlar ikona-
krclk savamyla artk pek ilgilenmez oldular. 843'te
mparatorie Theodora ikona-krclarn ikonalara tapan-
lara dnler verdikleri uzlamac bir bar dzenledi.
843 ylna ait dinsel bir tarihte unlar okuyoruz: "m-
paratorie Theodora, hibir eyin kilise savam ve at-
malarn sona erdirmek kadar devletin gvenlii iin yararl
olamayacan anlaynca, yksek kamu grevlilerine dan-
tktan sonra, btn nfuzlu keileri huzuruna ard ve
onlardan tasvirler klt sorununu zmelerini istedi... Ke-
ilere kutsal kitaplardan tasvirlere tapnmann gerekli ol-
duunu kantlayan szler bulmalarn syledi... b'r konsil
toplanmasn nerdi ve ulusa bir bildiri yaymlad... tasvirler
kltne kar kanlar [bunun zerine ] grlerini dei-
63
tirdiler ve kutsal resimlerin dmanlarn lanetlediler."
Manastrlarla savamn kesilmesi, manastrlarn ser-
vetinde yeni bir arta yol at. Bununla birlikte, yz yl-
dan biraz uzun bir sre sonra, II. Nikephoros Phokas'm
hkmdarl (963-969) srasnda, dogma atmalarna
giriilmeksizin mlkiyete bir takm snrlamalar konuldu.
Bu imparator novella'smda manastr mlklerini yoksul-
63
Ata Sanctorum VII, Martii. II, Paris-Roma 1865, s. 314 vd.

60
latrma kararm hakl gstermeye alr. "Novella"smn
sonunda u szleri okuyoruz: "eylerin d grnlerinin
gerisini grme yetisi olan ve kklere eriebilen herkes, -
kardmz fermann btn Hristiyanlara ve nfusun t-
mne yararl olacan anlayacaktr." 64 Phokas yeni manas-
trlarn kurulmasn yasaklad, papazlarn tanmaz ml-
kiyet sahibi olabilmelerine izin vermedi, ayn zamanda
toprakl aristokratlara da eskiden igal etmi olduklar
mlkleri boaltmalarn emretti. Ne var ki, bu politika hi-
bir destek grmedi, stelik aristokratlarla rahiplerde gl
bir tepki de yaratt. Nikephoros'un buyrultu ve yasalar,
II. Basileios (976-1025) tarafndan kaldrld; o bunlar
"... devlette byk bir kargaa kmasnn ve aclar ekil-
mesinin srekli nedeni ve kayna" sayyordu, "Yalnzca
Kiliselere ve Tanr'nm evlerine saygszlk etmekle kal-
madk, Tanr'nn kendisine kar da gnaha girdik." 65
Phokas'n toplumsal amal yasalar, Makedonya haneda-
nndan gelen hkmdarlarn gerid politikalarnn bir istis-
nasyd.
XI. yzylda Bizans'm egemen evrelerinde ahlk
nihilizme yaklaan tipik bir siyasal frsatlk tutumu g-
ryoruz. Sarayllarn ideolojis', Mikhael Psellos'un (1018
1097) siyasal etkenliklerine yansmtr. mparatorie Anna
Komnene onun hakknda unlar yazar: "Psellos doutan
yetenekleri ve kavray hz sayesinde ya da belki tanrsal
yardmla... bilgeliin zirvelerine eimi, Yunan ve Keldan
bilgiler edinmi ve o zamanlarn en nl bir aydn olmu-
tur." 6 6 Psellos'un hkmdarlarn zayf noktalarn yakala-
mak ve bunlardan yararlanmak konusunda eine az rastlanr
64
Nikephoros Phokas coll. III nov. 19. (Jus Craeco-Romanun, der.
J. ve P. Zepos, I, Atina 1931, s. 252).
65
Coll. III nov. 26.
66
Annae Comnenae, ''Alexiade". Der. Reifferacheid, Leipzig 1884. I,
179.

61
bir yetenei vard; bu yetenek 'onun tam on imparatora
danmanlk etmek gibi yksek bir grevi srdrmesini sa-
lad. Hkmdarlara kar grnteki klece ballnda
Psellos lmMk s'mrlarm am ve imparatorlarn dnya-
nn kaderini, insanlarn mutluluunu ve lm-kalmm
ellerinde tutan lmsz tanrlar olduklarn sylemitir.
Bununla birlikte, imparatorlara klece ar ball ve
alak gnlllkle boyun eii, Psellos'un bir bilgin olarak
nemini perdeleyemez. Bilgisinin n imparatorluun s-
nrlarnn tesine erimiti; hem Dou hem Bat bilgeliini
tanyordu. Papazlar onu eski Yunan dnrlerini -zel-
likle de, sistemini "btn felsefenin felsefesi" sayd Pla-
ton'u - yceltmekle suladklar zaman. Psellos yle kar-
lk vermiti: "Ben eer Hristiyan Kilisesine mensupsam,
bu, en bilgece basanlarn bilgifine yzevirmek zorunda
olmam demek deildir, nk varolan eyleri anlama is-
teimden caymaya niyetim yok... Dua ederken Tanr'ya
yaklayorum; ama yeryznde yrrken [felsef] incele-
meyle urayorum."67 Yaptlarn aka Platon'un ve
Yeni-Platoncuiarm sistemine dayandrmakla birlikte, Psel-
los'un kendi bilgi kuram vard. Tam anlamyla sezgisel
bilgiyi dinbilimsel dnceye yaktryor, bunuysa man-
tkl, kesinlikle bilimsel dncenin kart diye gryordu.
Bu ikinci alanda, matematie ncelik tanyarak, onun ku-
rallarn btn bilgi dallarna rnek tutuyordu. Platon'un
etkisiyle filozoflarn egemenliini savunmaktayd; Psel-
los'a gre, onlarn kararlar, yasann kendisinden bile daha
stnd. "Savunma"smda zntsn anlatr: "Eski za-
manlarda felsefenin ne yksek bir saymmas varm; im-
dilerde herkes onu aalyor, hukuku daha yararl ve nem-
li sayyor". Hkmdarlarn ne denli yetersiz ve zayf ol-
duunu gren Psellos, bu nedenle filozoflarn etkin siyasal
67
Michael Psellos. epist. 175, ^iibliotkeca greaca medii aevii. Der.
Sathas, V, Venedik-Paris 1876, s. 450.

62
yaaya katlmalarn istiyordu, Kendisi hakknda da un-
lar syler: "lk genliimden beri iki ey yaptm: biri fel-
sefeyle uramak, teki devlet ileriyle. Kendimi bir odaya
kapatp yalnz bilgelikle ilgilenmedim. Elimde bilgelik ki-
taplar olduu halde, devlet ileriyle de uratm." 68
Psellos en yksek erkin dnyev yneticinin ellerinde
olmas, Kilise adamlarmaysa yalnzca inan sorunlarnn
braklmas gerektii grndeydi. Patrik Cellularios'a
bir mektubunda yle der: "Bir hkmdar, bir imparator
olmal... birine ynetme, tekine (patrie) Kilise ilerini
yapma grevi verilmitir. Ellerini ge a ve insanlar iin
bar dile, ama brak devlet ileri ait olduu ellerde kalsn.
Sen buyurma, ynetme; nk ounluk bunu istemez." 69
Bu ok akll adamda insana arpc gelen bir yan,
yasalarm inenmesini anlalmaz bir hogryle karla-
masdr. Psellos'un adalet yalnzca ermilere zgdr di-
yerek, yneticilere yasalara aldr etmemelerini salk verii,
Platoncu fikirlerinden tr olamaz. Grevlilere, tam frsat
bir biimde, "eer yasaya aykr davranm olmakla sulan-
mak istemezsen..." demektedir, "bak, grme; iit, dinleme." 70
Psellos'un kiilii, etkenlii ve grleri, byk bir
yetenein kukuculuk, frsatlk, hatta -Bizans mpara-
torluunun yksek sarayllarnda ylesine karakteristik
olan- ahlk nihilizmiyle bir bileimini sergilemektedir.71
68
Michael Psellos, apol. Ed. cit. s. 175 vd.
69
Michael Psellos, epist. 207, Ed. cit., s. 512.
70
Michael Psellos, epist. 252, Migne, PG. 136, 1329-1330.
" Psellos'un yazlar stne hazrlanm bir monografi vardr: P.V.
Bezobrazov, Vizantiyskiy Pisadel i Gosudarstvenny deyatel Mihail Psell,
1899. Bu byk yaptn yazar, Psellos'un sisteminin eski felsefenin bir der-
lemesinden ibaret olduu yolunda, imdilerde pek benimsenmeyen bir sav
ileri srmektedir (s. 192-94). Psellos u kaynaklarda da tartlmaktadr:
Ch. Zervos, Un philosophe neo-platonicien du Xle siecle, Michel Psellos, sa
vie, son oeuvre, ses lettres philosophic/ues, son influence, Paris 1920 ve V.
Valdenberg, "Filosofskiye uzgldiy Mihaila Psella", Vizantiyskiy Sbornik,
Moskva-Leningrad 1945, s. 250 vd.
Psellos'un yaptlar, Bibliotheca greeca medii aevi'nin IV. (Atina-Paris
1874) Ve V. (Venedik-Paris 1876) ciltlerinde yaymlanmtr.

