Professional Documents
Culture Documents
• •
BiLiYORUM
Sosyal Çevrede,
İş Ortamında ve
Evlilikte Aldatılmamanın Yolları
PaulEkman
Eğer durum tam da olması gerektiği gibi görünüyorsa, en büyük
olasılık durumun tamamen kurgu olduğudur. Sahtelik fazla belirgin
se, o zaman diğer ihtimal, hiçbir şeyin sahte olmadığıdır.
Erving Goffman, Stratejik Etkileşim
Eğer yalanın dürüstlük gibi sadece tek bir yüzü olsaydı, daha iyi
bir durumda olurduk. Böylece yalancının söylediği şeyin tam aksini
doğru olarak kabul ederdik. Fakat dürüstlüğün tersinin yüz binlerce
şekli ve sınırsız bir alanı vardır.
Montaigne, Denemeler
Olağanüstü bir arkadaş ve
meslektaş olan Erving Gojfman ile
bana hem sırdaş olup hem de eleştirmenlik
yapan karım Mary Ann Mason 'a ithafen
•
içindekiler
Teşekkür 7
Giriş 9
Beden Dilinden
Sonsöz 383
Ek Bölüm 389
Teşekkür
7
Ne Düşündüğünü Biliyorum
8
Giriş
9
Ne Düşündüğünü Biliyorum
10
Giriş
Mary ile yapılan mülakat filmi pek çok genci yanıltmıştı, hatta
filmi seyrettirdiğim çoğu deneyimli psikiyatr ve psikologları bile.
Yalan söylediğini gösteren herhangi bir işaret bulmak için tüm vü
cut hareketleri ve mimikleri ağır çekimde kontrol edip tekrar tek
rar üzerinden geçerek yüzlerce saat inceleme yapmıştık. Doktorun,
11
Ne Düşündüğünü Biliyorum
12
Giriş
13
Ne Düşündüğünü Biliyorum
değişim- her zaman yapılması gibi bir durum söz konusu değildi.
Yalanı söyleyen kişiyi ele veren, sahte işaretlerin de bulunması
gerekmezdi. Ama yine de yalanı ortaya çıkaracak bazı işaretler
olduğunu biliyordum. En usta yalancılar bile kendi davranışla
rı tarafından yakayı ele verebilirlerdi. Yalanın ne zaman başarılı
14
Giriş
15
Ne Düşündüğünü Biliyorum
16
Giriı
17
Ne Düşündüğünü Biliyorum
18
Giriş
19
BİR
'Belki de bu tutum artık değişiyor. Jody Powell, eski Başkan Carter'in Basın Sekreteri,
bazı yalanlan kabul ederek, "İlk günden, bir gazeteci resmi hükümet görevlisine zor bir
soru sordu, hükümetin yalan söylemeye hakkı var mıydı? Evet, buna hakkı vardı. Bel
li durumlarda, sadece hakkı değil aynı zamanda mutlak bir göreviydi. Beyaz Saray'da
geçirdiğim dört yıl boyunca, iki sefer böyle bir durumla karşılaştım" dedi. Durumu kur
tarmak için yalan söylediği bir olaydan bahsederek "Tamamen suçsuz bir grup insan
için gerçek bir acı ve utanç oldu" dedi. Doğruladığı diğer yalan ise Amerikalı rehineleri
lran'dan kurtarmak için askeri planların saklanmasıydı. (Jody Powell, The Other Side of
the History, New York: William Morrow&Co., ine., 1984).
20
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
21
Ne Düşündüğünü Biliyorum
dudaklar kalıtsal bir özellik de olabilir. Yine kalın dudaklı insanların şehvetli
olduğu inanışı görüntüsel bir delilin hatalı yorumlanmasından gelir, cinsel açı
dan uyan olduğunda dudaklara kan hücum eder ve kalınlaşır, bu durum kalıtsal
bir özelliğin yanlış değerlendirilmesine neden olur; dudaklar doğuştan da kalın
olabilir.
3 Patolojik hastaların varlığını ya da kendi yalanlarının mağduru olan şahıslan
kabul etmiyor değilim, bu durumu belirlemek zor. Kesin olan bir şey var ki ya
lan söyleyen kişinin sözleri kanıt olarak alınamaz. Bir kez bu durum bilindi mi
tüm yalancılar daha az ceza almak için bu tip şeyleri kullanabilir.
22
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
4 Benim hedefimdeki yalanlar, Goffman ' ın yüzsüz yalanlar diye tabir ettiği ,
"yalancının yalan söylediğini bildiği ve bunu isteyerek yaptığı , kesin olarak
ispat edilebilir olanlar"dır. Goffman , doğrunun ve yanlışın daha az görünür
olduğu durumlarla ilgilenmiş ve bu konu üzerine odaklanmamıştır: "Güdülen
duygularla uyum içinde olmayıp gizli işler çevirenlerin , günlük işlerinde ve
ilişkilerinde neredeyse hiç mantık yoktur." Her iki alıntı da, The Presentation of
Self in Everyday Life adlı kitaptan alınmıştır (New York , Anchor Books , 1 959,
s. 59, 64).
23
Ne Düşündüğünü Biliyorum
24
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
25
Ne Düşündüğünü Biliyorum
26
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
27
Ne Düşündüğünü Biliyorum
28
Yaları Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
29
Ne Düşündüğünü Biliyorum
30
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
31
Ne Düşündüğünü Biliyorum
32
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
33
Ne Düşündüğünü Biliyorum
34
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
35
Ne Düşündüğünü Biliyorum
36
Yalan Söyleme, Sızıntı ve Aldatma Belirtisi
37
Ne Düşündüğünü Biliyorum
38
iKi
Yalanlar Neden
Başarısız Olur?
39
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Kötü Stratejiler
Yalancılar ne zaman yalana ihtiyaç duyacaklarını daima bi
lemezler. Her zaman izlenecek stratejiyi hazırlamak, provasını
yapmak ve hatırlamak için yeterince zaman yoktur. Updike'ın
romanı Marry Me kitabından alıntı yaptığım bir olayda Ruth,
sevgilisiyle yaptığı konuşmanın kocası Jerry tarafından duyul
ması olayına hazırlıklı değildi. O anda uydurduğu baş hikaye -
Pazar Okulu'nun çocukları aradığıydı- kocasının duyduklarıyla
örtüşmediği için onu ele veriyordu.
Yeterli bir ön bildiri ve özenli bir yalan stratejisi hazırlanmış
olsa bile, yalancı sorulabilecek tüm sorulara hazırlıklı olacak ve
bu soruların cevaplarının ne olması gerektiğini düşünebilecek ka
dar zeki olmayabilir. Bazen zeki olmak bile yeterli olmayabilir,
olaylardaki beklenmeyen değişiklikler, etkin stratejileri bile suya
düşürebilir. Watergate jüri heyeti soruşturmalarında, federal hakim
John J. Sirica, Başkan Nixon'ın özel danışmanı Fred Buzhardt'ın
ifadesi hakkındaki görüşlerini açıkladığı sırada böyle bir problem
den bahseder: "Kaybolan bant kayıtlan hakk ında uydurduğu hi
kayeyi düzeltmeye çalışmak, F red Buzhardt'ın yaşadığı ilk prob
lemdi. Duruşmanın açılış gününde, zamanlayıcı çalışmadığı için
Başkanın 1 5 N isan günü Dean'le yaptığı görüşmeye ait bir kayıt
bulunmadığını söylemişti. Oysa ilk yaptığı açıklamaların, yeniden
gözden geçirilmesinin hemen ardından, (Buzhardt zamanlayıcıla
nn çalıştığını gösteren başka kanıtların ortaya çıkacağı haberini
alır) ifadesini şu şekilde değiştirmişti: Çok yoğun bir iş günü nede
niyle mevcut iki kaset tamamen dolmuş ve bu sebeple kayıt yapıla
mamıştı." Yalancılar, değişen olaylar nedeniyle planlarını değiştir
mek zorunda kalmasalar bile, bazıları daha önceden hazırladıkları
stratejileri hatırlamakta sorun yaşar ve bu nedenle karşılaştıkları
yeni sorulan mütemadiyen çabucak cevaplayamazlar.
40
Yalanlar Neden Başansız Olur?
41
Ne Düşündüğünü Biliyorum
42
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
43
Ne Düşündüğünü Biliyorum
44
Yalanlar Neden Başarısız Olur ?
45
Ne DÜjündüğünü Biliyorum
Yakalanma Korkusu
Bu duygunun zayıf hali işleri karıştırmaz , aksine yalancı
yı tetikte tutarak hata yapmasını önler. Orta derecede bir kor
ku, usta yalan avcılarının fark edebileceği davranışsa) işaretlere
neden olabilir, çok kuvvetli olduğunda ise yakalanma korkusu
korkulan şeyi başa getirir. E ğer bir yalancı, yalan tespit edildi
ğinde ne kadar korkacağını tahmin edebilirse, bu riski alıp alma
ma hususunda da daha iyi karar verebilir. Suç işlenmiş olsa bile,
muhtemelen ne kadar endişe duyulabileceğinin hesap edilmesi,
korkusunu gizlemesi ve azaltması için gerekli önlemleri almasını
sağlayabilir. Bu bilginin bir yalan avcısına da faydası olabilir. Bir
yalancının yakalandığı zaman çok korkacağını düşünüyorsa, bu
tip korku işaretlerine karşı uyanık olmalıdır.
Hissedilecek korkunun şiddetini pek çok faktör etkiler. Göz
önünde bulundurulması gereken ilk faktör, yalancının, bir ya
lan avcısı olarak hedefinin kabiliyetleri hakkında inandıklarıdır.
E ğer hedef kandırılması çok kolay, saf bir insan gibi görülüyor
sa, yakalanma korkusu fazla hissedilmeyecektir. Öte yandan usta
bir yalan avcısı olarak tanınan, kandırılması oldukça zor olan bir
6işi, yakalanma korkusunu içe işler. Çoğunlukla ebeveynler, ço
cuklarını yalan tespiti konusunda uzman olduklarına ikna eder
ttr. "Gözlerine bakarak bana yalan söyleyip söylemediğini anla-
, yabilirim." D oğru söylemeyen bir çocuk, korkusunun kendini ele
vere6bğ�i düşünerek yakalanma endişesiyle iyice korkar ya da
baımtı *hs1nın çok düşük olduğuna inandığı için itirafta bulunur.
1%0'1de <ti.ime uyarlanan Terrance Rattigan'ın oyunu The
46
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
47
Ne Düşündüğünü Biliyorum
48
Yalanlar Neden Başansız Olur?
49
Ne Düşündüğünü Biliyorum
50
Yalanlar Neden Başansız Olur?
51
Ne Düşündüğünü Biliyorum
52
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
53
Ne Düşündüğünü Biliyorum
' Cani psikopatlar uzmanları aldatırlar. "Otuz altı katille görüşen FBl ' ın Dav
ranış Bilimleri Süpervizörü Robert Resllser. . . (der ki) Çoğunun görünüşleri ve
konuşmaları normaldi . . . (Ann) Rule , polis memuru , ruh bilim araştırmacısı ve
54
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
seri katillerle ilgili beş cinayet romanı yazan . . . Korkunç bir rastlantı sonucu ,
kısa bir süre bir seri katilin düşüncelerini görme şansı yakalar. Ted Bundy ile
birlikte çalışmaya başlar (Daha sonra cinayetten mahkum olur. Bazı cinayetleri
Rule ile çalışırken işlemiştir) . Çabucak arkadaş olurlar. (Rule şöyle der) Ted
acayip dalavereci bir adamdı , sizi aldatıp aldatmadığını asla bilemezdiniz . . .
Anti sosyal kişilik kulağa hep hoş gelir, kesinlikle mükemmel bir maskeleme
dir. Neyi aradığımı bildiğimi sanıyordum, ancak Ted'le çalıştığımda onda ne
bir işaret ne de bir belirti gördüm" (Edward lwata, "The Baffling Normalcy of
Serial Murders," San Francisco Chronicle, 5 Mayıs 1 984) .
55
Ne Düşündüğünü Biliyorum
56
Yalanlar Neden Başansız Olur?
57
Ne Düşündüğünü Biliyorum
58
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
Bir kez evlilik dışı bir ilişki yaşandı mı tavırlar, konunun varsa
yım olduğu zamanlardakinden farklılaşarak radikal bir şekilde
değişebilir.
59
Ne Düşündüğünü Biliyorum
60
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
61
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Aldatma Suçluluğu
Aldatma suçluluğu, birinin suçlu ya da masum olup olmama
sıyla ilgili kanuni bir meseleye değil, yalan söylemekle ilgili bir
duyguya tekabül eder. Aldatma suçluluğu, aynı zamanda yalanın
içeriği nedeniyle hissedilen suçluluktan ayırt edilmelidir. The
Winslow Boy'da Ronnie'nin gerçekten posta havalesini çaldığı
nı düşünelim, yaptığı hırsızlık için suçluluk duygusu hissedebilir
ve bu olay nedeniyle kendini çok kötü bir insan olarak görebilir
di. Şayet Ronnie babasından yaptığı hırsızlığı gizlemiş olsaydı,
söylediği yalan için de kendini aynca suçlu hissedecekti; işte bu,
aldatma suçluluğudur. Söylenen yalana dair kendini suçlu hisset
mek, ille de aldatmanın içeriğinden dolayı suçlu hissetmeyi ge
rektirmez. Ronnie'nin bir okul yarışmasında kendisini yenmek
amacıyla hile yapan bir çocuğun parasını çaldığını varsayalım.
Ronnie böyle kötü bir okul arkadaşından para çaldığı için kendini
suçlu hissetmeyebilir, bunu haklı bir intikam gibi görebilir. Fakat
hata babasına ve okul müdürüne yalan söylediği için kendini suç
lu hissedebilir. Psikiyatrik hasta Mary intihara teşebbüs planlarıy
la ilgili olarak kendini suçlu hissetmemişti ama doktoruna yalan
söylediği için suçluluk hissediyordu.
Yakalanma korkusunda olduğu gibi aldatma suçluluğu da
62
Yalanlar Neden Başansız Olur?
63
Ne Düşündüğünü Biliyorum
The Winslow Boy' da Ronnie ' nin parayı çaldığını, yaptığı yan
lıştan dolayı aşın suçluluk duyduğunu ve üstelik bunu gizledi
ği için de kendini suçlu hissettiğini farz edin. Ronnie suçluluk
duygusunun verdiği azaptan kurtulmak için itiraf etmek istese
de babasının ne şekilde tepki vereceğini hayal ederken duyduğu
utanç buna engel olacaktır. İtirafa isteklendirmek için babası onu
affedeceğini ve eğer itiraf ederse ceza almayacağını söylemişti .