63
12. yzyln sonunda mparatorluk kerken, resm
tarihi Niketas Khoniates (y.o. 1155-1213) tam bir karam-
sarlk ve devlete gvensizlik gsteren fikirlerini dile getiri-
yordu. Onun tarihi, Bizans'n yava yava rynn bir
betimlenmesidir. Niketas, devletin ackl kaderinden Kom-
nenos hanedann, erkin rgtleniini ve rahipleri sorumlu
tutar. Bunlarm hep ikiyzllk, klece yaltaklanp, tembellik
miskinlik, bencillik ve sefihlik iinde olduklarn syler.
adalarndan da, kmayc bir dille, "askerlik alannda
cesaretlerini yitirmiler, dillikleri, yurtseverlikleri, eliak-
lklar kalmam, (Romal /Rum) adlarndan baka bar-
barlardan ayrt edilecek yanlan yok" diye sz eder.72
Devrimci akmlara dman, egemen snfa kar da
kukucu olan Niketas, yenik den Bizans'a btn inancn
yitirmiti. Onun tek avuntusu, tarihinde olanca parlaklyla
canlandrd, Roma'nn gemi grkeminin anlaryd.
Georgios Gemistous (Plethon), Bizans siyasal dnce
tarihini sona erdirir. Onun yz yla yaklaan uzun yaam,
Dou mparatorluunun son yzyln kapsamaktadr.
mr boyunca kazand n, ynetici olmasndan ya da
siyasal nfuzundan ileri gelmemitir; herhangi bir resm
grevde bulunmad anlalyor. Yalnzca Platoncu felse-
feye duyduu alev alev yanan bir hayranlk, Plethon'un
nl ve ok tannm bir retmen olmasna yol amtr.
Gemistous, yaamnn ounu bakentten uzakta, Pelopon-
nesos'ta Mystra denilen bir yerde geirdi; buras, o zaman-
lar canl aydnlk [fikir ] merkezlerinden biriydi. Burada,
rencilerinin zihinlerinde Platon felsefesine bir sevgi uyan-
drd.
Gemistous, Bizans'n geleceine kukuyla bakm,
varoluu Hristiyan dinine ve Kilise rgtne yakndan ba-
12
S.F. Uspenskiy, Vizuntiyskiy Pisatel Nikita Akominat iz Hon, Peters-
burg 1874, s. 47.

64 .
h bir devletin yaamaya devam edebileceine inanmamtr.
mparatorluun akibetine ilkece ilgisiz kalarak, devlet s-
tne dncelerini Peloponnesos'ta eski Hellas' yeniden
yaratma hayaliyle gelitirmitir. Yer yer dzeltilmi bir
Platoncu topyann Yunan'm bykln geri getire-
bilecei kansndayd. Gemistous'un siyasal retisini, geni
lde, Bizans imparatoru II. Manouel ile oluna verdii
Peloponnesos'ta devletin dzeltimine ilikin andalar-
(memoranda)dd.n biliyoruz. mrnn sonlarnda yazd
bayapt Nomoi (Yasalar) ise, bize ancak krntlar halinde
kalmtr. Gemistous'un lmnden sonra, Yasalar'm tek
elyazmas Patrik Gennadios tarafndan dince sapkn bir
yapt diye yaktrlmtr.73
Gemistous, ayn zamanda siyasal fikirlerini de yans-
tan din ve felsef bir sistem kurmutu. Bu, Pythagoras ve
Platon'un dnceleriyle Zerdtln bir bileimiydi.
Gemistous'un balca fikri, tm. evrenin dmgsel ve dzenli
deiikliklere uyruk olduudur. Evrende geerli zorunlu-
luk ve dzenlilik yasalar, hereyi kapsayan bir tanrsal var-
ln belirtileridir. Gemistrous, tanrsal dzenin toplumdaki
karln, devlette halkn gruba blnmesinde grr.
Birinci grup, ortaklaa topra kullanan kyllerden ve o-
banlardan olumaktadr. Bunlar, gelirlerinin bir blmy-
le ordunun ve devlet ynetiminin giderlerini karlamak
i'in vergi deyeceklerdir. kinci grup, ilk gruba hizmet eden
tccarlardan ve zenaatlardan meydana gelmektedir. n-
c grup ise, tmyle devlet ilerine kendilerini vermi olan
devlet yneticileri takmdr, hkmdarn danmanlardr.
Gemistous ideal devletinde papazlara ve keilere herhangi
73
Gemistous'un siyasal grleri u kaynakta bulunmaktadr: Pala-
iologeia kal Peloponnesiaka, der. Lampros, cilt III, Atina 1928, s. 246-65
ve cilt IV, Atina 1930, s. 113-35.
NomoVmn krntlar, C. Alexandre tarafndan Plethon, Traite des his
adl bir kitapta yaymlanmtr (Paris 1858), ev. A. Pellisier.

65
bir yer ayrmamtr; bu grubun dnda, yalnzca btn
devletin bekisi olan orduyu ayrmlamaktadr. Bu hayal
toplumun Platoncu ve Stoac ahlk kurallarna gre yaa-
mas ve kendi kendine yeterli bir ekonomisi olmas iste-
indedir.
Dou ve Bat Kiliselerinin izledikleri siyaset karsn-
da aresiz kalnca, bunu yeni bir g kayna diye grerek
Platoncu topyay canlandrmaya kalkm ve hereyin
stnde, Peloponnesos'un yeniden kurulmasn salamaya
almtr. Gemistous, Bat ve Dou Kiliselerinin Trklere
kar birleik bir eylem yapabilmeleri olanam kukuyla
karlamakla birlikte, onu 1438 ve 1439'da Kiliselerin yeni-
den birlemesi iin baarszca abalayan Bizans dele-
geleri arasnda Ferrara ve Floransa'da gryoruz. Ama,
talyan olaydiz;mcilerine gre, Gemistous burada gr-
melere pek ilgi gstermemi ve btn zamann Platoncu
felsefeyi yaymaya vermitir.74 O sralar, talyada Gemis-
tous'un etkisiyle Floransa'da bir Platoncu Akademia yarat-
ma fikri domutur nitekim, ok gemeden Cosimo de'
Medici bu Akademiayi kuracaktr.
Gsmistous, Platoncu felsefe iin bir coku uyandrmak,
dolaysyla da resmen tannm ve Kilisenin gereklerine gre
uyarlanm olan Aristoteles'in retisine kar kmakla,
Bat Avrupa'ya bir bakaldr ruhu sokmutur. Avrupa,
retmenini unutmamtr. 1475'te, lmnden 25 yl son-
ra, filozofun kemikleri Peloponnesos'tan talya'ya tan-
m ve Rimini'deki bir kilise mezarlna gmlmtr.
Kabrinin stndeki yazt yledir: Gemistus Bizantinus
philosophus suo tempore princeps.
73
C. Oudinus, Gemistous'tan ve onun Floransa'da felsefe kavramlar-
n yayndan u yaptnda sz eder: Commentarius de scriptoribus ecclesiae
antiquis, Ayrm III Lipsiae 1722, 2358; ayrca bak. J. Corsius, "Vita Mar-
silii Ficini," Philippi Villam Liher de Civitatis Florentiae famosis civibus,
Floransa 1847, s. 187 vd.

66
V. Manesci Karamsarlk
Manescilik taraftarlar Bizans'taki rejim iin ciddi bir
tehdit oluturuyorlard. Bunlar, yaamn evrensel bir olum-
suzlanmasmdan yana kyor, yaamn oaltmma yara-
yan hereyden yz eviriyor, yasal ya da siyasal olsun btn
toplumsal kurumlar ezel ktln birer anlatm diye
grerek lanetliyorlard. Hristiyanlarn kendi Tanrlarn
btn iyi eylerin efendisi ve yaratcs diye grmelerine,
kutlyse stn olan iyiliin dpedz olumsuzlanmas
saymalarna karlk, Manesciler ezel ktlk ilkesini ezel
iyilik ilkesiyle savaan, mutlak, olumlu, yaratc bir re
diye grmlerdir. Onlarn anlaymca, madde dnyas
ktl kiiletiriyor ve gereklikle her trl iliki, aile
yaayna ya da toplumsal ve ekonomik yaama katlma,
ktln gnahkrca pekitirilmesi demek oluyordu.
Manesciler insann ezel ve yklmaz ktlkten, ancak
yeryzne ilikin eyleri tam bir olumsuzlama (yadsma)
ile uzak durabileceini karamsarca sylemilerdir.75 Bu -
reti, zellikle Hristiyanlk egemen snflarn mal olduktan
sonra, en yoksul halk arasnda yaylmtr; o zaman, kt-
ln yklamazl ve dnyev eylerin mutlak bir biimde
olumsuzlanmas gerektii inanc yoksul snflarn dini ol-
mutur. Yoksullar, artk resm Hristiyanlkta umut ya da
destek bulamaynca, Manescilik retisini benimsemilerdir.
Varolan gereklie kar bu edilgin protestodan tr,
gerek imparatorlar gerekse Kilise Manescilerle savamaya
koyuldu. lustinianos kendi devlet anlayna ylesine kart
olan bu fikri skp atmak iin en ar yasal nlemleri ald.
ustinianos'un Kodeks'inde u szleri okuyoruz: "Manes-
ciler aman vermeksizin aralksz kouturuimaktadrlar.
7D
Manescilerin yazlarnda ortaya kan ideolojinin tartmasn u
kaynakta buluyoruz: P. Alfaric, Les Ecritures Manicheennes, Paris 1918,
32-53,

67
nk hem yazl hukukun hem de grenek hukukunun d-
nda olmakla insan toplumundan kmlardr..." (Cod.
Just. I, 5, 4). "... Eer bir kimse Manescilerin tanrsz bo-
inancndan doru ve gerek inanca geerse... ve sonra, ile-
ride Manesci sapkla dnd anlalr ya da o yolun
yeleriyle iliki kurduu halde, onlar yetkililere bildirme-
dii ortaya karsa... lm cezasna arptrlr... Manesci
yazlara sahip olan ve bunlar yaklmalar yahut yok edilme-
leri iin teslim etmeyenlere yahut baka herhangi bir nedenle
bu gibi yazlar ellerinde bulunduranlara da lm cezas
verilmesini buyuruyoruz ' {Cod. Just. I, 5, 16).

Manescilik bin yl kadar sren bir din sistemiydi; ama


4. ve 8. yzyllar arasnda, zellikle Bizans'n egemenlik
alanna giren yerlerde yaygnl iyice azalmt.
Manesci reti, 3. yzylda ran'da olumutur ve iki
dnyann karlkl etkileiminin bir rndr; o zamanlar,
Dou Yunan-Roma evresiyle temasa gelmi ve bu dn-
yalar birbirlerini etkilemilerdi. Bylelikle, Manesci reti,
Suriye-Kalde efsaneleri, kyllerin doayla ilgili inanlar,
Zerdtln iyi ile ktnn savam yolundaki dn-
celeri, Buddhizmir din yaamn olumsuzlanmas gr,
Yahudiliin peygamberlik kavram ve ilk Hristiyanln
toplumsal f'kirleri gibi eitli elerden meydana gelmitir.
Siyasal erk ve Kilise gleri, Manescii byk bir
tutkuyla kouturmular, bv dine inananlar lme mah-
km edilmi, yazlan da yaklmtr. Manesci retiyi,
bugn ancak, Manesilie iddetle kar kan Hristiyan
dinbilimcilerinin polemik yaptlarndan kartabiliyoruz.
Bu reti hakkndaki en eski belgelerden biri, Ata Dis-
putationis Archelai Cascharorum in Mesopotamia episcopi
cum Manete haeresiarcha'dr. 4. yzyldan kalan bu belgede,
Hegemonius, anlalan, Manes'in rencisi Turbo ile bir-

68
likte Piskopos rchelaus'a kar yrtt bir tartmay
aktarr. Kendisi de bir sre Manesci olan Ermi Augustinus,
sonradan ona bir yeni-dnemin banazlyla saldran birok
yazlar kaleme almtr. zellikle Douda, Hristiyan din-
bilimcilerinin Manescilie kar etkinlikleri pek canlyd.
4. yzylda Kaisareah Eusebios unlar yazyordu: "O za-
manlar, kendi eytan sapknlna adn veren Deli Manes,
insan akln ikiyzlle srklemeyi amalamaktayd. Tan-
ryla savaan eytan, birok insanlar yoldan karmak iin
bu adam ne srmt. Yaaynda, konumas ve dav-
ranlar bakmndan tam bir barbard; kafas sahiden ey-
tann etkisindeydi; niyetleri de bunlard. sa Mesih'in canl
bir imgesi olmak istiyordu. Gurur ve lgnlnn itiiyle,
bir keresinde kendisinin tek bir kiilik iinde hem Parak-
letos* hem Kutsal Ruh olduunu sylemi, bir baka kere
de, kendisi sanki Mesih imicesine yeni retisini payla-
acak oniki havari semiti. Sahte ve tanrsz ilkelerini, yine
kcndisin^nki gibi tanrsz ve oktan unutulmu saysz sap-
knlklardan toplam ve bunlar Persia'dan bizim lkele-
rim'zin stne ldrc bir zehir gibi boaltmtr. O za-
mandan gnmze dein, Manesciliin tanrsz ad halk
arasnda yaylr olmutur" (Historia ecclesiastica VII, 31).

Douda Kaisareah Basileios, Nyssal Georgios ve


Tarsuslu Diodoros da, Manescilere kar konumalar yap-
m ve yazlar yazmlardr. mparator I. Anastasios'un
hkmranl srasnda Khalkedonlu Heraklianos Manes-
cilere kar 20 cilt polemik kaleme almtr; ustinianos
zamannda da piskopos Zakharias Re tor onlarla sava-
mtr. 867 ve 871 yllar arasnda, kimlii bilinmeyen bir
ozan, tumturakl bir iirinde Manescilerin yanllarn sra-

* Parakletos (anlam, Savunucu, Avundurucu, Yardmc), Kutsal


Ruh'un adlarndan biri; ama yukardaki sze baklrsa, tamamyla kendisi
deil! - ev.

69
lar. Ama o tarihlere gelindiinde, Manescilerin fikirlerini
Paulikianlar devralmlard; bunlar da, daha sonra, ayn
dnceleri, yine Kilisenin retisine kar kan Bogomil-
lerle Kathari'ye aktaracaklard.
Yunan-Roma kaynaklarndan baka, 10. yzylda ya-
am ve Arapa yazan iki slm dnrnde, an-Nadim
ile al-Berun'de de Manesci reti hakknda bilgiler bulu-
yoruz; bu yazarlar Manes'in zgn yazlarn okumular-
dr ve sk sk Manesciliin kurucusunun szlerine dein-
mektedirler.
Manes'in yaam ve yaptklar efsanelere brnm-
tr. Arap kaynaklarndan rendiimize gre, Manes
.S. 215-216 yllarnda Babilonia'da Mrdin diye bir yer-
de domutur.76 Babas Ftak, herhalde Hemedan adl
Persia kentinden gelmitir. Bir sre Babilonia'da gezdikten
sonra Mrdin'ya yerlemi, Manes de burada domu-
tur. Ftak, daha olu domadan nce, mutazile ("gasl"-
den; szck anlamyla, temizlenmek, arnmak) tarikatna
katlmt; kendisinin bu tarikatta nemli bir rahiplik grevi
olduu ileri srlmektedir. Bu tarikatn yeleri, evreni
yneten En Yce Kii'nin Mesih'i ve eytan' yaratt,
dolaysyla iki e, iyiyle kt, gzelle irkin, atele su ara-
snda srekli bir savama neden olduu inancmdaydlar.
Tarikatn yeleri, suyu kt elerden arnmak iin bir
ara sayyorlard; bundan tr, kutsal bir yaam yoluna
girmek amacyla vaftize bavuruyor, o andan itibaren de
zhitlie balanm oluyorlard. Belli ki, Manes ilk genli-
76
Manes'in yaam hakknda, Hegemonios'un (Yunan-Roma kay-
naklarndan) aktard bir baka yk de vardr. Buna gre, retinin asl
kurucusu 1. yzylda yaayan ve Msr'da gizli bilime agh klman Scythi-
anus ex genere Saracenorum (herhalde Arap soyundan skit)'dur. Scythia-
nus'un rencisi Terebinthus bu retiyi yazya dkmtr. Terebinthus'un
lmnden sonra ise, Corbius (Korbios) diye birisi onun yazlarn incelemi
ve Manes adn almtr.