Ronnie' nin ceza alma korkusunu azaltmak yakalanma korkusu
nu azaltabilirdi fakat Ronnie ' nin itiraf edebilmesi için hala ba
banın utanç duygusunu azaltması gerekiyordu. Baba, Ronnie 'ye
onu affedeceğini söyleyerek bunu sağlamaya çalışmaktadır an
cak birkaç sayfa geride alıntı yaparak aktardığım bir cinayet
şüphelisini itiraf ettirmeye çalışan sorgu yargıcının kullandığı
yöntemi kullanarak bir iki şey eklese, itiraf olasılığını yüksel
terek utanç duygusunun azalışını güçlendirebilirdi . Ronnie'ye,
"Çalmanın sebebini anlayabiliyorum, senin gibi kışkırtılmış ol
sam ben de aynısını yapabilirdim. Herkes hayatında ya da daha
sonradan yanlış olduğunu fark ettiği şeyler yapabilir. Elinden bir
şey gelmez, buna engel olamazsın," diyebilirdi . Şüphesiz saygın
bir baba, samimiyetle bunu söyleyemez ve sorgu yargıçlarının
aksine itiraf ettirmek amacıyla yalan söylemek istemeyebilir.
64
Yalanlar Nedm Başarısız Olur7
65
Ne Düşündüğünü Biliyorum
10 Hastaların yüzde otuz ila kırkı şeker haplarından fayda görürken , bazı tıp çalı-
66
Yalanlar Neden Btıjarısız Olur?
şanları ve filozoflar, şeker hapı kullanımının tıbbi ilişkilerde gerekli olan güveni
tehlikeye attığına ve daha riskli aldatmalara zemin hazırladığına inanmaktadır.
Daha ayrıntılı bilgi için Lindsey Gruson' ın makalesine göz atabilirsiniz: "Şeker
Hapı Kullanımının Etik Açıdan Tartışılması" , New York Times, Şubat 1 3, 1 983,
s.19.
67
Ne DU,ündüğünü Biliyorum
68
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
69
Ne Düşündüğünü Biliyorum
70
Yalanlar Neden Başarısız Olur?
71
Ne Düşündüğünü Biliyorum
" 'O zaman nasıl olur da sadece oturup senin sanık kürsüsün
de yalan söylemeni izler? ' diye sordum.
"Leuci ' Yalan söylediğimin tam olarak farkında değildi ' diye
devam etti. ' Kesinlikle bundan şüpheleniyordu, sonra ikna oldu.
Ancak bana baskı yapmamasını söyledim, o da yapmadı. ' Ü ç
suç ' dedim -Leuci üç parmağını kaldırarak belirgin bir şekilde
gülümsedi- ' ve bu cevabı kabul etmek zorundaydı. Savcılar her
gün yalan ifade verir, Alan. Bunu biliyorsun. "'
72
Yalanlar Neden Başansız Olur?
73
Ne Düşündüğünü Biliyorum
rumlar:
74
Yalanlar Neden Başanm; Olur?
Aldatma Hazzı
Şu ana kadar, sadece yalan söylendiğinde ortaya çıkan negatif
duygulardan bahsettim : Yakalanma korkusu ve hedefe yalan söy
lemenin neden olduğu aldatma suçluluğu. Yalan söylemek aynı
zamanda pozitif duygulara da neden olabilir. Yalan, insanın ken
disini iyi hissetmesine vesile olan bir haşan olarak görülebilir.
Yalancı, daha başarı kesinleşmemişken, mücadeleye hazırlandığı
sırada veya tam konuşma anında heyecan hissedebilir. Daha son
ra rahatlamayla gelen zevk, elde edilen başarıdan dolayı gurur
hissi ortaya çıkabilir ya da hedefteki kişiden kendini üstün görme
duyguları hissedilebilir. Aldatma hazzına bu duyguların hepsi ya
da herhangi biri neden olabilir, eğer gizlenmezlerse yalanı ele ve
rebilir. Şaka saf bir arkadaşı yanlış bilgilendirme şeklinde yapıl
dığında, aldatma hazzına verilecek masum bir örnek ortaya çıkar.
Oynanan oyunda büyük ölçüde hedef, aptal kişinin nasıl kafaya
alındığını izleyen seyirciler olsa da şaka yapan aldatma hazzını
gizlemek zorundadır.
75
Ne Düşündüğünü Biliyorum
76
Yalanlar Neden Başarnız Olur?
77
Ne Düşündüğünü Biliyorum
78
ÜÇ
S özcüklerden,
S es Tonundan veya Beden
Dilinden Yalan Söylendiğini
Tespit Etme
i •
nsanlar yalan söylendiğini gösteren bu tarz görünür ema-
reler olduğuna inansalardı daha az yalan söylerlerdi fakat
ne yazık ki daha az yalan söz konusu değil. A ldatma be-
lirtisinin kendisi bir işaret değildir hiçbir hareket, mimik ya da
-
79
Ne Düşündüğünü Biliyorum
80
Sözcülılerden, Ses TfJnundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
81
Ne Düşündüğünü Biliyorum
" Pek çok insan , konuştuğu sırada dinleyicilerin mukabelesine ihtiyaç duyar,
bundan yoksun kaldığında çabucak "Dinliyor musunuz?" diye sorar. Dinleyen
lerinin herhangi bir destek verip vermediğini önemsemeden konuşan , kapalı
devreli çok az sayıda insan vardır.
12 Ö
rneğin, iletişim kurması gereken fakat bunu gürültüden dolayı kelimelerle
yapamayan kereste fabrikası işçileri arasında daha ayrıntılı bir el işaret sistemi
kullanılır. Pilotlar ve iniş ekipleri de aynı nedenden dolayı daha ayrıntılı bir
işaret sistemi kullanırlar.
82
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
83
Ne Düşündüğünü Biliyorum
84
Söuülılerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
85
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1• Pek çok araştırmac ı , bir bireyi insanları değerlendirme konusunda neyin daha
iyi ya da daha kötü yaptığını belirlemek için çeşitli girişimlerde bulundu . Ancak
fazla ilerleme sağlanamadı . Bu araştırmayı gözden geçirmek için , İnsan Yüzün
deki Duygular kitabında, ed. Paul Ekman (New York: Cambridge Ü niversitesi
Yayınevi, 1 982) , "Yüzdeki Duygu İ fadelerini Anlama Kabiliyetini Ö lçme ,"
Maureen O ' Sullivan ' a bakınız.
86
Sözcülılerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
Sözcükler
Şaşırtıcı bir şekilde pek çok yalancı dikkatsizlikleri nedeniyle
kullandıkları sözcükler yüzünden yakayı ele verir. Söyledikleri
şeyi kapatamadıklarından ya da deneyip başarısız olduklarından
değil, dikkatli bir şekilde yalan söylemeyi ihmal ettikleri için ya
kalanırlar. B ir yönetim bilimleri firma yöneticisi, bir adamın aynı
yıl içinde acentelerine farklı isimlerle iki kez başvuru yaptığın
dan bahseder. Adama hangi isimle çağrılmayı istediği soruldu
ğunda, "Kendini ilk olarak Leslie D' Ainter olarak tanıtan fakat
daha sonra adını Ester Dainter olarak değiştiren adam, hiçbir ay
rıntıyı atlamadan yalan söylemeye devam etti. İ lk ismi Leslie 'yi
kulağa çok fazla kadınsı geldiği ve soy ismini de daha rahat telaf
fuz edilmesi için değiştirdiğini söyledi. Ancak onu asıl ele veren
referanslarıydı. Üç tane göz alıcı tavsiye mektubu vardı. Ancak
bu üç ' işveren' aynı kelimeyi aynı şekilde yanlış yazmıştı ."
87
Ne Düşündüğünü Biliyorum
88
SözcüJılerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
89
Ne Düşündüğünü Biliyorum
90
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
" Deneylerin kendisi çok fazla güvenilir olmadığı için , aldatma üzerine yapılan
araştırma kitaplarındaki çelişkilerden ve bu durumdan ne anlam çıkarılacağı
nı bilmek oldukça zordur. Tüm araştırmalar, riski çok az olan değersiz şeyler
için yalan söyleyen öğrencileri üzerinde yapıldı . Yalan üzerine yapılan pek çok
deney sadece hangi tür yalanları incelediklerine dair cüzi bir fikir verdi. Araş
tırmaya tabi tutulan yalanlar, genellikle laboratuvar ortamında düzenlenmesi
kolay olduğu için tercih edilmişti . Ö rneğin, ya öğrencilerden ölüm cezası ve
kürtaj aleyhinde kendilerine ters gelen bir fikri inandırıcı bir şekilde eleştir
meleri istendi ya da bir fotoğrafta kendilerine gösterilen kişiden hoşlanıp hoş
lanmadıklarını söylemeleri ve daha sonra karşıt fikirdeymiş gibi davranmaları
istendi . Genellikle bu deneyler, yalancının hedefte ilişkisini ve bunun yalancı
nın başarı elde etme çabalarını ne derece etkilediğini göz ardı etti . Genellikle
yalancı ve hedef tanıdık değildi ve daha sonra birbirlerini tekrar göreceklerini
düşünmelerine neden olacak herhangi bir sebep yoktu . Bazen de gerçek bir
hedef yoktu , onun yerine yalanc ı , yanlış yönlendirecek tarzda bir makineyle
konuşurdu . Bu deneyler için yakın zamanda yapılan ve çok da yeterli olmayan
eleştiri yazılan için, bkz. Deneysel Sosyal Psikolojide Gelişmeler, 1 4 . Bölüm ,
Miron Zuckerman , Bella M. Depaulo ve Robert Rosenthal , "Aldatmada Sözlü
ve Sözsüz İletişimler" (New York: Academic Press , 1 98 1 ) .
91
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Ses
Ses sözcükler dışında, konuşma içindeki her şeye karşılık ge
lir. Sesteki en belirgin aldatma belirtisi, yapılan duraksamalar
dır. Duraksamalar çok uzun ya da sık olabilir. Konuşma kendine
döndüğü anda, konuşmaya başlarken tereddüt etmek, özellikle
de eğer kişi bir soruyu cevaplandınyorsa şüphe uyandırır. Aynı
şekilde konuşmanın devam ettiği süre içinde göze çarpacak ka
dar sık verilen kısa duraksamalar da aynı etkiyi yapar. Konuşma
hataları da aldatma belirtisi olabilir. Buna kelime olmayan şeyler
de dahildir: "Oh", "Aaa" ve "Ha ! " gibi . "Ben, ben, ben demek
istedim ki gerçekten . . . " gibi yinelemeler ve "Ge-ger-çekten ho
şuma gitti" gibi kısmen parçalanmış kelimeler.
Sesteki bu aldatma belirtileri -konuşma hataları ve duraksa
malar- birbirleriyle bağıntılı iki nedenden meydana gelir. Yalan
cı, daha önceden izleyeceği stratej iyi çalışmamış olabilir. Yalan
söylemeyi düşünmüyorsa ya da yalana hazırlıklı ama belirli bir
soruyu karşı hazırlıklı değilse, duraksayabilir ve konuşma hata
ları yapabilir. Ancak aynı zamanda bu hatalar, stratej i çok iyi de
92
Söuülderden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
93
Ne Düşündüğünü Biliyorum
94
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
95
Ne D1'jündüğünü Biliyorum
96
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
97
Ne Düşündüğünü Biliyorum
98
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
99
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Vücut
En az yirmi beş yıl kadar önceki öğrencilik yıllarımda yapılan
bir deneyde, tek yönlü vücut hareketlerinin gizlenen hisleri dışarı
sızdırdıklarını öğrendim. O zamanlar vücut hareketlerinin, kişili
ği ve duygulan yansıtıp yansıtmadığı konusunda bilimsel kanıtlar
fazla değildi. Birkaç psikoterapist bu yönde düşünüyordu fakat o
sıralar akademik psikoloj iye aday gösterilen davranış bilimcileri
tarafından kanıtlanmamış anekdotlar olarak reddedildi. 1 9 1 4 'ten
1 954 'e kadar vücut dilinin duygular ve kişilik hakkında, doğru
bilgiler sağlayabileceği iddialarını desteklemek amacıyla yapılan
pek çok çalışma başarısızlığa uğradı. Akademik psikoloji, bilim
sel araştırmaların bu ilme yabancı olan insanların duygulan ve
kişilikleri, vücuttan ve yüzden anlayabileceği inancını bir söy
lenti olarak gösterdiği için gurur duyuyordu. Vücut hareketleri
hakkında yazmaya devam eden az sayıda toplum bilimci ve tera
pist, ESP ve grafoloji (yazıbilim) ile ilgilenen kişiler gibi, şarla
tan, toy ve yanın akıllı insanlar olarak görüldüler.
Bu olayın gerçekte böyle olduğuna inanamıyordum. Grup
terapi seansları sırasında vücut hareketlerine bakarak, kimin ne
hakkında üzüldüğünü söyleyebileceğime ikna olmuştum. Birinci
yıl mezunu bir öğrencinin tüm iyimserliği ile akademik psiko
loj inin sözlü olmayan davranışlar üzerine bakışında bir değişim
gerçekleştirmek için yola koyuldum. Bir insanın stres altına
girdiği zaman, davranışlarının değiştiğini kanıtlamak amacıy
la bir düzenek hazırladım. Ö ğrenci arkadaşlarıma, hepimizin
çok hassas olduğunu bildiğim konularda sorular sorma şeklin
de tasarladığım bu planı uygulama konusunda benimle hemfikir
olan kıdemli hocam, stres hakkında akıl aldığım kişiydi. Gizli
kamera onların davranışlarını kaydederken, profesör, yeni yeti
şip gelmekte olan bu psikologlara, eğitimlerini bitirdikten sonra
100
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
101
Ne Düşündüğünü Biliyorum
102
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
\
Resim 1
103
Ne Düşündüğünü Biliyorum
104
Sozcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
105
Ne Düşündüğünü Biliyorum
106
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
Daha çok şive yerleri ve vurguda olduğu gibi, vurgu bir kelime
ya da cümlede olabilir. Konuşmacı konuşmasına yön veriyormuş
gibidir ve düşünce akışı havada izlenebilir; eller, ne söylendiğini
abartabilir, tekrarlayan bir hareket yapabilir ya da havada bir re
sim çizebilir. Kaşlarındaki ve göz kapaklarındaki hareketler sık
sık vurgu resimleyicileri oluşturur, aynı şekilde vücudun tümü
ya da üst beden de bunu yapabilir, ancak konuşmayı genellikle
eller resimler.