70
inden beri mutaziler arasnda yaamtr. An-Nadim,
"12 yana basnca" diyor, "kendi sylediklerine gre, me-
lek Eltaum araclyla Ik Tanrsndan 'Bu topluluu
terket! Sen bu tapclardan deilsin. Senin devin davran-
lar dzeltmek ve ehvetperestlie son vermektir' diye bir
vahiy almtr.77 Efsaneye gre, Manes mutazile tarika-
tndan ancak 24 yanda ayrlm ve Asya'da 40 yl reti-
sini yaymtr. I. Behram'm hkmdarl srasnda Per-
sia'ya dnm; fakat onun hkmdar stnde etkili olaca-
ndan korkan ve taraftarlarn yldrmay uman rahipler
Manes'i lme mahkm ettirmilerdir. Manes'in 276 y-
lmda bir din-ehidi olarak ld anlalyor. An-Nadim,
"Manes, Sapor'un olu Behram'm hkmdarl srasnda
ld" diyor, "sonra cesedi armha gerildi, daha sonra
vcudunu ikiye blp ehrin iki kapsna astlar." 78

Manes birok yaptlar yazm, ama geriye ancak bun-


larn anlmalar kalmtr; yaptlarn gnmze kadar ge-
lememelerinin nedeni, Manesci metinlere sahip olmann
lmle cezalandrlmasdr. An-Nadim'e gre, Manes biri
Farsa, teki alts Sryanice olmak zere yedi kitap yaz-
m, bunlardan baka toplam saylar 76'ya varan birok
ksa incelemeler de kaleme almtr.79 Yazlarn gzel re-
simlerle de bezemitir. Sylendiine gre, eliyle, bir pergel-
den km kadar dzgn emberler izermi. Arap riva-
yetlerine baklrsa, retisini aklayan btn bir simgesel
77
Ibn Abi Ja'kb an-Nadim, Almancaya ev. G. Flgel, Mani, seine
Lehre und seine Schriften. Leipzig 1862, s. 84.
7B
Ibn Abi Ja'kub an-Nadim, op. cit., s. 99,
79
Manes'in kitaplarnn balklar unlardr: 1) Gizemler, 2) Devlerin
kitab, 3) Kurallar kitab, 4) Hkmdar apur'a adanan kitap, 5) Yaam
kitab, 6) Eylemler kitab, 7) zel olarak resimlendirilmi ndiler. Manes'in
sanatlk yeteneinden Fars tarihisi Mirchnd sz etmektedir. Der. K.
Kessler, Mani, Forschungen ber die manichaische Religion, I, Berlin 1889,
s. 380.

n
resimler dizisi yapmtr. Manes kendisini Zerdt (Zarat-
hustra ya da Zoroaster), Buddha ya da sa Mesih'e eit
bir peygamber saym, drt ilkeyi -yani, Tanr'ya ve Tanr'-
nm na, gcne, bilgeliine inanc- ieren bir vahiy ol-
duunu ileri srmtr. Tanrsal varlk, k kralln, yer-
yznn elerini ve Manesci din rgtnn bilgeliini
simgeleyen bu niteliklerden olumaktayd.
Manescilerin temel inanc, birbirleriyle savaan iyi ve
kt iki gcn eit ve ezel varlyd.80 Ermi Augustinus'un
tartt Manesci Faustus yle demektedir: "Duo prin-
cipia doceo deum et hylem vitn omnem maleficam hyle
adsignamus, et beneficam deo ut congruit" (Augustinus cont-
ra Faustum XXI, 1). Bu sanat-peygamber, rencilerine
ou kez simgelerle ve imge diliyle (mesellerle) seslenmitir;
o yzden, burada ierii biimden ayrt etmek gtr.
ki enin savam retisi, iirsel bir allegoriyle dile ge-
tirilmitir.
Manesiler iin en saf k, iyinin dsal anlatmyd;
Tanrrnm z, herhangi bir madd sfat olmayan n
parlakl olarak anlalmaktayd. Maddenin iine kuvvetle
ilemi olan karanlk, ktlkt. Manescilikte ktnn e-
leri, iyinin eleriyle ayn zellikleri tayordu. yi ile kt
tamamyla eit bir dzeyde bulunmakla birlikte, yalnzca
iyiye "tanr" deniyor, ktye ise hyle, madde ve iblis ad-
80
F. Ch. Baur'un Das manichaische Religionssystem adl yaptndan
(Tbingen 1831) beri, burjuva yaznnda, Manesci ikiciliin Zerd ikici-
likten alnm olduu kans egemendir, (s.89). Baur, Manesciliin Zerdt-
lkle byk yaknlk gsterdiine iaret etmekte ve Manes'in gerek iki-
cilii gerekse atma fikrini o dinden aldn vurgulamaktadr. A.L. Kats
ise, Manikeistvo v Rimskoy mperii - Po Daimim Ata Archelai, Vestnik
Drevney storii, 1955, 3, s. 168 vd.'nda, burjuva yazmndaki bu gre kar
kmtr. Onca, ikiciliin kaynaklarn Manes'in kendi evresindeki dnyada
farkettii nesnel elikilerde aramak gerekir; sonra da, evrensel bir ikicilik
bulunduu yargsna varmaktadr. Kats, syledikleri bu varsaym dorular
grnen Epiphanios'tan alntlar veriyor.

72
lan veriliyordu. Manesi Faustus, "Bir Tanr m vardr,
yoksa iki mi?" sorusunu yle yantlamaktadr: "reti-
lerimizde hibir zaman iki tanrnn ad anlmamtr. Bizim
iki ilkeye (duo principia) inandmz dorudur, ama bun-
larn yalnz birini tanr diye adlandrr, tekineyse madde
(hyle) ya da oucas, iblis deriz" (Augustinus contra Faus-
tum XXI).
Varolan hereyde bu iki elikili ve kart e bulunur.
Manesciler, evrenin yaradlnn ve varoluunun iyiyle
ktnn savam tarafndan koullandma inanmlardr.
Bu retide insan evrenin bir paras, ayn zamanda da onun
minyatrdr. 81 insan, kart iyi ve kt elerinin en byk
gerilimleriyle yzeye ktklar bir mikrokosmostur. Manes-
ciler insann doal yapsnn evrendeki atmay yanst-
tn, elikilerle blnm olduunu, iyi ile kt, saduyu
ile budalalk, aklbamdalk ile tutkunluk, erdem (sevap)
ile gnah, gzellik ile irkinlik arasnda bir savam yrt-
tn ileri srmlerdir., D kabuk olan insan bedeni,
ruhun hapishanesidir; nasl ki, maddeyle her trl ternas da,
ktnn eleriyle bir birleme olmaktadr."
Maddenin kendi iinde kt olduu sav, Manesileri
zel bir gnah fikrine gtrmtr; n maddeyle, ruhun
bedenle her trl temasn gnah saymlardr. Bylelikle,
gnah etik bakmdan yanl bir davrann deil, fizik bir
durumun sonucu olmaktadr.
81
Ata Disputatlonis S. Archelai, IX, 4.
82
A.A. Bevan {Encyclopedia of Region and Ethics, VIII, Edinburgh
1915, s. 394-402), Arapa kaynaklara dayanarak, Manes'e gre, iyi ile kt
arasndaki kartln maddeyle ruh arasndaki bir kartlk olmadn sy-
lemektedir; ktlk, madde acunu gibi, ruh acununda da yaylabilir. Bevan,
Manesilikte "ruh tmyle iyi olmad gibi, beden de tmyle kt deil-
dir" demektedir. Yazar, Manesilere yaktrlan ruhun iyi, maddeninse
kt olduu fikrinin Manesilii yanl yorumlayan Ermi Augustinus'tan
geldiini inandrc bir biimde kantlamaya alyor.