Resimleyicilerin, toplum içinde kabul görmesi aşağı yukarı bir
kaç yüz yıl öncesine dayanır. Resimlemenin üst sınıfa ait işaretler
olduğunun düşünüldüğü ve bazen de görgüsüzlüğün bir nişanesi
olarak değerlendirildiği zamanlar olmuştur. Güzel ve etkili konuş
ma üzerine yazılan kitaplar, resimleyicilerin, herkesin önünde ba
şarılı bir konuşma yapmak için şart olduğunu gösteriyor.
Resimleyiciler alanında çığır açan bilimsel çalışma, yalan be
lirleme konusunda kullanılabilecek işaretler bulmak için değil,
Nazi toplum bilimcilerinin iddialarını çürütmek için yapılmıştır.
Bu çalışmanın sonuçlan yalan avcılarının, resimleyicilerdeki ül
kesel farklılıkları ayırt edememekten kaynaklanan hataları önle
melerine yardımcı olabilir. l 930' larda, resimleyici kullanmanın
doğuştan geldiği ve Yahudilerle Çingeneler gibi "aşağılık millet
lerin", hareketsel anlamda daha az samimi olan "üstün" Aryan
lılarla karşılaştırıldığında daha fazla ve geniş çapta resimleyici
kullandığını iddia eden makaleler ortaya çıkmıştı. Ancak Alman
İtalyan müttefiklerinin kullandıkları şaşaalı resimleyicilerden
bahseden kimse yoktu! David Efron antropolojist Franz Boas ile
Columbia Üniversitesi 'nde çalışan Arjantinli bir Yahudi, New
York'un doğusunda şehir merkezinde yaşayan insanların kullan
dığı resimleyicileri araştırdı . Her ne kadar Yahudi Litvanyalı göç
menler, resimleyicileri anlatımı vurgulamak ve düşünce akışını
izlemek amacıyla kullansa da Sicilya' dan gelen göçmenlerin re-
107
Ne Düşündüğünü Biliyorum
108
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendigini Tespit Etme
109
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 10
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
" Bu simge , bazı Güney Avrupa ülkelerinde oldukça farklı müstehcen bir anlam
taşır. Simgeler evrensel değildir. Anlamlan kültürlere göre değişiklik gösterir.
111
Ne Düşündüğünü Büiyorum
1 12
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
113
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 14
Sözcülı.lerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
1 15
Ne DUşündüğünü Biliyorum
116
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
1• Aldatma üzerine yapılan bir çalışma, insanların sık sık duruş pozisyonlarını
117
Ne Düşündüğünü Biliyorum
118
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
119
Ne Düşündüğünü Biliyorum
120
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
121
Ne Düşündüğünü Biliyorum
122
Sozcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan S0ylendiğini Tespit Etme
123
Ne Di'1ündüğünü Biliyorum
124
Sözcüklerden, Ses Tonundan veya Beden Dilinden Yalan Söylendiğini Tespit Etme
sedilen bir duyguyu ifade etmekten çok daha zor olmasa gerek.
Genellikle her ikisinde de konuşma tarzı çok etkili, detaylı ya da
ikna edici olmaz. Bir duyguyu sözle açıklarken asıl anlamı veren
ses, vücut ve yüz ifadesidir. Çoğu insanın başkalarını kandıra
cak kadar öfke, korku, mutluluk, bıkkınlık, şaşkınlık ve ıstırap
hislerini seslerine yansıtabileceğini sanmıyorum. Bu duyguların
sesin melodisinde meydana getirdiği değişiklikleri gizlemek çok
zor olmasına karşın taklit edilmeleri zor değildir. Pek çok kişi ses
vasıtasıyla kandırılmıştır.
Otonom sinir sisteminin neden olduğu değişikliklerin bazıla
rını taklit etmek kolaydır. Sık sık yutkunma ya da daha hızlı ne
fes alıp verme gibi, yutkunma ve solunumdaki duygu belirtilerini
gizlemek zor olmasına karşın bunları taklit edebilmek için özel
bir yeteneğe sahip olmak gerekmez. Terleme ise ayn bir konu
dur, saklaması ve taklit edilmesi zordur. Bir yalancı, soluma ve
yutkunmayı negatif duygular hissediyormuş izlenimini vermek
için kullanabileceği halde, çok az insanın bu belirtileri kullandı
ğını düşünüyorum.
Bir yalancı, huzursuz olmuş görüntüsünü vermek için mani
püle hareketleri artırabilse de böyle bir şey yapmak muhtemelen
insanların büyük bir bölümünün aklına gelmez. Kolayca taklit
edilebilecek bu hareketleri yapmamak, eksiklikleri nedeniyle,
aksi takdirde öfke ya da acı hissedildiğine dair inandırıcı olabile
cek bir iddiayı ele verebilir.
Hiçbir şey hissedilmediği zaman söylenen şeye karşı hevesli
ve ilgili görünmek için muhtemelen çok başarılı olmasa da re
simlemeler taklit edilebilir. Gazete yazılan, Başkan Nixon ve
Ford'un resimlemelerini artırmak için eğitim aldıklarını rivayet
eder. Televizyonda onları izlerken, bu durumun onları sık sık
yapmacık gösterdiğini düşünmüştüm. Bir resimlemeyi, planla
yarak kelimelere uygun bir şekilde konuşmanın içine yerleştir-
125
Ne Düşündüğünü Biliyorum
126
DÖRT
Yüzdeki Aldatma
Belirtileri
127
Ne DUşündüğünü Biliyorum
128
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
129
Ne Düşündüğünü Biliyorum
130
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
daha kötü bir derece elde ettiler. Sahte ifadeler tarafından kandı
rılmış ve gerçek duyguların neden olduğu sızıntıları önemseme
mişlerdi. İnsanlar yalan söylediklerinde, diğer insanların en çok
önemsediği belirgin kolay fark edilen ifadeler genellikle yanıltıcı
olanlardır. Bu ifadelerin gizli işaretleri hissedilmez ve gizlenen
hislerin anlık görünüp kaybolan işaretleri de genellikle gözden
kaçar.
Araştırmacıların çoğu yalancıların yüz ifadelerini dikkatlice
incelemedi, onun yerine daha çok konuşma hataları ve vücut
resimleyicileri gibi ölçümü kolay davranışlar üzerinde durdu.
Yüzü inceleyen araştırmacıların çok azı sadece gülümsemeyi
inceledi ve bunu da çok üstünkörü yaptı, yine insanların yalan
ya da doğru söylediklerinde aynı sıklıkta gülümsedikleri sonucu
na ulaştılar. Yine de bu araştırmacılar gülümsemenin çeşitlerini
belirlemediler. Ne var ki tüm gülümsemeler aynı değildir. Yüz
değerlerini ölçümlemede bizim kullandığımız teknik, elli farklı
gülüşü ayırt edebilir. Hemşire öğrencilerin yalan söylerken daha
farklı bir tarzda gülümsediklerini ortaya çıkardık. Bu bulguları,
bu bölümün sonunda anlatacağım.
Bu durum sadece, yüzün ölçümlenmesine imkan vermeyen ya
lan söyleme ifadeleriyle sözlü olmayan iletişimde birbirinden ayırt
edilmesi gereken ifade sayısının çok fazla olması nedeniyle mey
dana gelir. Yakın zamana kadar, tüm yüz ifadelerini ölçmek için
kapsamlı ve objektif bir yöntem yoktu. Öğrencilerin yalan söyledi
ği filmleri tekrar izledikten sonra, aldatma belirtilerini ortaya çıkar
manın hassas bir ölçümleme gerektireceğini bildiğimiz için böyle
bir metodu geliştirmeyi tasarladık. Yüz ifadelerini kusursuz ölçe
cek bir teknik geliştirmek için yaklaşık on yılımızı verdik.
Her biri diğerinden farklı binlerce yüz ifadesi vardır. Pek ço
ğunun da duygularla ilgisi yoktur. Bunların çoğunluğunu sözdi
zimi oluşturma, konuşmayı vurgulama (yüzdeki soru sorma ve
131
Ne Düşündüğünü Biliyorum
132
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
133
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Resim 2
134
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
135
Ne Düşündüğünü Biliyorum
136
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
20Bu fikri yüz ve duygular hakkında bilgi sahibi olan birkaç nörologla müzake
re ettim, bunun mantıklı ve olması mümkün bir kavram olduğuna inanıyorlar.
Bu görüş henüz test edilmemiştir ve bir hipotez olarak görülmelidir.
137
Ne Düşündüğünü Biliyorum
138
Resim 3A Resim 3B
Resim 3C Resim 3D
139
Ne Düşündüğünü Biliyorum
140
Yüzdelıi Aidatına Belirtileri
Resim 2
141
Ne Düşündüğünü Biliyorum
21
Yalanı öylesine şiddetli kınarız ki benim saygı cluyulan biri için yalancı teri
mini kullanmam yanlış gelebilir. 2. Bölüm'de açıkladığım gibi , yalancı terimini
yerme tarzında kullanmıyorum ve son bölümde açıklayacağım gibi bazı yalan
lara ahlaki yönden hak verilebileceğine inanıyorum .
142
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
143
Ne Düşündüğünü Biliyorum
144
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
145
Ne Düşündüğünü Biliyorum
146
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
147
Ne DiJ/ündüğünü Biliyorum
148
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
1 49
Ne Düşündüğünü Biliyorum
150
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
görüşü test etmek için, doğal yüz ifadeleriyle bilinçli yapılan yüz
ifadelerini karşılaştıran birkaç deney düzenledik.
Bu konu hakkındaki bilimsel anlaşmazlık büyüktü ancak sa
dece yakın zamanda -yalnız pozitif duygusal ifade gerektiren
hareketlerle ilgili- kısmi bir görüş birliği hasıl oldu. Pek çok
araştırmacı şu an, duygular hissedilmediğinde, gülümsemeye da
hil olan ana kasların yüzün bir tarafında daha güçlü olduğu ko
nusunda bizimle hemfikirdir. Korku filmleri izlerken hemşirele
rin ara sıra yaptıkları gülümsemeleri incelediğimizde asimetriyi
gördüğümüz gibi, aktörlerden istemli olarak gülümsemelerini ve
mutlu taklidi yapmalarını istediğimizde modellerimizin yüzünde
de bu ifadeyi gördük. Kişi eğer sağ elini kullanıyorsa, hareket
yüzün sol yarısında genellikle biraz daha fazlaydı. Gerçekten
hissedilen gülümsemelerin, asimetrik ifadelerden çok daha az et
kilendiğini ve genellikle yüzün sol tarafında güçlü olan asimetrik
ifadeleri andırmadığını bulduk.
Ayrıca, hareketler istemli yapılıp duygunun doğal görüntüsü
nün bir parçası olmadığında negatif duyguların yol açtığı bazı
hareketlerde de asimetri olduğunu ortaya çıkardık. Bazen hare
ketler sol tarafta daha yoğundur, bazen de sağ tarafta ve bazen de
hiçbir asimetri yoktur. Gülümsemenin yanı sıra genellikle öfke
görüntüsünün bir parçası olan kaşları indirme, hareket kasıtlı ya
pıldığında çoğunlukla sol tarafta daha güçlü görünür. Bezginliğe
bağlı burun kırıştırma ve korku ifadesinde bulunan dudakları ku
laklara doğru germe, hareketler istemli yapıldığında yüzün sol
tarafında daha belirgin olur. Bu bulgular daha yeni yayınlandı ve
Sackeim gibi duygusal ifadelerde asimetri olduğunu ileri süren
kişileri ikna edip edemeyeceği henüz belli değil.
Yalan avcısı için çok da önemli olmadığını düşündüğüm asi
metriyi, genelde anlaşılması oldukça güç ayrıntıları olduğu için
tam bir ölçüm olmadan kimsenin fark edemeyeceğine inanıyor-
151
Ne Düşündüğünü Biliyorum
152
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
• 153
Ne Düşündüğünü Biliyorum
154
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
155
Ne Düşündüğünü Biliyorum
156
Resim S A Resim SB
Hissedilen Gülümseme Korku Gülümsemesi
Resim SC
Aşağılama Gülümsemesi
157
Ne Düşündüğünü Biliyorum
22
Aşağılama ifadesi , bu ifadenin bir dudağın gerilip hafifçe kalktığı tek yönlü
versiyonuyla da yapılabilir.
158
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
Resim 5D Resim 5E
İ ndirgenmiş Gülümseme Mutsuz Gülümseme
159
Ne DÜ/ündüğünü Biliyorum
160
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
161
Ne Düşündüğünü Biliyorum
�··
Resim SF
Chapl in Gülümsemesi
162
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
163
Ne Df1/ündüğünü Biliyorum
164
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
165
Ne Düşündüğünü Biliyorum
166
Yüzdeki Aldatma Belirtileri
167
BEŞ
Tehlikeler ve Önlemler
168
Tehlikeler ve Önlemler
rilirken, sık sık hatalı pozitif terimi benim hakikate inanmama ve hatalı negatif
de bir yalana inanma hatası olarak adlandırdığım duruma karşılık kullanılır. Bu
terimleri kullanmadım, çünkü bir insanın yalancı olarak belirlenmesi durumuna
karşılık pozitif kelimesinin uygun düşmediği bir yalan değerlendirilirken kafa
kanştıncı olabileceklerini düşündüm. Aynı zamanda hangi tür hataların hatalı
pozitif ve hatalı negatife karşılık geldiğini akılda tutmak bana zor geldi . Ö neri-
169
Ne Düşündüğünü Biliyorum
len diğer kelimeler, hakikate inanmama için hatalı alarm ve bir yalana inanma
için ıskalama . Bunlar kısa oldukları için avantajlı olsalar da benim benimsedi
ğim kelimeler kadar spesifik değildi .