- 1$
Somut gerekliin bu kktenci olumsuzlanmas ve mad-
d koullarn bylece mahkm edilmesi, Manesilerin top-
lumsal retisini arptmtr. Evrenin amacnn^
madd elerden arndrmak olduunu^ insann evrenin bir
minyatr olmakla onun da ayn ideale erimesi gerektiini
ileri srmlerdir. nsann a yaklamak iin, Manes'in
vahyi sayesinde, maddeyi yadsma gereini kavramak du-
rumunda bulunduunu dnmler ve kendi Manesi
topluluklarn madd ktlk ve karanlk eleriyle evrili
olarak n tek odaklamas diye grmlerdir.
Yaamn madd yann reddetmeleri, Manes'in izle-
yicilerinin mlkiyeti mutlak olarak reddetmelerine yol a-
mtr; inanllara, bu dnyann her trl malndan uzak
durmalarn sylemilerdir. Madd deeri olan ya da yaam
kolaylatran herey Manesiler iin nemsizdi. Evlilik; and-
larm ve herhangi bir kan ban tanmyorlard; gnah-
kr etkenlikleri hogrerek mevcut toplumsal ve siyasal
kurumlara kar ilgisiz kalyorlard. nanllarna malsz-
mlksz, isiz-gsz yaamalarn, bylelikle madd dnya
ile temastan kanmalarn ve a giden yolda ktlk
eleriyle kirlenmemelerini buyurmulardr. Toplumsal
retileri mhrle simgelenmekteydi: az, eller ve to-
hum (signaculum oris, mcmuum, sins). Bu mhrn
Manesileri d dnyaya kar koruduuna inanlyordu.
"Videams tria signacula, qa in vestris moribus magna
laude ac praed'catione iactatis. Quae snt tandem sta sig-
nacula! Oris certe et mannm et sins. Quid est hocl Ut
ore... et manibus et sinu castus et innocens sit korno."**
Manes'in, azn insann kafasnda toplanan btn du-
yumlar, ellerin btn etkenlikleri, tohumun da btn duy-
gusal tutkular simgelediini sylediine inanlmaktayd.
83
S. Aurelius Augustinus, De Moribus Ecclesia catholicae et de mo-
ribus Manicheorum. 10. Migne, P.L. 32, 1353.

74
Dudaklarn mhr, Manes'in izleyicilerini azlarn
kirletecek hereyden koruyordu; et yemeleri, yalan syle-
meleri, kfretmeleri, yargda bulunmalar, mahkm etme-
leri ve sylev vermeleri yasakt.
Ellerin mhrnn kapsad yasaklar ok geniti.
Bir Manesi bir insan yaralayamaz, ldremez, savaa ka-
tlamaz, silh tayamaz, hayvanlar ldremez, iek ko-
paramaz, hatta cansz varlklara bile zarar veremezdi. Do-
laysyla, Manesiler alamaz, herhangi bir mal zerinde
mlkiyetleri olamaz, toplumsal yaama katlamaz, eref
payeleri tayamazlard.
Nihayet, tohumun mhr, ktln yaylmasn n-
leyecekti ocuk yapma ya da cinsel ilikide bulunma
yasa bu amaca hizmet etmekteydi. Manes'e inananlar
insan tutkularnn girdabna bulamayacaklard.
Tabiatyla, bu yasaklar ancak kk bir koyu-inan-
llar evresini kapsamaktayd bunlar sekinler, yetkin-
lerdi (eklektoi). Geni bir renciler (katikhomenoi) kit-
lesi, Manesi topluluun ounluunu oluturuyordu.
EklektoVun cinsel yaam tamamyla yadsma yetene-
inde olmasna karlk, katikhoumenoi bu ilkelere uyama-
yanlard; onlar iin, yetkin Manesiler olma niyetinde bu-
lunmalar yeterliydi. Bunlar almalar ve etkenlikleriyle,
yetkin yelerin varln olanakl klyorlard. Eklektofun
kendilerini yeryz yaamndan ne denli kopardklar, ek-
mek yerken syledikleri u duann szlerinden belli olmak-
tadr: "Ey ekmek! Budayn ben bimedim, ununu ben
tmedim, mayam ben hazrlamadm, seni ben piirmedim
- bunlar hep bakalar yapp bana getirdiler, onun iin seni
84
hibir suum olmadan yiyorum."

Ata Disptationis S. Archelai, X, 6.

75
Mauesiler taraftarlarn, balca mlkiyet sahibi ol-
mayan snflardan toplamlardr. Mithos ve kltlerine
bakarak, Manes'in izleyicilerinin balangta kyller
olduu anlalyor. Manes'in retisini aktaran ykler
hep krsal yaamla ilikilidir. rnein insan ruhlarmm aa
bir dzeyden yukar bir dzeye geii, o zamanlar tarlalar
sulamakta kullanlan bir dnme-dolap mekanizmas ara-
clyla olmaktadr. lm, insan yaamnn baaklarn
bien bir orak olarak kiiletirilmitir. Kavunlarn ve ya-
n en byk miktarda ilerinde bulundurduklar d-
nlmtr. len ve yinleri doa olaylaryla ilikilendi-
rilmitir; gnein yeryzne gre durumuna bakarak -
lenlerini veriyor ve gnlk dualarn ediyorlard.85
Daha 4. yzyln banda Manesi reti ehirli yoksul-
lar arasnda adamakll tutunmutu. Hristiyanlk yoksul-
larn ve ezilenlerin dini olmaktan knca, Manesiliin
toplumsal fikirleri, malsz-mlksz snflar arasnda yaygn
bir reti oldu.86 Ata Disputationis Archelai'dan zengin-
lerin nasl tmyle ktlendiklerini reniyoruz. "Bu dn-
yada her kim zenginse, zenginin bedeninden ayrldktan
sonra, dolaarak dilenmek ve sonsuz eziyetler ekmek zere,
85
A. Kats (op. cit.), Manesi inanlarn tarmsal niteliini vurgula-
makta ve bunu, retinin ilk evrelerine balamaktadr. Klt ve dua biimleri
ve bunlarn Babilonia dualaryla benzerlikleri iin. bak. K. Kesseler, op. cit.,
s. 243 vd.
86
Manesiliin yaygnlnn nedenleri baka baka biimlerde yo-
rumlanmtr. A. Harnack (Lehrbuch der Dogmengeschichte II, Tbingen
1931, s. 524 vd.), Manesiliin mitolojik eleri materyaliste bir ikicilikle
birletirmesi ve tapnmasnn yalnl, ahlk kurallarnn da sertliiyle ta-
raftar topladn dnmektedir. F.C. Burkitt (The Religion ofthe Mcmichees,
Cambridge 1925, s. 71), bu retinin ok tutulmu olmasn kurucusunun ki-
iliine ve retiyi saran karamsarla yormaktadr. H. Ch. Puech (Le
manicheisme, son fondateur, sa doctrin, Paris 1949, s. 35) ise, kukucu bir
biimde, bugnk koullarda retinin yaygnlnn kaynaklarn bulmann
ve nedenlerini anlamann olana bulunmadn ileri srmektedir.