170
Tehlikeler ve Önlemler
171
Ne Düşündüf;ünü Biliyorum
172
Tehlikeler ve Önlemler
için kullanarak bir tuzak kurmuştur. Çoğu kez bir yalan avcısı
hakikate inanmama hatası yaptığında, bu işte haksız yere yalancı
olarak görülen insanlar zarar görür. Bazı insanların dürüst olduk
ları halde yalancı olarak görülmesinin sebebi, sadece aldatıcılık
değil, kendilerini ifade etme yöntemlerindeki kişisel farklılıktan
ve davranışlarındaki herhangi bir garipliktir. Pek çok kişi için
aldatma belirtisi olabilecek bir şey, bu tarz insanlar için geçerli
değildir. Bazı insanlar:
173
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 74
Tehlikeler ve Önlemler
1 75
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 76
Tehlikeler ve Önlemler
1 77
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 78
Tehlikeler ve Önlemler
1 79
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 80
Tehlikeler ve Önlemler
181
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 82
Tehlikeler ve Ön lemler
183
Ne Düşündüğünü Biliyorum
184
Tehlikeler ve Önlemler
185
Ne Düş[mdüğünü Biliyorum
186
Tehlikeler ve Önlemler
187
Ne Düşündüğünü Biliyorum
188
Tehlikeler ve Önlemler
189
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 90
Tehlikeler ve Önlemler
191
Ne DUşündüğünü Biliyorum
192
Tehlikeler ve Önlemler
1 93
Ne Düşündüğünü Biliyorum
1 94
Tehlikeler ve Önlemler
olan bir dizi soru sorulur. Her soruda diğer şıklar, eşit derecede
akla yatkın göıünen ancak gerçek olmayan şeyleri bildirirken,
seçeneklerden biri daima gerçekte ne olduğunu açıklar. Sadece
suçu işleyen (masum kişi değil) hangisinin hangisi olduğunu bi
lebilir. Örneğin şüpheliye, "Cinayet kurbanı yerde yüzüstü, sır
tüstü ya da yanlamasına mı yatıyordu yoksa oturuyor muydu?"
şeklinde bir soru sorulup ondan her bir seçenek okunduğunda
"hayır" ya da "bilmiyorum" demesi istenir. Sadece suçu işleyen
kişi, ölen kişinin sırtüstü yattığını bilebilir. Lykken, yalan üzerine
yapılan laboratuvar deneylerinde, masum kişilerin, poligraf es
nasında tüm alternatif şıklara neredeyse aynı şekilde cevap verir
ken, doğru şık okunduğunda sadece bu gizli bilgiyi bilen kişinin
poligraf kaydında görünen otonom sinir sistemi aktivitelerinde
bir değişiklik olduğunu buldu. Suçlu kişi, sadece suçu işleyen
kişinin sahip olabileceği bilgiyi bildiğini gizlemeye çalışsa da bu
teknik kullanıldığında poligraf onu yakalayacaktır.
Suçlu Bilgi Testi 'nin üstünlüğü, masum bir kişinin zan al
tında bulunma nedeniyle hissedebileceği duygulara bağlı ola
ğan dışı tepkilerin görülmemesidir. Hatta masum şüpheli, şüp
helenildiği için öfkelense ya da içinde bulunduğu kötü durum
nedeniyle üzülüp inanılmamaktan korksa bile, sadece rastlantı
eseri, diğer şıklara göre "sırtüstü yatma" seçeneğine daha duy
gusal bir reaksiyon gösterir. Böyle çoklu seçeneği olan pek çok
sorunun kullanılması, masum bir şüpheli tarafından gösterilen
herhangi bir olağan dışı tepkiyi, doğru ve yanlış alternatifler
arasında yayacaktır. Suçlu Bilgi Testi , bu şekilde, yalancıların
hissettiği duygular ile masum kişilerin zan altında oldukların
da hissettikleri duyguların karışmasına bağlı olan, yalan belir
lemedeki en büyük tehlikeyi -hakikate inanmama hatasını- saf
dışı bırakır.
Yalan belirleme konusunda bu gelecek vadeden teknik, ma-
1 95
Ne Düşündüğünü Biliyorum
196
Tehlikeler ve Önlemler
197
Ne Düşündüğünü Biliyorum
198
Tehlikeler ve Önlemler
199
ALTI
200
Yalan Avcısı OlarU. !'Dligraf
ı•Sadece çok az sayıda bilim adamı poligraf yalan makinesi üzerine araştırma
yapmıştır.
201
Ne Düşündüğünü Biliyorum
202
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
da çok güvenilir bir testin nasıl pek çok hataya neden ola
bileceği,
• Yalandan caydırma araştırma prosedürü yanlış bile olsa,
-
203
Ne Düşündüğünü Biliyorum
27Şu an poligraf ABD Askeri Ceza Soruşturma Komutanlığı , ABD Askeri İ stih
barat ve Emniyet Komutanlığı , Deniz Harp Soruşturma Servisi , Hava Kuvvet
leri Ö zel Soruşturma Bilrosu , ABD Deniz Kuvvetleri Ceza Soruşturma Dairesi ,
204
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
Ulusal Emniyet Makamı , Gizli Servis, FBI, Posta Soruşturma Servisi , Alkol ,
Tütün ve Ateşli Silahlar Kurulu , Narkotik Şube Müdürlüğü , CIA , ABD Mah
keme Kalemleri , Gümrük Hizmetleri ve Çalışma Bakanlığı tarafından kulla
nılmaktadır.
205
Ne Düşündüğünü Biliyorum
206
Yalan Avmı Olarak Poligraf
207
Ne Düşündüğünü Biliyorum
208
Yalan Avcısı Olarak l'Dligraf
29 Belli bilgi işlem türleri de -konsantre olma , bilgi arayışı , bir ihtimal kafa
bulanıklığı- otonom sinir sistemi aktivitelerine neden olabilir. Poligrafın neden
yalanı belirlediğine dair yapılan pek çok açıklama, duygusal hareketliliğin rolü
nün önemini belirtmesine rağmen, hem Raskin hem de Lykken bilgi işleminin,
bir poligraf testi sırasında otonom sinir sistemi aktivitesi dahilinde öneminin az
olduğuna inanmaktadır.
209
Ne Düşündüğünü Biliyorum
210
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
211
Ne D;qündüğünü Biliyorum
212
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
larına (Hayatının ilk on sekiz yılında sana ait olmayan bir şeyi
aldın mı?) tepki gösterirse, tehlikeden kurtularak masum ve dü
rüst olarak kabul edilir. 750 dolarlık suçla ilgili soru nedeniyle
duygusal olarak uyanması beklenen masum kişi değil hırsızdır.
Poligraf testinin işe yaraması için, gözlem sorulan masum
kişiyi duygusal yönden uyarmalıdır (daha fazlası yapılamıyorsa
da en azından masum kişiyi suçla bağlantılı soruların uyaracağı
kadar uyarmalıdır). Arzu edilen şey, şüphelinin suçla ilgili so
rulardan ziyade gözlem sorularını dikkate almasını sağlamaktır
ve gözlem sorularına verilen cevapların önemli olup yargılan
ma yöntemlerini belirleyeceğine inandırarak bunu başarmaktır.
Ö rneğin poligraf analisti, neredeyse herkesin on sekiz yaşından
evvel kendine ait olmayan bir şeyi aldığını farz eder. Normalde
insanlar böyle eskiden yapılmış hatalarını kabul edebilirler. An
cak poligraf testi boyunca masum şüpheli böyle bir şeyi kabul
etmez çünkü sorguyu yapan kişi, böyle yanlış bir iş yaptığını ka
bul etmenin, onu 750 dolan çalan kişi tarzında bir insan yaptığı
na inandırır. Poligraf analisti, masum kişinin kendine ait olmayan
bir şeyi aldığını yalanlayarak, gözlem sorularında yalan söyle
mesini istemektedir. Analist, masum kişinin yalan söylediği için
duygusal yönden moralinin bozulduğunu ve bunun da poligraf
grafiğine kaydedildiğini ümit eder. Masum kişiye suçla ilgili bir
soru sorulduğunda -"750 dolan sen mi çaldın?"- dürüstçe hayır
diyecektir. Çünkü yalan söylemiyordur, duygusal olarak morali
bozulmaz ya da en azından gözlem sorularında yalan söyledi
ğinde bozulduğu kadar bozulmaz ve poligraf grafiğinde fazla bir
hareketlenme olmaz. Hırsız da 750 dolan çalıp çalmadığı sorul
duğunda hayır diyecektir ancak gözlem sorulan için söylediği
yalanlara göre suçla ilgili yalanda duygusal olarak daha fazla ha
reketlenecektir. Öyleyse mantık şudur, masum kişinin poligraf
grafiği, "750 dolan sen mi çaldın?" sorusundan çok "Sana ait
213
Ne Düşündüğünü Biliyorum
" Pratikte pek çok gözlem ve suçla ilişkili sorular sorulur ancak bu benim ana
lizimin varlığını değiştirmez.
" Gözleme Dayalı Soru Tekniği 'ni savunan biri , becerikli bir poligrafçının
şüpheliyi , gözlem sorularına verdiği cevapların suçla ilgili sorulara verdiği
cevaplardan daha önemli olduğu söyleyerek yalan söylerken yakalanmaktan
çok korkmasını sağlayabilir, geçmişteki hatalarının onun değerlendirilmesini
etkileyeceğine tamamen inandırabilir ve geçmişi hakkında çok kötü hissettire
bileceğini söyleyebilir.
214
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
215
Ne Düşündüğünü Biliyorum
216
Yalan Awısı Olarak Poligraf
217
Ne Düşündüğünü Biliyorum
218
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
yalı Soru Tekniği 'nde de ikna edici olmayan test sonuçlan elde
edeceklerdir.
Uyuşturucular, otonom sinir sistemi aktivitelerini baskılar ve
bu nedenle ister Suçlu Bilgi Testi yapılsın, ister Gözleme Dayalı
Soru Tekniği yapılsın, poligrafta yetersiz test sonuçlar elde edil
mesine neden olabilir. Bu konuyu ve psikopatlann bu iki testi
yanıltıp yanıltamayacaklarını, bugüne kadar olan delilleri özet
lerken ele alacağım.
Eleştirel bir şekilde tüm delilleri yeniden inceleyen OTA ra
poru, her iki tekniğin de muhaliflerin iddia ettiği yanılgılara karşı
savunmasız olduğunu göstermektedir. Suçlu Bilgi Tekniği daha
çok bir yalana inanma hatasına neden olurken, Gözleme Dayalı
Soru Testi daha çok hakikate inanmama hatalanna sebep olur.
Ancak bu sonuca bile bazı poligraf operatörleri ve araştırma
cılar itiraz etmektedir. Belirsizlikler, çalışmalar az olduğu için
kısmen mevcudiyetini sürdürmeye devam ediyor. 34 Bu kısmen
mümkün, çünkü poligrafın güvenilirliğini tespit etmek için araş
tırma yapmak oldukça zordur. Şu ana kadar yapılan çalışmala
nn neredeyse hepsinde hatalar bulmak mümkündür. Poligraftan
bağımsız olarak, bir çeşit birinin yalan söyleyip söylemediğini
belirleme yöntemi olan asıl gerçek adı verilen çok önemli bir
mesele tanımlanıyor. Araştırmacı asıl gerçeği bilmedikçe (kimin
yalan söylediği ve kimin dürüst olduğu) poligrafın güvenilirliği
ni ölçmenin hiçbir yolu yoktur.
34Poligraf hakkında yazılan binlerce yazı olmasına rağmen , çok azı araştırma
içermektedir. OTA sadece 320 kadarı araştırma içeren 3200 kitap ya da maka
leyi inceledi . Pek çoğu minimum bilimsel standartları taşımıyordu . OTA'nın
incelemelerine göre, yalan belirleme konusunda poligraf güvenilirliği hakkında
sadece 30 kadar gerçek bilimsel çalışma yapılmıştır.
219
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Alan Çalışmaları
İ lk olarak alan çalışmalarında asıl gerçek ölçütünü oluşturma
nın neden bu kadar zor olduğunu ele alalım. Gerçekten suç işle
diğinden şüphe edilen kişiler, araştırma amacıyla değil, bir soruş
turmanın parçası olarak poligraf testi olurlar. Akabinde, itiraf edip
etmedikleri, suçlu olup olmadıkları ya da gözaltından çıkıp çıkma
dıklarıyla ilgili bilgiler elde edilebilir hale gelmeye başlar. Tüm
bu bilgiler ışığında asıl gerçeği saptamak kolaymış gibi görülebilir
ama değildir. OTA raporundan aktarıyorum:
220
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
Analog Çalışmaları
Anolog çalışmalarında problemler daha basit değildir, sadece
farklıdır. Asıl gerçek hakkında kesinlik olsa da (kimin suç işleyip
işlemeyeceğini araştırmacılar söyler) belirsizlik, böyle sahte bir
suçun gerçek hayatta işlenen bir suç gibi ciddiye alınıp alınma
dığı konusuyla ilgilidir. Araştırmacılar, subjeleri poligraf testinde
yakalanmadıklarında verilecek bir ödülle isteklendirerek, onların
katılımını sağladıkları sahte suçlar geliştirdiler. Yalan söyleyen-
221
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ler, yalanlan tespit edildiğinde ara sıra ceza ile korkutuldular, etik
nedenlerden dolayı bu cezalar önemsiz şeylerdi (deneye iştirak
ettikleri için kazanacakları ders kredilerini kaybedecekleri vs.)
Gözleme Dayalı Soru Tekniği'ni kullananların neredeyse hepsi,
Raskin tarafından kullanılan bu sahte suç versiyonlarından birini
kullanmıştır:
Subj elerin yansı bir ses kaydı aldı, bu kayıt onlara binanın
herhangi bir yerinde, bir ofisten bir yüzüğün çalındığını ve bu
nedenle bu hırsızlıkta yer aldıklarını reddettiklerinde doğruyu
söyleyip söylemediklerini belirlemek için yalan makinesi testi
olacaklarını söylüyordu. Eğer testte dürüst oldukları sonucu çı
karsa, büyük miktarda bir para ödülü alacakları söylendi. Sub
jelerin diğer yansına da işlemeleri gereken suçun talimatları ve
rildi . . . Başka kattaki bir ofise gidecek, sekreterin ofisten dışarı
çıkması için bir tuzak kuracak ve o ayrıldıktan sonra içinde yü
zük bulunan bir para kutusunu almak için masayı arayıp yüzüğü
kendi adamlarının üzerine gizledikten sonra poligraf testi için
laboratuvara döneceklerdi. Birinin onları sekreterin ofisinde ya
kalama ihtimaline karşı önceden mazeret hazırlamamaları ve bir
deneyde yer aldıklarını hiç kimseye söylememeleri hususunda
uyarıldılar. Aynı zamanda poligraf analistine olayla ilgili hiçbir
ayrıntıyı açıklamamaları konusunda da ikaz edildiler, böyle bir
durumda poligrafçı suçu onların işlediğini anlayacağından nor
malde almaları gereken parayı alamadıkları gibi, ekstra bonus
olan on dolardan da olacaklardı.