76
zorunlu olarak, yoksul bir adamn bedenine girer" (X, 3).
Ata Archelafda. belirtildii gibi, Manes'in piskopos Arc-
helaus'la tartmasn dinleyen yoksullarn, dul ve yetimlerin
onu destekleyen tepkiler gstermeleri zerine piskoposun
ok kzm olmasnda alacak bir ey yoktur. Manes'in
Archelaus'la tartmasnn krlk ortamdaki illerde geme-
sine karlk, Manesilik hakkndaki daha ilk resm belge,
bu "yoldan saptrc" (mfsit) fikrin ehirliler stndeki
etkisinden sz etmektedir.
l.S. 290 yl dolaylarnda Afrika prokonsl, Manesi-
liin bu lkede yaylma tehlikesi olduunu imparatora bil-
dirmitir. Buna karlk olarak, imparator 4. yzyln ilk
yllarnda bir ferman karm ve bunun nsznde Manes-
iliin kara bulunlu ve dncesiz kiiler arasndaki etki-
lerinden sz etmi, bu retinin barsever ve dindar kiiler
arasnda huzursuzluk yaratarak ehirler iin bir tehlike
oluturduunu belirtmitir.87
Toplumsal yapy yadsmas ve btn yasal ve siyasal
kurumlar edilgin bir yolda protesto etmesi, aresiz kalm
ve ne yapacan arm olduklar iin ancak gereklii
karamsarca ktleyebilen yoksul halk arasnda Manesilii
yaygn bir reti haline getirmitir.
Manesilerin tutumu, egemen gruplar yakmdan ilgi-
lendirmitir; retinin yaylmasn nlemek ve kitlelerin
bu edilgin protestosuna son vermek iin her trl arac
kullanmlardr. Bizans imparatorlar, zellikle I. Anas-
tasios ve ustinianos Manesilie klla saldrmlardr.
Vandallarn Kuzey Afrika'daki hkmdarlklar srasnda,
hele Genzeric ve olu Huneric'in zamanlarnda ok sayda
Manesi diri diri yaklmtr. Persia (ran) hkmdarlar
87
Mosaicarum et Romanarum legum collatio cura, F. Blume, Corpus
Iuris Roman Anteiustimani, Bonn 1841, s. 375 (Tit. XV, 3, 4-7).

.77
da Manes taraftarlarna daha az zlimce davranmamlar-
dr. 6. yzylda Hsrev'in saltanatnda, 80.000 Manesi
lme mahkm edilmitir. Bylelikle, edilgin muhalifler
kl ve atele ortadan kaldrlmlardr. Dnyev erkin bu
davranlarn, Hristiyan Kilisesi de desteklemitir. lk
Hristiyan dinbilimcilerinin Manes retisiyle polemie
girmekle yetinmelerine karlk, 5. yzyln ikinci yarsndan
itibaren Kilise Manesilie kar zor kullanmaya balam-
tr. Afrikal Manesiler, Manesilerin en yetkinleriydi;
bunlarn yazlar spanya, talya* ve Galya'ya erimitir.
43 l'de Papa I. Leobu iblise fikri sndrmek iin Roma'da
Manssi yazlar iin bir arama-tarama yaplmasn emret-
mitir. I. Gelasius (492-496), Symmachus (498-514), Hor-
misdus (514-523) ve Byk Gregorius (590-604) adl papa-
lar Manesi yaznn byk lde yok edilmesine alm-
lardr. slam da Manesilere iyi gzle bakmyordu. An-
Nadim 10. yzylda slam lkelerinde ancak birka kk
Manesi grubu olduunu sylemektedir. Manesilerle sa-
vamn son yanks, 14. yzyln bitimine doru, in'in
Codx Ming'indeki a inananlar mahkm eden madde-
lerdir.
Bu uzlamaz tam yadsma retisi zorla yok edilmi,
cesaret ve eylem gc olmayan bir fikir ortadan kalkmt.
Ama, daha birok yzyllar boyunca Manesi dnn
eleri, Kiliseye kar kan eitli sapma hareketlerinde ye-
niden yaratlacakt.

VI. Manesiliin Devrimci Devam


Patrologia Graeca'dan reniyoruz ki, Samosatal
(Samsatl) Konstantinos adl bir Ermeni "Manesilii
diriltmek istemi, insanlarn ndilerle Havari'nin (Pavlos'-
un) mektuplarndan baka bir ey okumamalarn gerekten
iblise bir gle nermitir... Manesi kitaplardan, ken-

78
diine hareket noktas olarak btn kt dnceleri alm
ve eytan'm yardmyla ncillerin ve Havari'nin bilgeliini
arptm ve onlar bozuk bir biimde aklamay becer-
mitir. Herhalde, Manesi kitaplara sahip olmalarndan t-
r pekok kiinin ldrldn bildii iin, bu tr kitap-
lar yok etmitir." 88
Samosatal Konstantinos'un 27 yl boyunca yaln ya-
amann erdemini ve ilk Hristiyanlarn ilkelerine dnmenin
gereini retmesi, Ermenistan'da fi. Konstans'm hkm-
ranl srasnda olmutu (641-668). adalar Konstan-
tinos'un taraftarlarna Manesi diyorlard; onlarsa, Ro-
mal /Rum dedikleri resm Kilisenin yelerine kar, asl
kendilerini Hristiyan sayyorlard. Daha sonra, bunlara
Paulikianlar denildi; nk ndilerden baka yalnz Havari
Pavlos'un mektuplarnn geerli olduuna inanyorlard.
Ermi Pavlos'a duyduklar bu hayranlk, kendi topluluk-
larn Havari tarafndan kurulan Kiliselerin adlaryla an-
malarndan da delli olmaktadr.89
Paulikianlar hareketi zamanla g kazand. Zengin
Kilise ileri gelenlerini eletirmesi, dnyev serveti yads-
mas, kutsal tasvirler kltyle savam, ermileri kabul
etmemesi, btn halklarn eit olduu fikri, toplumsal ay-
rcalklarn kaldrlmasn isteyen sloganlar btn bun-
lar, kyllere ve ehirlerin pleb nfusuna ekici geliyordu.
Paulikianlarm glenmesi, imparatorluk nfusunun Arap
saldrlarndan sknt ektii 7. yzyln ortalarnda oldu.
Halk srekli savatan bitkin dmt, kle ekonomisi
88
Petros Sikeliotes, Historia utilis et refutatio etque eversio haereseos
manichaeorum qui et Pauliciani dicuntur. Migne, P.G. 104, 1377 B.
89
F.t. Uspenskiy, Istoriya Vizantiiskoy mperii, . II, 1. (Leningrad
1927, s. 340 vd.) Paulikianlarm Kilise yinlerine ve kutsal tasvirler kltne
kar usuluk adna savatklarm ileri sryor. Yazar, bu tarikatla Havari
Pavlos'un rettikleri arasnda kuvvetli bir iliki olduu kansndadr.

79
zlyordu, resm Kilise ise aresiz kalan devlet iin tek
istikrar dayanayd.
Paulikianlarm dinsel retisi araclyla, kitleler mev-
cut rejime kar protestolarn dile getirdiler. Paulikianlarn
toplumsal ve siyasal retisi bir anda olumamtr. Bu -
retinin olumasn birok eler etkilemi ve snf kartlk-
lar arttka, devrimci ruhu gelimitir.
Paulikianlar Manesilerden madd dnyay yadsma
fikirlerini, ilk Hristiyan topluluklarndan da toplumsal
grlerini almlardr. Nasturler gibi Meryem Anamz'a
tapnmay reddetmiler, Mslmanlar gibi evliya kltlerine
ve kutsal tasvirlere kar kmlardr. Dmanlarna etkin
bir kartlk gsterme tutumlarn da yine Mslmanlardan
aldklar anlalyor.