Bu deney, gerçek hayatta işlenen suçlan hatırlatan etkileyici bir
girişim olsa da asıl soru yalanla ilgili duyguların canlanıp canlan
madığıdır. Poligraf duygusal hareketliliği ölçtüğünden, sahte bir
suç, sadece gerçek suçlarda olduğu gibi aynı duyguları, aynı şid
dette uyandırdığı zaman bize poligrafın ne kadar güvenilir oldu
ğunu söyleyebilir. 3. Bölüm 'de bir insan yalan söylediğinde uya-
222
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
223
Ne Diqündüğünü Biliyorum
Karma Çalışmalar
Hem analog hem de alan çalışmalarının en iyi özelliklerini
birleştirerek, zayıf yönlerini gidermeyi hedefleyen yeni bir yakla
şım tarzı vardır. Bu tarz bir karma çalışmada araştırmacı, olaylan
gerçek bir suç işlenecek şekilde ayarlar. Bir analog çalışmasında
olduğu gibi asıl gerçek hakkında hiçbir şüphe yoktur, doğru ya
da yalan söyleyen şahısların her ikisi için de, alan çalışmalarında
olduğu gibi, riski yüksek olan bir olay vardır. Kudüs'te bulunan
İsrail Bilimsel Araştırmalar Polis Birimi 'nin bir üyesi Netzer
Daie tarafından yapılan bir master tezinde, böyle bir karma ça-
" Poligraf testiyle ilgili analizlerimden haberdar olmadan evvel , Raskin bana,
yalancıyı ele veren şeyin aldatma hazzı ya da yakalanma korkusundan çok
meydan okumaya tepki olduğuna inandığını söylemişti . Bu benim görüşümü
doğrulamamasına karşın, sahte suçların, gerçek suçların işlendiği ve riskin hem
suçlu hem de yalancı için yüksek olduğu durumlarda hissedilen duygu çeşitleri
ne uygun iyi bir analog olmayabileceği savımı kuvvetlendirmektedir.
224
Yalan Avcısı O/aralı. Poligraf
225
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Araştırma Bulguları
Şimdiye kadar minimum bilimsel standartları taşıyan, Suçlu
Bilgi Testi kullanılarak yapılmış altı analog çalışması ile Göz
leme Dayalı Soru Tekniği kullanılarak yapılmış on dört analog
ve on alan çalışması vardır. 37 Aşağıdaki çizelge bu çalışmalara
" Hangi alan ve hangi analog çalışmalarının minimum bilimsel standartları taşı
dığı konusunda OTA' nın değerlendirmelerini kullandım . Lykken bana OTA' nın
inceledikleri kayıtlan bire bir örneklediği için alan çalışmalarına itibar ettiğini
ve bu nedenle de alan çalışmalarıyla ilgili tahminlerin şişirildiğini söyledi . OTA
son raporuna herhangi bir Suçlu Bilgi Test raporu koymadı . Okuyucular Gözle
me Dayalı Soru Tekniği' yle karşılaştırabilsinler diye ben bu raporları ekledim.
Hiçbir suçlu subjenin bulunmadığı Timm ' in deneyi hariç OTA' nın Tablo ? 'sin
deki tüm çalışmaları dahil ettim . Balloun ve Holmes'un çalışmalarının ilk veri-
226
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
227
POLİGRAF GÜVENİRLİGİ
ALAN ÇALIŞMALARI ANALOG ÇALIŞM ALARI
80
....
"'
c
..!! 60
Ji"'
:[
�
40
2
,.,.
8
20
"' 20
:.c
"'"
�
"'"
� 40 • Yalancılar
O Doğru Söyleyen insanlar
* Araştırma sonuç dağılımının daima güvenilir bir yansıması olmasa da, gra
fik ortalama sonuçları vermektedir. Dağılım şu şekildedir: Alan çalışmaların
da doğru teşhis edilen yalancılar için : %7 1 -99; Gözleme Dayal ı Soru Tekniği
kullanılan analog çalışmalarında %35- 100; Suçlu B ilgi Testi kullanılan analog
çalışmalarında, %6 1 -95 . Doğru teşhis edilen dürüst insanlar için: Alan çalışma
larında % 1 3-94; Gözleme Dayalı Soru Tekniği kullanan analog çalışmalarında
%32-9 1 ; Suçlu Bilgi Testi kullanan analog çalışmalarında %80- 1 00 . Yanlış teş
his konulan dürüst insanlar için: Alan çalışmalarında %0-75; Gözleme Dayalı
Soru Tekniği kull anılan analog çalışmalarında %2-5 1 ; Suçlu B ilgi Testi kul
lanan analog çalışmalarında %0- 1 2 . Yanlış teşhis edilen yalancılar için: Alan
çalışmalarında %0-29; Gözleme Dayalı Soru Tekniği kullanılan analog çalış
malarında %0-29 ; Suçlu Bi lgi Testi kullanan analog çalışmalarında %5-39.
228
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
229
Ne Düşündüğünü Biliyorum
nan test (Soru Gözlem Testi olmayıp) Suçlu Bilgi Testi olduğun
da Lykken, Raskin' in bu söylediklerine katılıyor.
7. Bölüm'de yalan kontrolü diye adlandırdığım konuyu açık
layacağım, ayrıca ekte (Tablo 4) hem poligraf hem de aldatma
belirtileri yoluyla yalanı belirleme ihtimalini tespit etmek için her
türlü aldatmada sorulabilecek otuz bir soruyu listeledim. Benim
yalan kontrolü ömeklemelerimden bir tanesi, bir cinayet sanığı
na ait poligraf testinin detaylı açıklamasıdır. Bu örnek, poligraf
testinin kriminal suçlamalarda nasıl kullanılması gerektiğiyle il
gili soruyu farklı bir açıdan yeniden değerlendirme imkanı verir.
230
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
23 1
Ne Düşündüğünü Biliyorum
bilimsel dayanak yoktur - böyle önemli ve tartışmalı bir konuda iki çalışmadan
daha fazlası yapılmalıdır.
232
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
233
Ne Düşündüğünü Biliyorum
234
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
235
Ne Dü,ündüğünü Biliyorum
236
Yalan A'llCısı Olarak Poligraf
237
Ne D1'Jündüğünü Biliyorum
238
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
239
Ne Düşündüğünü Biliyorum
240
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
İş Üstünde PoligrafAraştırmaları
241
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Gerçekten Düıüst
Olanlar
Gerçek
Yalancılar
Gerçekten Düıüst
Olanlar
Gerçek
Yalancılar
DEGERLENDİRİLEN DEGERLENDİRİLEN
YALANCILAR DÜRÜST İNSANLAR
242
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
Gerçekten Düıüst
Olanlar
Gerçekten Düıüst
Olanlar
Gerçek
Yalancılar
Gerçek
Yalancılar
DEGERLENDİRİLEN DEGERLENDİRİLEN
YALANCILAR DÜRÜST İNSANLAR
243
Ne Düşündüğünü Biliyorum
244
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
245
Ne Düşündüğünü Biliyorum
sini test etmemiştir (Böyle bir işlem, poligrafın tarama ağı kulla
nımı olarak adlandırılır). Bunun yerine, bir ön araştırma tarafından
önerilen daraltılmış şüpheli grubunu test etmişti, bu nedenle yalan
taban oranı bir tarama ağında olduğundan daha yüksek, hata oranı
da daha düşüktü. FBI yönetmelikleri, "çok sayıda subje hakkında
tarama ağı araştırması yapılması ya da bilinen yöntemlerle yapılan
mantıksal soruşturmaların yerine geçmesi" durumunda poligraf
testi kullanımını yasaklar. 1 983 'te önerilen yeni yönetmelikler, ta
rama ağı poligraf kullanımına izin veriyordu.
Kriminal bir eylem yaptığından şüphelenilen insanlara polig
raf testi uygulandığında test edilen insanların çeşidi, imtihanın
içeriği ve poligraf yönetimindeki sınav prosedürlerinin farklılık
göstermesi muhtemeldir. Bir işçi test olmazsa gizli bilgilere eri
şim hakkını kaybedeceğinden, tahmin edileceği üzere kızgınlık
fazla olacaktır. NSA' in kendi görevlileri üzerinde yaptığı anket,
NSA çalışanlarının poligraf testi yapmanın mazur görülebile
ceğini düşündüklerini gösteriyor. Bu doğru olabilir fakat anket
isimlerin gizliliğini garanti altına alan bir yöntemle yapılmadık
ça, poligraf testine içerleyenler bunu itiraf etmeyebilir. Diğer
birimlerdeki hükümet görevlilerinin, poligraf testinin sızıntıları
yakalamada mazur görülebileceğini düşünmesinin daha az olası
olduğuna inanıyorum, özellikle de amaç ulusal güvenlikten çok
yönetime zarar verecek bilgiyi kontrol altında tutmak olduğunda.
Birleşmiş Milletler Avukatı General Willard, Meclis poligraf
kullanımı konusunda oldukça geçerli bir başka gerekçe ile ilgi
lenmezden evvel bir itirafta bulundu: "Poligrafın bir diğer fay
dası, başka yöntemlerle teşhis edilmesi zor olan belirli suistimal
çeşitleri üzerinde caydırıcı etkisi olmasıdır. Poligraf sınavlarına
tabi tutulacaklarını bilen işçilerin, bu tarz suiistimallerden uzak
durması muhtemeldir." Bu göründüğü kadar güzel işlemeyebilir.
Şüpheliler istihbarat birimi elemanı olmadığı için poligraf testi
246
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
Aldatma Belirtileriyle
Poligrafın Karşılaştırılması
247
Ne DU,ündüğünü Biliyorum
248
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
249
Ne Düşündüğünü Biliyorum
şekilde mümkün olabilir. Her duygu için farklı bir otonom si
nir sistemi hareket dizinimi öneren bulgularımızı hatırlayın (3 .
Bölüm'ün sonunda açıklandı). Yalan belirlenirken poligraf gra
fiklerini değerlendirmede henüz hiç kimse böyle bir yaklaşımı
denemedi. Belirli duygular hakkındaki bilgi -ister poligraf, ister
aldatma belirtilerinden elde edilmiş olsun- hem bir yalana inan
ma hem de hakikate inanmama vakalarını azaltmaya yardımcı
olabilir. Araştırılması gereken bir diğer konu da yalancı olarak
teşhis edilmekten kurtulmak için kullanılan gelişmiş karşı tedbir
lerin, davranışsa! belirtiler ve poligraf grafiğinin birleştirilmesi
yoluyla ne kadar iyi ayırt edilebildiğidir.
Poligraf, tam bir iş birliği içinde olan ve rıza gösteren şüphe
liler üzerinde kullanılabilir. Aldatma belirtileri ise, şüphe edilen
yalancı zan altında olduğunun farkında olmadan, önceden haber
vermeden, izin alınmadan her zaman yorumlanabilir. Bazı uy
gulamalarda poligraf testi kanun dışı kabul edilirken, hiç kimse
yalan teşhisinde davranışsa! belirtilerin kullanılmasını kanun dışı
ilan edemez. Poligraf testi, bilgi sızdıran hükümet görevlilerini
yakalama konusunda yasallaştınlamasa da yalan avcıları bu şüp
helilerin davranışlarını dikkatle inceleyebilirler.
Aldatılma durumu olduğu düşünülen pek çok vakada -ister
diplomatik, ister pazarlık ya da evlilik hususunda olsun- bir
poligraf testi söz konusu olmaz. Güven beklenmiyor olmasının
önemi yoktur; hatta soru türevinden şeyleri sorma imkanı bile
yoktur. Ebeveyn, çocuk, arkadaş ve eş olarak güven duyulması
beklendiğinde, poligraf olmadan, sorulacak direkt ardışık sorular
bile ilişkiyi tehlikeye sokabilir. Çocuğu üzerinde, pek çok yalan
avcısının şüphelendiği kişi üzerindeki otoritesinden daha fazla
otoriteye sahip olmasına rağmen bir ebeveyn, bu sorgulamanın
bedelini ödemeyi göze alamayabilir. Çocuğun masum olduğuyla
ilgili ilk iddialarını kabul etmemek, çocuk itirafta bulunsa bile,
250
Yalan Avcısı Olarak Poligraf
251
Ne Düşündüğünü Biliyorum
252
YEDİ
Yalan Kontrolü
Y
lanların çoğu, kimse yalanın nasıl yakalanacağını
anlamaya çalışmadığı için başarılı olur. Genellik
e bunun çok önemi yoktur. Ancak göze alınan risk
yüksek olduğunda -yanlış yönlendirildiğinde kurbanın ciddi bir
şekilde zarar gördüğü ya da yalancının yakalandığında ciddi bir
şekilde zarar görüp dürüst olduğu kanaatine varılmasından men
faati olduğunda- bu çalışmayı yapmak için bir neden vardır. Ya
lan kontrolü, çabucak halledilecek kolay bir görev değildir. Hata
yapılma ihtimalinin olup olmadığı ve eğer hata ihtimali varsa,
ne çeşit hataların olası olduğu ve bu hataların bazı davranışsa}
belirtiler dahilinde nasıl anlaşılabileceği hesaplanırken dikkate
alınması gereken pek çok soru vardır. Sorular, yalanın mahiyeti,
yalancı ve yalan avcısının özellikleriyle ilgili olmalıdır. Kimse
bir yalancının başarısız olacağından ya da dürüst bir kişinin ak
lanacağından kesinkes emin olamaz. Yalan kontrolü, sadece bil
giye dayalı bir tahmin yapmayı sağlar. Ancak böyle bir tahminde
bulunmak hem bir yalana inanma, hem de hakikate inanmama
hatalarını azaltır. Hiç değilse, yalan avcısını ve yalancıyı, bir ya
lancının yakalanıp yakalanmayacağını kestirmenin ne derece zor
olduğu konusunda bilinçlendirir.
Yalan kontrolü, şüphelenen kişiye şüphelerini doğrulama ya
253
Ne Düşündüğünü Biliyorum
254
Yalan Kontrolü
255
Ne Düşündüğünü Biliyorum
256
Yalan Kontrolü
257
Ne Düşündüğünü Biliyorum
258
Yalan Kontrolü
yalanı, sürüyle hataya neden olması gereken çok zor bir yalan
dı, fakat onun gönüllü kurbanı bu hataları göremedi. Ruth' un
telefonda sevgilisiyle konuşurken konuşmalarına kulak misafiri
olan kocası Jerry'yi hatırlayın. Ses tonunda bir şeylerin değişti
ğini fark eden Jerry, Ruth' a kiminle konuştuğunu sorar. Hazır
lıksız yakalanan Ruth, Jerry' nin kulak misafiri olduğu şeylere
uymadığı için kabul etmediği, Pazar Okulu'ndan aradıkları ya
lanını uydurur. Jerry durumu daha fazla zorlamaz, Updike ' ın
romanı, Jerry 'nin ihanet konusunda bir yüzleşme yaşanmaması
yönünde bir nedeni olduğu için Ruth' un yalanını ortaya çıkar
madığı izlenimini verir: Aynı zamanda Jerry de bir ilişkiyi sak
lıyordur, daha sonradan bu ilişkinin Ruth ' un sevgilisinin karısı
ile olduğu ortaya çıkar!
Ruth ' un çok zor olan ancak tespit edilemeyen yalanını, aynı
şekilde başka bir nedenle tespit edilemeyen çok kolay bir yalanla
karşılaştıralım. Bu kolay yalan, dolandırıcı sanatçılar tarafından
kullanılan yalan teknikleri hakkında yazılan yakın tarihli bir ana
lizinden alınmıştır.
"Ayna oyunu"nda . . . sahtekar sanatçı, kurban tarafından his
sedilen gerçek itirazlara karşı hazırlıklı olma yoluyla kurbanı
savunmasız bırakarak, gizli bir niyetle kurbanın üstüne gider.
Yirminci yüzyılın başlarında Macaristan ' ın en yaratıcı dalave
recilerden biri olan John Hamrak ve bir teknisyen gibi giyinmiş
işbirlikçisi, belediye binasından içeriye bir belediye meclisi üye
siymiş gibi girerler. Hamrak, tamir edilmesi gereken saat için
geldiklerini bildirir. Büyük olasılıkla saatin kıymetinden ötürü,
belediye meclis üyesi teslim etmekte gönülsüz davranır. Kendi
rolünde daha inandırıcı olmaya çalışmak yerine, Hamrak saatin
olağanüstü değerini belediye meclis üyesine hatırlatarak bu ne
denle şahsen geldiğini söyler. Böylece sahtekar sanatçılar, kur
banlarının dikkatini en hassas oldukları konulara yönlendirmek
259
Ne Düşündüğünü Biliyorum
260
Yalan Kontrolü
261
Ne Düşündüğünü Biliyorum
262
Yalan Kontrolü
hipti. Fakat Ruth' un Hamrak'a göre daha büyük bir avantaj ı vardı
- kendi nedenlerinden dolayı onu yakalamak istemeyen gönüllü
bir kurbanı vardı. Bazen böyle bir kurban, süregelen bir aldatma
da iş birliği yaptığının farkına bile varmaz. Updike, Jerry'nin bu
iş birliğinin farkında olup olmadığı ve Ruth'un böyle bir duru
mun gerçekleştiğini bilip bilmediği konusunu okuyucunun key
fine bırakır. Gönüllü kurbanlar, yalancının işini iki şekilde ko
laylaştırır. Yalancılar, kurbanlarının yaptıkları hatalara karşı kör
olduklarını bildiklerinde daha az yakalanma korkusu yaşar. Yine
yalancılar, bu tarz kurbanları aldatırken sadece onların isteklerini
yerine getirdiklerine inanarak daha az suçluluk hisseder.
Şu ana kadar Mary ve Ruth'un durumunda neden aldatma be
lirtileri olabileceğini ve neden Sara ya da Hamrak' ın yalanlarıy
la ilgili herhangi bir aldatma belirtisi olmayacağını izah ederek,
dört yalanın analizini yaptık. Dürüst bir insan hakkında yalan
söylediği yargısına varılan bir davayı, yalan kontrolünün böyle
yanlış bir değerlendirmenin önüne geçilmesine nasıl yardım ede
ceğini anlamak için inceleyelim.
Gerald Anderson, komşusunun kansı Nancy Johnson'a teca
vüz edip onu öldürmekle suçlanıyordu. Nancy'nin kocası gece
geç saatte işten eve döner, kansının cesedini bulur ve Ander
son ' lann evine koşar. Kansının öldüğünü ve oğlunu bulamadığı
nı söyler ve onlardan polisi aramalarını ister.
Birkaç olay Anderson' ın şüpheli duruma düşmesine neden
olur. Cinayetten sonraki gün, işin ardından eve gelip yerel bir
barda fazlaca içer ve cinayetlerle ilgili şeylerden bahseder; eve
getirildiğinde hıçkıra hıçkıra ağlarken kansına, "Bunu yapmak
istemedim fakat yapmak zorundaydım," dediği işitilir. Daha
sonra bu sözlerin cinayetle ilgili olmayıp, sarhoş olduğu için
bir özür olduğunu iddia etse de kendisine inanılmaz. Polis,
arabasının döşemesindeki bir leke hakkında soru sorduğunda
263
Ne Düşündüğünü Biliyorum
264
Yalan Kontrolü
265
Ne Düşündüğünü Biliyorum
266
Yalan Kontrolü
sum bile olsa, bu duyguların suçlu bir insanda olduğu gibi yüze
ye çıkması muhtemeldir. Sorgu yargıçlarının bilmediği bir diğer
husus, Anderson'ın duygusal tepkilerine bakarak yalan söyleyip
söylemediğini belirlemelerini imkansız kılıyordu. Anderson'ın
özgürlüğünü kazanmasını sağlayan hikayenin yazan gazeteci Ja
mes Phelan, Anderson hapishaneden çıktıktan sonra, ona poligraf
testinde "başarısız" olmasına neyin sebep olmuş olabileceğini so
rar. Anderson suçu işlemediği halde duygusal tepki vermesinin bir
başka kaynağını daha açıklar. Nancy'nin öldürüldüğü gece, polisle
beraber komşusunun evine gittiğinde, birkaç kez Nancy'nin çıplak
vücuduna bakmıştır. Bunun yapılmaması gereken çok korkunç bir
hareket olduğunu hisseder. Kendi inancına göre, cinayetten farklı
ancak öyle ya da böyle kendini suçlu hissetmesine neden olan bir
suç işlemiştir. Bu kötü hareketi sorgu yargıçlarından ve poligraf
operatöründen saklayarak yalan söylemiştir. Yine elbette bu adam
lara yalan söylediği için de suçluluk duyuyordu.
Anderson' ı sorgulayanlar bir Othello Hatası 'na düşmüşlerdi.
Othello'nun yaptığı gibi, şüphe ettikleri kişinin duygusal yönden
hareketlendiğini doğru bir şekilde teşhis etmişler ancak, doğru
bir şekilde teşhis edilen bu duyguların, suçlu da olsa masum da
olsa şüphe ettikleri kişi tarafından hissedilebileceğini ayırt ede
meyerek, duyguların sebebini yanlış değerlendirmişlerdi. Tıpkı
Desdemona 'nın ıstırabına, sevgilisini kaybetmesi neden olma
dığı gibi, Anderson' ın utanç, suçluluk ve korku duyması cina
yetle değil, işlediği diğer suçlarla bağlantılıydı. Sorgu yargıçları
da, Othello gibi şüphelileri hakkındaki önyargılarının kurbanı
olmuşlardı. Şüphelilerinin yalan söyleyip söylemediğini bile
memenin belirsizliğini tolere edememişlerdi. Bu arada sorgu
yargıçları, masum kişinin bilmesinin mümkün olmadığı, sadece
suçlu kişinin bildiği cinayet silahıyla ilgili detaylara sahip olsay
dı, Anderson'ın bıçakla ilgili sorulara poligraf sırasında tepki
267
Ne Düşündüğünü Biliyorum
268
Yalan Kontrolü
269
Ne Düşündüğünü Biliyorum
270
Yalan Kontrolü
271
Ne DÜfündüğünü Biliyorum
272
Yalan Kontrolü
273
Ne Düşündüğünü Biliyorum
" Chamberlain ve Hitler hakkındaki bilgiler için Telford Taylor ' un Munich adlı
kitabına minnet borçluyum . Aynı zamanda materyallerini kullanım ve yorumu
mun doğruluğunu kontrol ettiği için Bay Taylor ' a da müteşekkirim.
274
Yalan Kontrolü
275
Ne Düşündüğünü Biliyorum
276
Yalan Kontrolü
ideolojik, sosyal ve kültürel uçurumun artışı oranında çok fazla yanlış yönlen
dirici olması muhtemeldir."
277
Ne Düşündüğünü Biliyorum
278
Yalan Kontrolü
279
Ne Düşündüğünü Biliyorum
280
Yalan Kontrolü
281
Ne Düşündüğünü Biliyorum
282
Yalan Kontrolü
283
Ne Düşündüğünü Biliyorum
284
Yalan Kontrolü
285
Ne Düşündüğünü Biliyorum
286
Yalan Kontrolü
287
Ne Düşündüğünü Biliyorum
47Sovyetler B irliği' nin diğer ülkelerden daha ketum ve dürüst olduğu söylenir.
Sovyet uzmanı Walter Hahn , gizliliğin çok uzun bir tarihi olduğunu ve gerçekte
Sovyetlere değil Ruslara ait bir özellik olduğunu iddia eder. ("Sovyet Gizlili
ğinin Gerçek Nedenleri", Orbis 1 964:7 1 9-47 ) . Ronald Hingley, Rusların kendi
yaşamlarıyla ilgili bakış açıları üzerine bilgi verirken çok daha istekli ve bir
yabancının varlığı durumunda duygusallık dolu açıklamalar yapmaya çok daha
yatkın olduklarını ifade eder. Bu diğer milletlerden daha az ya da daha fazla dü
rüst olduklarını göstermez. "Ruslar, diğer milli psikolojilerde olduğu gibi pek
çok Rus ırkı olduğundan , çok sıkı ağızlı ya da tutucu olma konusunda efsane
leşmiş Anglo-Sakson ' lar kadar korumacı , haşin ve sert olabilirler (Hingley, Rus
Akl ı , [New York: Scribners, 1 977) , s .74) . Sweeter, bir ülkenin diğerinden daha
hilekar olmadığına ve sadece kültürlerin aldatmaya konu olan bilginin türü
yönünden farklılık gösterdiğine inanır. (Düşünce ve Dil Bakımından Kültürel
Modeller Dahilinde "Bir Yalan Tanımı " , ed . Naomi Quinn ve Dorothy Holland
[basın] ) . Karşı çıkmak için hiçbir sebebim olmamasına rağmen, yalan söyleme
ve yalan yakalama yönünden milli ve kültürel farklılıklarla ilgili çok az çalışma
yapıldığından şu an için herhangi bir hüküm vermek erken olur.
288
Yalan Kontrolü
289
Ne Düşündüğünü Biliyorum
290
Yalan Kontrolü
" Jimmy Carter da benzer biçimde etkilenmişti . Sovyetler Birliği Başkanı Leo
nid Brejnev ' le ilk karşılaşmasını tarif ederken Carter, bir sonraki gün Brejnev 'e
verilen açılış cevabını yineler: "Bu toplantı haddinden fazla gecikti ancak şimdi
nihayet burada hep beraberiz , maksimum ilerleme göstermeliyiz . Dün Başkan
Brej nev bana, "Başarılı olamazsak , Tanrı bizi affetmez ! " dediğinde gerçekten
etkilendim . Carter'ın bu açıklama nedeniyle "Brejnev bir parça mahçu p gö
rünüyordu" yorumu , Carter'ın da Churchill gibi bu Tanrı ' ya gönderme işini
çok ciddiye aldığını gösteriyor (Carter, Keeping The Faith [New York: Bantam
Books, 1 982] , s . 248 ) .
291
Ne DÜJündüğünü Biliyorum
mekten başka hiçbir şey onlara daha çok zevk vermez. Churchill,
dikkat etmezsen, cebindeki bir Kopek' i dahi yürütecek cinste bir
adamdır." Churchill'in Hitler' i yok etme isteği üzerine yoğunlaş
mış olması ve Stalin'e olan ihtiyacı, Stalin' in oyununda gönüllü
bir kurban haline gelmesini sağlamış olabilir.
Bu bölümde, incelediğim diğer yalan formlarından çok devlet
adanılan arasındaki yalanlara yer verdim. Bunu sadece aldatma
belirtilerini ayırt etmede en ümit vadeden arena olduğu için değil,
aldatmalar ölümcül olabileceğinden, alınan yanlış kararların bede
linin daha ağır ve tehlikeli olabileceği bir alan olduğu için yaptım.
Yıne de, kriminal suçlular arasındaki yalan tespitinde olduğu gibi,
yalan belirlemede aldatma belirtilerinden yararlanmanın engel
lenmesini tartışmanın bir anlamı yoktur. Hiçbir ulus buna engel
olamaz. Davranışsal belirtilerden, gayriresmi olarak, bu tarz bilgi
leri toplamak insanın doğasında vardır. Soruşturma sırasında yalan
söylendiğini belirlerken meydana gelebilecek tehlikelerden söz
ederken belirttiğim gibi, muhtemelen olaya doğrudan dahil olanlar
ve onlara fikir verenlerin, ifadesel aldatma belirtileri hakkındaki
yargılarının farkında olmaları, böyle izlenimlerin enstitüler ve ön
seziler diyarında durmasından daha emniyetlidir.
K.riminal şüpheliler arasında yalan belirleme konusunda da
belirttiğim gibi, uluslararası toplantılarda aldatma belirtilerini
yorumlamanın önüne geçilmesi mümkün olsaydı bile, bunun
arzu edilen bir durum olacağını düşünmüyorum. Tarihi kayıtlar
gayet net bir şekilde yakın tarihte gerçekleşen yüz kızartıcı aldat
maları gözler önüne serer. Kim kendi ülkesinin bu tarz yalanları
ayırt etmesini istemez ki? Problem, yanlış yargıda bulunma ihti
malini artırmaksızın bu işin nasıl doğru bir şekilde yapılacağıdır.