Suriye hanedanndan gelen hkmdarlar, Kilisenin ve


dinsel tarikatlarn tmerkli durumuna kar atklar sa-
vamda, Paulikianlar hareketinin desteini aramlardr.
Daha mparator Leon (717-741) bile, saltanatnn son yl-
larnda bu tarikatn nderleriyle bir anlamaya varmt/
Ardl V. Konstantinos da ikona-krclar cephesini g-
lendirmek amacyla, Paulikianlar Konstannopolis'e ve
Thrakia'ya yerletirmitir.
8. yzyln sonunda Paulikian hareketi btn impara-
torluu kaplamt. O srada kitlelerin nderi bir zenaat-
yd: sonradan Thykhikos adn alan Sergios diye bir
dokumac. Segios Paulikianlara 34 yl nderlik e^mi ve
onun zamannda, toplumsal s'stemde deiiklikle yapl-
mas iin silhla den geni ir devrimci hareket mey-
dana gelmitir. Pe+er Siculus'un (Petros Sikelohes) kilise
tarihinde unlar okuyoruz: "eytan'm savunucusu Ser-
gios, bu sapknl bir byc kadndan renmi ve sonra
Tykhikos adn alarak btn ehir ve kasabalar- korkusuz-

80
ca gezmitir; biroklarn evrensel inantan evirmi ve
eytana ekmitir.'"90
Suiyeli imparatorlarn tasvirler kltnn taraftar-
laryla savamlar srasnda, Paulikianlar en an pleb ak-
mn temsil ediyorlard. Dinsel programlar ikona-krc-
lannkine uygundu. Fakat toplumsal istekleri yakn gelecek-
te patlak verecek olan keskin toplumsal atmalar haber
vermekteydi. Pa ulikianlarn re+isi, 9. yzyln ilk yarsnda
tam gelikin halini almtr.91 Paulikianlar madd dnyay
eytan'n yarattn sylyorlar, Meyrem Anamz, ermi-
ler, peygamberler ve melekler kltn reddediyorlard;
dolaysyla- btn trenlere, perhizlere, tasvirlere ve sim-
gelere karydlar, kademeli Kilise rgtn ve evrensel
ya da blgesel konsillerin hibir kararn tanmyorlard.
Sergios-Tykhikos'un (830 ylndaki) lmnden sonra,
Paulikianlar topluluklarna ortaklaa mlkiyet ve erkek-
kadn eitlii ilkelerini getirdiler, rksal balarna bakl-
makszn, yalnzca toplumsal ve dinsel fikirlerle birbirlerine
balanan btn inanllar stne demirdeki bir disiplin koy-
dular; btn dmanlara kar acmasz bir savam sr-
drlmesini istediler.
Kktenci retileri ve fikirlerine dn vermez bir
biimde bal olmalar nedeniyle, Paulikianlar kendilerini
sk sk egemen snflarla atma halinde bulmulardr. 9.
yzyln ortasnda, ikona-knclar Kiliseyle uzlatlar. By-
lece, egemen snflarla, etkin bir biimde Thomas'n tarm-
sal devrimini destekleyen Paulikianlar arasnda d'n yoluy-
la bir 'birlii yaplmas olana ortadan kalkt. Sert bir
sava ve Paulikianlar kouturrna dnemi balad. The-
ophanes Kontinouatos'a gre, "mparatorie Theodora
90
Minge, P.G. 104, 1288.
91
Ye.E. Lipits, Pavlikiaskoye Dvijeniye v Vizantiy v Vlh i pervo
polovine IX vv. - Vizantiyskiy Vremennik V, 1952, s. 66 vd. bu retinin IX.
yzyln ilk onyllarndaki oluma srecini anlatyor.

81
Paulikianlar doru inanca getirme ya da hibirini sa b-
rakmadan hepsini yok etme kararn vermiti... 100.000
kadar ldrld, mallar-mlkleri de alnarak imparator-
luk hazinesine devredildi."92 mparator I. Basileios (867-
886) Paulikianlara kar iki byk sefer dzenledi, onlar
ate ve klla yok etti. Geriye kalanlar ykma uratlan
slerini brakp ya Thrakia'ya ya Arabistan'a gittiler.
9. yzyln otuzlu yllarnda kouturma balaynca
Kappadokia'daki Paulikianlar byk ordugh kurdu-
lar, bunlarn en by Tephrika'yd.93 Bu ordughlar
hayli gl olmallar; nk komutanlar Khyrosokheir
I. Basileios'tan btn Anadolu'nun kendilerine brakl-
masn istemiti.
Sapknlarn ataszlemi drstlk, cesaret ve cmert-
lii ve korkusuz yiitlii, slm halifesinin (Bizans'a) dost-
a yantutmazlndan yararlanarak devrimcilerin ordugh-
larn ezen Bizans kuvvetlerinin gc karsnda tutunamad.
Ama, Paulikianlarn fikirleri Bizans halk arasnda uzun bir
sre yaamaya dsvam etti; onlarn ideallerini Bulgaris-
tan'da Bogomillerin anti-feodal hareketinde yine gryoruz.
Eununla birlikte, Bogomillerin retisi Paulikianlarm ide-
olojisinin dorudan bir devam deildir; nk farkl za-
man ve koullarda olumutur.
10. yzyln ortalarnda Bizans'la yapt savalardan
bitik den Bulgaria bir i bunalm geirmi, asker-aris-
tokratik rejimin yerine, kyller topraklarndan yoksun
brakldka gitgide glenen bir feodalizm gemitir.
Bogomillerin sapknl, kyllerin anti-feodal pro-
testosunu ve dk rtbeli papazlarn da yukar smftaki-
lerin kibirlerine kar kmasn kapsyordu.
1)2
Theophanes Continuatus, IV, 16 (Bonn, s. 165).
" Bu durumu, Ch. Diehl (Cambridge Medieval History, c. IV, "The
Eastem Roman Empire," Cambridge 1923, s. 42) belirtmektedir.

82
Bu retinin Kamsilikle, Paulikianlann ve Messa-
lianlarn ideolojisiyle kukulanlmayacak yaknlklar, Bul-
gar kyllerinin dinsel dzeltimler adna feodal sisteme kar
sava amasna varan bir d'n sapknlnn zgllkle Bul-
gar karakterini saklayamaz. Bu retinin izleyicileri top-
lumsal sisteme saldrmakla yetinmemiler, iyinin zaferine
inanarak, topluluklarnda gerekletirmek istedikleri olum-
lu toplumsal ideallerini de ortaya atmlardr.
Bogomiller hakkndaki ilk bilgimiz, Kosmas'm sap-
knlara kar yazd bir yapttan geliyor.94 Kosmas'm kim
olduu pek bilinmemektedir. Yalnz onun bir Bulgar ve
yksek rtbeli bir rahip olduunu ve 10. yzyln dnm
noktasnda Bogomillere kar bir yapt hazrladn bili-
yoruz. Bu yapttan, Kosmas'm din duygusundan yoksunluk,
bilgisizlik, yozlamlk ve yiyicilikle sulad resm rahip-
ler takmnn ahlka bozukluunu da reniyoruz. Kos-
mas'm kitab, hereyden nce Kiliseye kar kan sap-
knlara ynelmitir; ama ayn zamanda, onlarn toplumsal
fikirlerinin ierdii tehlikeyi de gstermektedir. Kosmas yle
diyor: "Bogomiller kendilerine inananlardan, yetke sahipleri-
ne boyun ememelerini, zenginlerden nefret etmelerini, im-
paratorlardan nefret etmelerini, stleri aalamalarn, yne-
ticilere svmelerini istemektedirler. mparatora hizmet eden-
lerden Tanr'nm holanmadna inanmakta, uaklara da
95
efendileri iin almamalarn tlemektedirler." Bu gibi
fikirler, kouturulanlar /ezilenler arasnda scak bir duygu-
94
H. Ch. Puech ve A. Vaillant, Le traite contre les Bogomiles de
Cosmas le Pretre, Paris 1945. Bu yapt tartrken yazarlar yle diyorlar-:
"Bogomillerin sapknl derinliime bir kyl karakteri tar. Bu kopkoyu
Hristiyan retisini, Bulgaristan'da gizil olarak sren paganlkla birlikte
dnmek yanl olur; bu, yalnlatrlm bir Hristiyanlktr" (s. 32). Bu
yorum bize tartmaya ak grnyor, nk Bogomillerin Kilise hiyerar-
isine kar savamlar, Bulgar tarihilerinin de iaret ettikleri gibi, Bulgar-
larn pagan geleneklerinden kaynak almaktayd.
95
M.T. Poprujenko, "Kozma Presviter, Bolgarskiy Pisatel X Veka",
Bolgurskiye Starini, 12, 35. Sofia 1936, s. 11-14.

83
dalk, egemen snflarda da keskin bir tepki dourmu
olmal. Bogomillerin retisi, resm Kilisenin hogrd
servet eitsizliklerine ynlarn itirazndan domutur.
Tarikatn kurucusu olan Bogomil hakknda hibir ey
bilmiyoruz. Kosmas, yalnzca ad "tanrsal kayraya deer"
(ilh rahmete lyk) anlamna gelen Bogomil'in ar Petro
(Piotr 927-969) zamannda yaam yoksul bir papaz ol-
duunu syler. "Bogomilizm" balangta, zenginlerle sa-
vamnda sk sk yoksullardan yana kan aa dzeydeki
rahiplerden de taraftar toplam olmaldr. Hkmetin
yolsuzluklarna kar kan, ndilerin yalnlna dnmeyi
savunan, bu dnyann zenginliklerini, zellikle de sefahat
ve lks mahkm eden byle bir retinin, dk rtbeli
papazlara uygun geldii anlalyor. Kosmas rahipler ara-
snda iki grup ayrmlamaktadr: biri eitim grm ve ba-
msz papazlar, tekiyse zengin rahiplere hibir dostluk
duymayan, bilisiz, yoksul tara papazlar'. Kosmas, ei-
timle zenginlik arasnda ak bir iliki grmektedir. "Zen-
ginler", demektedir, "kitaplar ellerinde tutar, yoksullara
vermezler; bylelikle, gerei gizler ve eitimi yoksullarn
eriemeyecei bir ayrcalk haline getirirler."96
Bogomillerin retisi yayldka, onlara kar yazlarn
says da artt. Kilise, konsillerdeki temsilcileri araclyla
Bogomilllere kar sava at, onlar toptan afaroz etti ve
yarglarn yadsd. Bogomillerin retisini Orta alarn
toplumsal sistemi iin apak bir tehlike diye gren mal-mlk
sahibi snflar, din sapknlarna kar at inat savam-
97
da ar'a yardm etmilerdir. Yunan Kilisesinin resm hi-
96
M.T. Poprujenko, op. cir., s. 72.
97
Bogomiller hakkda Marxist adan Bulgarca yazlm ayrntl
bir monografi, D. Angelov'un Bogomilstvoto v Bolgariya adl yaptdr. Bu
kitap 1954'te Rusaya evrilmitir. Angelov, Bogomil retisinin ulusal ve
sapkn bir kitle hareketi olarak doduunu ve Orta alar boyunca Bul-
garistan'n toplumsal, ekonomik ve siyasal yaamn geirdii dnmler
nedeniyle deiikliklere uradn belirtmektedir.

84
yerarisinin, yksek rahiplerin ayrcalkl konumlarnn
Tanr'nn hizmetisi olma devleriyle badaamayacan
srarla syleyen Bogomillere kar savamak iin pekok
nedeni vard. Yunan Kilisesinin yin dzeneini kabul et-
meyen Bogomiller, rahiplerin kademeli rgtlenmesini
reddetmiler ve bunun, ilk Hristiyanlk kurallarna ya da
Havarilerce kurulan (Apostolik) topluluklarn rneklerine
uygun olmadn ileri srmlerdir. Yksek rahiplere Bo-
gomillerin ynelttikleri eletiriler, kilise adamlarnn ye f -
kesine zaten istemeye istemeye boyun een Bulgarlarn o-
unluuna hakl grnmtr. Ayn ekilde, zel mlkiyete
ve yksek papazlarn kendi ellerinde zenle biriktirdikleri
topraklara kar kan Bogomil gr de halka pek ekici
geliyordu. Onlarn ilkesi, rencisi olmak isteyen gen ada-
ma sa Mesih'in syledii u szlerdi: "Yetkin olmak is-
tiyorsan, evine g't ve sana ait olan hereyi satp yoksullara
ver ki, senin hazinen gklerde olsun: sonra bana dn ve
beni izle" (Matta'ya gre ncil, XIV, 21). Bogomiller bir
kimsenin ne kadar yoksulsa erdemli olmasnn o kadar
kolaylaacana derinden inanyorlard. Onlara gre, servet
herhangi bir ahlk sistemiyle badaamazd; bunun iin de,
yoksulluu en byk bir nimet ve yetkinliin vazgeilmez
bir koulu sayyorlard. Manesilerde olduu gibi Bogo-
millerin retisi de, ancak sradan yelerin mlk sahibi
olmasna, mlklere tasarruf etmesine izin vermekteydi;
yetkin yelerime, mlkiyetleri altndaki hereyi Bogomil
topluluklarnn mal temeli olan ortak bir fona terketmeleri
gerekiyordu. Bogomil topluluunda kadnlar erkeklerle
eitti. almak btn yelerin deviydi, hi kimse bundan
kamamazd. Bogomiller, dilenmeyi ve sadaka vermeyi de,
hem Tanr'nm hem de insanlarn onuruna yakmayacak
bir ey sayarak reddediyolard.

85
Bogomillerin ortak yaam, ilk Hristiyan topluluk-
larndan rneklenen bir sistemle btn mallarn paylal-
masna dayanyordu; ilk Hristiyan topluluklar da, bunu
Hristiyan retisinden nce gelen ve onu etkileyen bir
tarikattan, Essene'lerin yaam yolundan rnek almlard.
Bogomillerin komnizmi, yetkin yelere dinlerini yayma
grevini yklyor, ayn zamanda hi serveti olmayan ya
da hastalandklar iin alamayan kiilere de geim g-
vencesi salyordu. Bylelikle, ncilci karlkl yardmla-
ma ilkesi Bogomil topluluklar iin temel bir ahlk devi
olmutu.
Bogomillerin dinsel ve toplumsal retisinin yzyllar
boyunca inanlmayacak kadar tutarl kalmasna karlk,
dvlet hakkndaki dnceleri, gelip geen hkmetlerle
ilikilerine gre durmadan deimitir. Belirli bir devlet
ya da erk kuramlar olmamtr. Ahlka yetkinlik gereini
vurgulayan tlerle, karlkl yardmlama retisini yay-
makla, dnya mallarn yadsmakla adaletsizlii kaldrmak
istemilerdir. yi bir hkmbarn erdemleri sayesinde her
trl ktle son verebileceine inanmlardr. Hkmet
konusundaki bu deiken tutumlar, ar Petro'yu deer-
lendirmelerinde kendini gsterir. Balangta, vaazlarnda
Petro'nun hkmdarln ateli bir dille knamlardr. ar-
la ibirlii yapan da ya onun gcn pekitirmeye yardm
eden herkesi sulamak iin hibir frsat karmyorlard.
Fakat 1014 ylnda Bulgaristan bamszln yitirince,
Bogomiller Bizans egemenliine kar ayaklanmlar, ar
Petro hakkndaki grlerini de deitirmilerdir. Petro
onlar iin mutlu ve dil bir hkmdarln simgesi olmutur.
Tarihlerinde unlar okuyoruz: "... (ar Petro) Blgaria
topranda oniki yl gnahsz olarak ve hi evlenmeden
hkm srm, egemenlii kutlu olmutur. Kutsal ar Pet-
ro'nun hkmranlnn yllar ve gnleri boyunca, Bul-
garlarn buday, tereya, bal, st, arab bol olmu,

86
Tanr onlara saysz armaanlar balamtr ve hibir eyin
yokluunu ekmemilerdir."98
ar Petro eskiden lanetlenirken, imdi Bogomlerin
Bizans egemenliiyle savamlar srasnda bir kutsallk
havasna brnm ve onun saltanat, gerekletirilmesi
istenen bir d olmutur.
Bogomillerin dinsel ve toplumsal retisi, ezilen kit-
lelerin zlemlerini dile getirmitir bu kitleler, Orta
alar ortamnda, feodalizmin ba destekleri olan Kiliseye
ve devlete kar ancak sapknca fikirleri kullanabilirlerdi.
** *
Burada zetlendii biimiyle Bieans siyasal dnce-
sinin tarihi, Dou mparatorluunun retilerinin yalnzca
blk prk bir resmidir. Dinsel inan sistemleri iinde,
dogmatik kavga ve sapknlklarda dile getirilmi olduklar
iin sklp zlmeleri gtr. Bizans siyasal dncesinin
Orta a Avrupasnn biimlenmesinde hi de etkisiz ol-
mad halde, geleneksel fikir tarihinde hakl grlemeyecek
bir tarzda ihmal edilii, bu glkten ileri gelmektedir.
Oysa, gerek Bat mparatorluunun evrensellik kavram,
gerek inanlarnda Manesilik lklerine yaklaan sapkn-
larn toplumsal hareketleri, Bizans siyasal dncesinin
etkisi altnda olumutur.

98
Bolgarskiy Apokrifen Letopis; . vanoV'un Bogomilski knigi i
leendi (Sofia 1925) adl yaptnda yaymlanmtr, (s. 284).

- ' 8 7
*

Fiyat: SO.TL.

'# .

You might also like