Karşı tarafın karakterini ölçme ve aldatma belirtilerine yorum
lama konusunda Churchill ve Chamberlain' in kendilerine olan
aşın güvenlerinin, yabancı liderlerin yaptığı aldatma belirtilerini
292
Yalan Kontrolü
293
Ne Düşündüğünü Biliyorum
294
SEKİZ
Doksanlı Yıllarda
Yalan Teşhisi
B
u kitaba 1 93 8 ' de Nazi Almanya'sının Şansölyesi
Adolf Hitler ve Britanya Başbakanı Neville Cham
berlain arasında gerçekleşen ilk görüşmeyi tasvir
ederek başladım. Bu olayı seçmemin nedeni, yalanların neden
başarılı olduğuna dair çok önemli bir dersi içermesiydi : Ö lümcül
aldatmalardan biri olduğu için. Hitler' in önceden gizlice Alman
Ordusu'na Çekoslovakya'ya saldırma emri verdiğini hatırla
yın. Saldırı için ordusunun tam olarak hazır hale gelmesi aşağı
yukarı birkaç hafta sürecektir. Sürpriz bir saldırının avantajı
nı arzulayan Hitler, savaş başlatma kararını gizler. Onun yeri
ne Chamberlain' e, eğer Çekoslovaklar ülkeleri arasındaki sınırı
onun istekleri doğrultusunda yeniden çizmeyi kabul ederlerse
barış içinde yaşamak istediğini söyler. Chamberlain, Hitler ' in
yalanına inanır ve halen bir barış şansı varken ordularını seferber
etmemeleri için Çekleri ikna etmeye çalışır.
Bir anlamda Chamberlain yanlış yönlendirilmeyi isteyen gö
nüllü bir kurbandır. Aksi halde ülkesinin güvenliğini tehlikeye
atışı ve Almanlara karşı izlediği tüm politikanın başarısızlığıy
la yüzleşmek zorunda kalacaktır. Buradan çıkarılacak ders, bazı
295
Ne Düşündüğünü Biliyorum
296
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
297
Ne Düşündüğünü Biliyorum
298
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
299
Ne Düşündüğünü Biliyorum
300
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
301
Ne Düşündüğünü Biliyorum
üçte biri de yüzde seksen ve üzeri bir rakama ulaştı . Gizli ser
visin diğer gruplardan çok daha iyi bir sonuç elde etmesinin
nedeninden emin olamıyorum; benim görüşüm, pek çoğunun
daha önce koruma çalışması -korudukları insanı tehdit ede
bilecek şahısların izlerini ararken kalabalığı izleme- yapmış
olmasıdır. Bu tarz bir uyanıklık, hemen göze çarpmayan dav
ranışsal aldatma belirtilerini tespit etmeye yönelik iyi bir ön
/
hazırlıktır.
İ nsanlar, yalanla ilişkisi olan diğer profesyonel grubun -ha
kimler, dava vekilleri, polis, CIA, FBI ya da NSA, askeri ser
visler için çalışan poligrafçılar ve adli tıpta çalışan psikolog
lar- şans eseri bilme ihtimalinden daha iyi bir derece elde ede
mediğini öğrendiklerinde bunu inanılmaz bulur. Aynı derecede
şaşırtıcı olan şey, pek çoğunun davranışlara bakarak yalanı be
lirleyemeyeceklerini bilmemesidir. Testimizi yapmadan önce,
ne kadar iyi bir derece elde edecekleri konusundaki tahminle
rini sorduğumuzda verdikleri cevapların, test tamamlandıktan
hemen sonra aynı soru sorulduğunda verdikleri cevaplarla be
raber, gerçekte ne kadar başarılı ya da ne kadar başarısız olduk
larıyla da alakası yoktu.
Hiçbiri gördüğü yalancıların özelliklerini daha evvel bilmedi
ği ve bu hususi duruma ait bir ön deneyime sahip olmadığı için,
bazı profesyonel yalan avcılarının, yalan tespitinde iyi bir derece
elde etmesi beni şaşırtmıştı. Videoda gösterilen olayı, tıbbi göze
timden çıkarak kendini öldürme planını gizleyen psikiyatrik has
ta Mary'nin sözlerini değerlendirme üzerine kurmuştum. Acısını
gizleyerek inandırıcı bir şekilde bunalımda değilmiş numarası
yapmalıydı. Yalan anında hissedilen güçlü negatif duygular, po
zitif duyguların yaldızıyla örtülmüştü. Böyle bir konuda sadece
psikiyatrist ve psikologların çok daha fazla deneyimi vardır, ne
var ki onlar bir grup olarak, şans eseri bilme ihtimalinden daha
302
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
iyi bir derece elde edemediler. Neden ABD gizli servisi yalan
teşhisinde bu kadar iyi bir sonuç elde etmişti?50
O zamanlar mesele benim açımdan bu kadar net değildi, an
cak bulgularımız üzerinde düşünmek, aldatma belirtilerinden
yalan belirlemenin ne zaman mümkün olacağı konusunda yeni
bir fikir verdi. Yalan avcısının, güçlü duygular hissedildiğinde ne
olayla ne de şüpheliyle ilgili çok şey bilmesi gerekir. Kişi kork
muş, suçlu ya da heyecanlı görünüyor veya o tarzda konuşuyorsa
ve bu ifadeler kelimelerin anlattığı şeylerle uyum içinde değilse,
bu kişinin yalan söylediği savı iyi bir iddiadır. Pek çok konuşma
kesintisi varsa -duraksamalar, "hmmm" vb. gibi- şüphelinin ne
söyleyeceğini bilmemesi için bir neden yoksa ve şüpheli genel
likle bu şekilde konuşmuyorsa, muhtemelen yalan söylüyordur.
Bu tarz davranışsal aldatma belirtileri, duygular harekete geç
mediğinde seyrek olacaktır. Eğer yalancı güçlü duygular giz
lemiyorsa, başarılı bir yalan teşhisi yalan avcısının, yalancının
özellikleri ve durumun ayrıntıları hakkında daha iyi bilgi sahibi
olmasını gerektirir.
Risk yüksek olduğunda, yakalanma korkusu ya da yalan avcı
sını -aldatma hazzı diye adlandırdığım- yenme dürtüsü, şüphe
li kişi ve durumun ayrıntıları hakkında çok şey bilmesine gerek
kalmaksızın yalan avcısına, güvenilir bir yalan teşhisi yapma
imkanı tanıyabilir. Ancak, bu önemli bir ancaktır, göze alınan
yüksek riskler, her yalancının yakalanma korkusu hissetmesine
neden olmaz. Ne geçmiş ilişkilerini saklama konusunda pek çok
kez başarı elde etmiş kadın düşkünü bir adam ne de pratik yap-
"' Belki de test ettiğimiz profesyonel grup, eğer onlara değerlendirmeleri için
her gün karşılaştıkları durumlara özel bir yalan verseydik daha iyi bir sonuç
elde edebilirdi. Sadece durumsal aşinalıktan bağımsız olarak kimlerin daha
iyi yalan avcısı olduğunu öğrenebildik, doğal konumlarında işlerini yaparken
kimlerin daha iyi yalan avcısı olduğunu değil . Bu görüşe katılmıyorum ancak
sadece yapılacak diğer araştırmalar bu ihtimali hükümsüz kılabilir.
303
Ne Düşündüğünü Biliyorum
mış bir aracı gibi bu durumla baş etme deneyimi olan suçlular
böyle bir korku taşır, aynca yüksek riskli yalanlar, inanılmamak
tan korkan bazı masum şüphelilerin yalan söylemedikleri halde,
yalancıymış gibi görünmelerine yol açabilir (Daha ayrıntılı bilgi
için Othello Hatası ' nın açıklamalarına bakınız).
304
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
şans eseri bilme ihtimalinden sadece biraz daha iyi bir sonuç elde
etti.
7 . Bölüm' deki yalan kontrol listesi, yüksek riskli bir yalanda
faydalı, yanlış yönlendirici ya da az sayıda davranış hatası olup
olmayacağını hesap etmeye yarar. Ayrıca yakalanma korkusu, al
datma suçluluğu ya da aldatma hazzı hissedilip hissedilmeyece
ğini belirlemeye de yardımcı olur. Yalan avcısı, davranışsa} belir
tilerden yalan teşhisinin her zaman mümkün olduğuna hiçbir za
man tamamen inanmamalıdır. Yalan avcısı, yalan belirleme ko
nusunda kendini olduğundan daha fazla yetenekli görerek gerçek
hakkındaki belirsizliği çözümleme dürtüsüne karşı direnmelidir.
Şans eseri bilme ihtimalinden daha iyi bir derece yapan tek
mesleki grup gizli servis olmasına rağmen, diğer gruplardan da
az sayıda insan yüksek sonuçlar elde etti. Yalan belirlemede ne
den sadece bazı insanların daha başarılı olduğunu öğrenmek için
araştırmalarıma devam ediyorum. Bunu nasıl öğrendiler? Neden
herkes yalan teşhisini bu kadar doğru bir şekilde yapamıyor?
Bu sonradan öğrenilen bir beceri ya da doğuştan sahip olunan
bir yetenek mi? On bir yaşındaki kızımın neredeyse ABD gizli
servisinin en iyi elemanı kadar iyi bir sonuç elde ettiğini fark
ettiğimde aklıma bambaşka bir fikir geldi. Kızım benim kitapla
rımı ya da makalelerimi okumamıştı. Belki kızım o kadar da özel
bir çocuk değildi, belki yalan teşhisinde çocukların çoğu yetiş
kinlerden daha iyiydi. Bunu ortaya çıkarmak için bir araştırma
başlatıyoruz.
Neden bazı insanların hatasız birer yalan dedektörü olduğu
sorusunu cevaplamaya yarayan bir öneri, test yaptığımız insan
ların, bir kişinin yalan söyleyip söylemediği konusunda karar
verirken kullandıkları aldatma belirtilerinin ne olduğu sorusuna
yazdıkları cevaplardan gelmektedir. Tüm mesleki gruplar ara
sında, hata yapanlar ile hata yapmayanları karşılaştırdığımızda,
305
Ne Düşündüğünü Biliyorum
306
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
307
Ne Düşündüğünü Biliyorum
308
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
Mahkeme Salonunda
Yalan Belirleme Aleyhine Olan İhtimaller
Geçen beş yıl içerisinde avukatlara, hakimlere ve polislere
ders verirken öğrendiğim şeyler aklıma -şu an çalıştaylarımda
kullandığım- bir espri getirdi: Cezai adalet sistemi, davranışlar
dan yalan belirlemeyi imkansızlaştırmayı isteyen biri tarafından
düzenlenmiş olmalı. Suçlu şüpheliye, hakim ya da jüri tarafından
dürüstlüğü değerlendirilmeden önce, cevaplarını çalışması ve
hazırlık yapması için pek çok imkan verilmiştir. Böylece kendi
ne olan güveni artar ve yakalanma korkusu azalır. Skor bir puan
hakim ve jüri aleyhinedir. Olaydan sonra doğrudan inceleme ve
çapraz sorgulama yapılması yıllar olmasa da aylar alır, dolayı
sıyla cezai olayla bağlantılı duygular azalır. Skor iki puan hakim
ve jüri aleyhinedir. Dava başlamadan önce yapılan uzun süreli
ertelemelerden dolayı, şüpheli yanlış açıklamalarını çok sık tek
rar ettiği için kendi sahte hikayesine inanmaya başlayabilir, bu
gerçekleşirse bir bakıma ifade verdiğinde yalan söylemiyor ola
caktır. Skor üç puan hakim ve jüri aleyhinedir. Davalı avukatı
tarafından çalıştırılmasa da basit bir evet ya da hayır cevabına
imkan tanıyan sorulara ve çapraz sorgulamaya karşı hazırlıklı
olacaktır. Skor dört puan hakim ve jüri aleyhinedir. Aynca bir de
inanılmamaktan korkmuş olarak davaya gelen masum davalı var
dır. Polis, savcı ve hakim, ön mahkemede beraat önergesi verme
yip ona inanmadıktan sonra, jüri ya da hakim niçin ona inansın
ki? İ nanılmamaktan korkma belirtileri, suçlu kişinin yakalanma
korkusu gibi görülüp hatalı yorumlanabilir. Skor beş puan hakim
ve jüri aleyhinedir.
Daha çok davranışlara güvenebilme konusunda, jüri ya da
hakim olarak adlandırılanlar gibi, gerçeği ortaya çıkarmaya çalı
şanların aleyhine olan olasılıklar, ön mülakatı ya da soruşturmayı
309
Ne Düşündüğünü Biliyorum
310
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
311
Ne Düşündüğünü Biliyorum
312
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
313
Ne Düşündüğünü Biliyorum
314
Doksanlı Yıllarda Yalan Teşhisi
315
Ne Düşündüğünü Biliyorum
316
DOKUZ
Toplum Hayatında
Yalan
317
Ne Düşündüğünü Biliyorum
318
Toplum Hayatında Yalan
319
Ne DÜjündüğünü Biliyorum
320
Toplum Hayatında Yalan
321
Ne Düşündüğünü Biliyorum
322
Toplum Hayatında Yalan
323
Ne Düşündüğünü Biliyorum
324
Toplum Hayabnda Yalan
325
Ne Düşündüğünü Biliyorum
326
Toplum Hayatında Yalan
327
Ne Düıündüğünü Biliyorum
328
Toplum Hayatında Yalan
329
Ne Düşündüğünü Biliyorum
330
Toplum Hayabnda Yalan
51Kendini aldatma, Freud'un represyon anlayışı için sadece bir başka ifadeymi ş
gibi görülebilir. Represyonda bireyin kendinden gizlediği bilgi , kendini kandınna
durumunda genellikle olmadığı gibi , benliğin yapısındaki kökleşmiş bir ihtiyaçtan
gelir. Kendini aldatma olayında bireyi gerçekle yüzleştiren bazı olaylar, yalanı son
landırabilirken, represyonda ise böyle bir yüzleşme gerçeğin onaylanmasına neden
olmaz. Bu meselelerin eleştirileri için Lochard ve Paulhus'a, Kendini Aldatma adlı
kitabına bakınız.
331
Ne Düşündüğünü Biliyorum
332
Toplum Hayatında Yalan
333
Ne Düşündüğünü Biliyorum
334
Toplum Hayabnda Yalan
Clarence Thomas
335
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Anita Hill
336
Toplum Hayatında Yalan
337
Ne Düşündüğünü Biliyorum
338
Toplum Hayabnda Yalan
339
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Yalanlar Ülkesi
Birkaç yıl önce Amerika'nın bir yalanlar ülkesi olduğunu dü
şünmeye başladım: Lyndon D. Johnson' ın Vietnam savaşı hak
kında söylediği yalanlar; Nixon, Watergate skandalı; Reagan,
İran-Kontra; Senatör Edward Kennedy'nin, Senatör Biden' in
hırsızlığı ve Chappaquiddick'te bir kadın arkadaşının ölümün
de oynadığı rol konusunda hala devam eden sır ve eski senatör
Garry Hart'ın 1 984 başkanlık seçimlerinde evlilik dışı ilişkisi ko
nusunda söylediği yalanlar. Sadece politikada değil iş hayatında
ve sporda da yalanlar ön plana çıkıyordu, Wall Street'teki kredi
ve tasarruf skandalları, Hall of Fame'de yer alan meşhur beyzbol
oyuncusu Pete Rose'un kumar oynadığını gizlemesi, Olimpik
atlet Ben Johnson' ın uyuşturucu kullandığını gizlemesi gibi. O
zamanlar 1 990 yılının Mayıs ayını Rusya' da dört hafta ders ve
rerek geçirdim.
Daha önce 1 979 yıllarında Rusya' da bir değişim programı
profesörü olarak bulunmam nedeniyle, şu an orada çok daha dü
rüst insan bulunduğunu görmek beni şaşırtmıştı. Artık bir Ameri
kalıyla konuşmaktan ya da ülkelerini eleştirmekten korkmuyor
lardı. Bana sık sık söylenen "doğru ülkeye geldiniz" cümlesiydi .
"Burası bir yalanlar ülkesi ! Yalan dolu yetmiş yıl ! " Ülkelerinin
onlara ne kadar çok yalan söylediğini daima bildiklerini tekrar
tekrar bana anlattılar. Yine orada geçirdiğim beş haftalık süre içe-
340
Toplum Hayabnda Yalan
341
Ne Düşündüğünü Biliyorum
342
Toplum Hayatında Yalan
343
Ne Düşündüğünü Biliyorum
344
ON
Yalan Söyleme ve
•
Bulgu ve Fikirler
�' Evrimin, neden bizi daha iyi bir yalan avcısı olma yönünde hazırlamadığı so
rusunu soran Londra Ekonomi Okulu' ndan Helena Cronin'e ve aynı zamanda
bu taslak üzerine yaptıkları pek çok yapıcı yorum için Haifa Üniversitesi' nden
Richard Schuster ve Rutger Üniversitesi ' nden Mark Frank 'a müteşekkirim.
345
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Yeni Ayrımlar
O kasıtlı gizlemeyi, sır saklama olarak tanımlar. Sır tut
ma terimini uyarının, bilgiyi dışarı vermemek amacıyla niyet
hakkında yapıldığı durumlar için saklıyorum. Bir şeyi sır diye
adlandırdığımızda, kişisel gizliliğimizi sürdürebilmek için
açıklamama hakkımız olduğunu belirtiriz. Sır, tek bir kişide
kalabilir ya da diğerleri için sır olduğunu düşündükleri bilgiyi
saklayan iki veya daha çok kişi arasında sürdürülebilir. Kızı
ma bir erkek arkadaşı olup olmadığını sorduğumda, bana haklı
olarak bunun bir sır olduğunu söyleyebilir. Eğer gerçekten bir
erkek arkadaşı varsa, o zaman bunu benden saklamış olur an
cak bu, sır olarak adlandırılması onaylandığı için söylenmiştir.
Ona bu konu hakkında soru sormadığımı ancak eski konuş
malarımdan bu konuya olan ilgimi bildiğini farz edin. Eğer
bir erkek arkadaşı varsa ve bunu bana söylemiyorsa, o zaman
bir gizleme olayına karışmıştır ancak bu bir sır değildir, çün
kü gerçeği gizleme hakkını henüz doğrulamamıştır, romantik
ilişkisi hakkında beni bilgilendirmesinin bir zorunluluk olduğu
konusunda mutabık olmadığı için bunun bir yalan olduğu da
söylenemez.
Tutulmayan söz yalan değildir. Başkan Clinton göreve başla
madan bir hafta önce, seçim kampanyası boyunca eleştirdiği bir
tutumu, eski Başkan Bush'un görüşünü benimsemesi nedeniyle,
Haitili mülteci konusunda kampanya sırasında verdiği sözü tut
madığı için bir gazeteci tarafından suçlandı. Bir öfke emaresiyle
birlikte Clinton, olaylar değiştiğinde tutumunu değiştirmezse,
Amerikalıların kendini aptal olarak göreceğini söyleyerek kendi
ni savundu. Benim çerçevemden, Clinton, sadece Başkan Bush'u
eleştirdiği sırada kendisinin de aynı politikayı izleyeceğini bili
yorsa, yalan söylüyordur. Başkan Bush'un görev süresinin biti-
346
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla Ugili Yeni Bulgu ve Fikirler
347
Ne Düşündüğünü Biliyorum
348
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
349
Ne Düşündüğünü Biliyorum
350
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
Yeni Bulgular
Bu kitabın başından sonuna kadar, davranışlardan yalan be
lirlemenin ne kadar zor olduğu konusu üzerinde durdum. Şu an
elimizde bulunan veriler, bu görüşü hem desteklemekte hem de
yalanlamaktadır. Para çalma ve görüşlerle ilgili deneylerimizde,
sadece yüz ölçümlerine dayanarak, doğru söyleyenlerden yalan
söyleyenleri ayırt etme konusunda yüzde seksen ve üzeri başa-
351
Ne DüşündüğUnü Biliyorum
352
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla ilgili Yeni Bulgu ve Fikirler
353
Ne Düşündüğünü Biliyorum
354
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
355
Ne Düşündüğünü Biliyorum
356
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla llgili Yeni Bulgu ve Fikirler
357
Ne Düşündüğünü Biliyorum
358
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
359
Ne Düşündüğünü Biliyorum
360
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla llgiü Yeni Bulgu ve Fikirler
361
Ne Düşündüğünü Biliyorum
lışmalanna bağlı olduğu bir toplumda yüksek risk taşıyan bir ya
lan söylerken yakalanma nedeniyle itibarın kaybolması ölümcül
olabilir. Hiç kimse tehlikeli yalanlara karıştığı bilinen biriyle iş
birliği yapmak istemeyebilir. Bir insan kolaylıkla kasabasını, işi
ni ve eşini değiştirmez.
Seyfarth ve Cheney, hayvanlar arasındaki aldatmacalar konu
sunda kendi bahislerinde oldukça benzer noktalara mim koyar.
Yalan söylemeye yönelik önemli bir kısıtlama . . .
. . . bir canlı türünün sosyal yaşamından gelir. Düzenli sos
yal gruplar halinde yaşayan hayvanlar, herhangi bir şekilde
hileli bir davranışa teşebbüs ettiklerinde özel problemlerle
karşı karşıya kalır. Birlikte yaşayan hayvanlar arasında, eğer
aldatma tespit edilmeden kalırsa, işaretleri muhtemelen çok
daha zor görülür ve çok nadir aralıklarla meydana gelir. Aynı
derecede önemli bir konu, hayvanlar yaşamlarını sürdürmek
için belli seviyelerde iş birliği gerektiren sosyal bir grupta ya
şıyorsa, iş birliği ihtiyacı, güvenilmez işaretler yapma oranını
azaltır.
Yalan avlama konusunda bazı özel becerilere sahip olmak
(ya da bu konuda yalan söylemek) bu tarz olaylarda işe yara
mayacaktır. Kısıtlı imkan ve yüksek risk nedeniyle, muhteme
len yüksek riskli, tehlikeli yalanlar söylenmemiştir. Yalan ortaya
çıktığında ya da aldatmadan şüphelenildiğinde muhtemelen bu,
davranışlara ilişkin yapılan değerlendirmeler neticesinde olma
yacaktır (Not: Sadece grup içinde söylenen yalanlar üzerinde
odaklandım; elbette gruplar arasında da yalanlar söylenebilir,
ancak bunların bedelleri ve fark edilmesinin sonuçlan oldukça
farklı olabilir).
Ö zgeci (fedakarca söylenen) yalanlar olmakla beraber işle
diğim konuda, sık sık aldatmadaki hedefe karşılık bir avantaj
kazanılan, daha az arkadaş canlısı yalanlara değindim. Avantaj
362
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
363
Ne Düşündüğünü Biliyorum
364
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
365
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ilişkileri üzerine iki örneği ele alalım. Bir anne, birkaç gencin
eşinin kendinden gizlediği ihanetini yakalamasıyla ilgilenmi
yor olabilir, özellikle de eşi, çocuklarının ve eşinin hakkını sağa
sola savurmadığı bir çevrede kaçamak yaptığında. Çapkın kişi
yakalanmak istemez, böylece her iki taraf da yalanın açığa çık
mamasında ortak bir çıkara sahiptir. Benzer bir mantık şimdiki,
daha özgeci bir yalanda ve gizliden iş birliği yapma inanışında
iş başındadır. Kadın eşine sorar: "Partide benden daha çekici
olduğunu düşündüğün bir kadın var mıydı?" Adam, partideki
en çekici kadın karısı olmasa da onun en güzel kadın olduğunu
iddia ederek yalan söyler. Adam karısının başka kadınları kıs
kanmasını ve eşi bu tarz duygular hissettiği için başının belaya
girmesini istemez, ayrıca kadın en güzel kadın olduğuna inan
mak istiyor olabilir.
Bu tarz olayların bazılarında hedef, yalancının yalandan çıkar
sağlamadığına ya da sadece kısa bir süreliğine faydalanacağına
inanmak ister. Kendine zarar vermek isteyen bir yalancıya ina
nan bir hedefle ilgili belki de bu yüzyılın en rezil örneği ola
bilecek bir olayı tekrar ele alalım. Bu kitabın başında l 5 Eylül
l 938 'de Almanya Şansölyesi Adolf Hitler ve İngiltere Başba
kanı Neville Chamberlain arasındaki toplantıdan bahsetmiştim.
Kimse Hitler 'e inanmazken, Chamberlain ona neden inanmıştı?
Britanya'da ve Hitler' in sözünün eri bir insan olmadığının bilin
diği başka yerlerde pek çok karşıt görüş vardı. Chamberlain' in
Hitler 'in yalanına istemsiz olarak göz yumduğunu düşünüyorum,
çünkü Hitler 'e inanmak zorundaydı. Eğer Chamberlain Hitler 'in
yalanını fark etseydi uyguladığı politikanın, ülkesini ölümcül
bir risk içine soktuğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaktı.
Birkaç hafta sonra bu gerçekle zaten karşı karşıya kalacağı için
biri çıkıp Hitler ' le yaptığı bu toplantı sırasında neden bunu fark
edemediğini sorabilir. Bu soru rasyoneldir, ancak psikoloj ik de-
366
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla İlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
ğil. Pek çoğumuz hoş olmayan bir şeyle yüz yüze kaldığımızda
geleneksel erteleme prensiplerini uygular ve bunu da ancak bir
yalancının hatalarını (yalancıyla iş birliği ederek) görmezden ge
lerek yapabiliriz.
Bu olaya tek örnek Chamberlain değildir. Yalana hedef olan
kişiler, sık sık bilmeyerek, yalanda işbirliği yaparak yalancıya
inanmak isterler; aynı güdü -yaklaşan felaketi görmeyi isteme
me- zimmetine para geçiren kişiyi yanlışlıkla işe alan bir iş ada
mının, zimmetine para geçirme belirtilerini görmezlikten gelme
ye devam etmesinin nedenini açıklar. Mantıklı konuşursak, en
yakın sürede zimmetine para geçiren kişiyi yakalaması daha iyi
dir, ancak psikoloj ik yönden bunun fark edilmesi, kişinin sadece
şirketinin kaybettikleriyle değil, böyle rezil bir insanı işe almakla
yaptığı hata ile de yüzleşmesi anlamına gelecektir. Aynı şekilde
herkesin haberi olduğu halde boynuzlanan eş, olayın farkında ol
mayabilir. Ya da uyuşturucu kullanan yeni yetme bir genç, aile
sinin onun yaptığı şeylerden haberdar olduğuna inanabilir, oysa
ebeveynleri kendilerini anne baba olarak başarısız olma ihtima
liyle yüzleşmeye zorlayacak ve önlerinde büyük bir mücadele
nin bulunduğunu gösterecek yalanlan fark etmekten kaçınmaya
çalışmaktadır. Bir insan yalana göz yumduğunda bunun anlamı
yarın olayların daha kötüye gitmesi olsa da kısa vadede kişi ne
redeyse her daim daha iyi bir durumdadır.
Yalana hedef olan kişiyi yalancıyı yakalamamaya sevk eden
güdüler, bir CIA görevlisi Aldrich Ames ' in 1 994 'teki casusluk
tan gözaltına alınmasına dair yapılan açıklamada öne çıkmak
tadır. Ames dokuz yıl boyunca KGB 'ye, CIA' le iş birliği yapan
tüm Ruslar hakkında bilgi sağlamıştı . Ames zeki ya da çok kur
naz bir adam değildi; Sovyetlerin verdiği çuval dolusu parayı,
maaşıyla satın almasının mümkün olmadığı bir ev ve bir araba
alarak harcadı. Bir CIA karşı casusluk ajanı Sandy Griems, so-
367
Ne Düşü11düf,ü11ü Biliyorum
nunda Ames ' i yakalar ve yaptığı işi şöyle tarif eder: "Sizin en
başarılı işleriniz, en harika zaferleriniz, aslında en büyük yenilgi
lerinizdir . . . Bir casus yakaladığınızda, bunun anlamı, açıkça ser
visinizde bir problem yaşadığınızdır; bu kişiyi neden daha önce
yakalamadınız ! "
Beşinci görüş, Erwing Goffinan'ın yazılarına dayanmaktadır.
Bizler, ilişkilerimizde bize verilmeyen bilgiyi çalmak için değil,
kibar olmak için yetiştirildik. Buna daha dikkat çekici bir örnek,
konuştuğumuz kişi kulağını temizlerken ya da bumunu karıştırır
ken farkında olmadan bakışlarımızı başka yöne çevirmemizdir.
Goffinan aynı zamanda bazen sahte mesaj ların, sosyal yönden
gerçek mesajlardan daha önemli olabileceğini savunur. Bu sah
te mesaj , söyleyen kişinin sorumluluk almayı istediğini gösteren
onaylanmış bir bilgidir. Bir önceki gece kocasıyla tartıştığı için
morali bozuk olan bir sekreter, patronu "Bu sabah nasılsınız?" diye
sorduğunda " İdare eder" cevabını verdiği zaman bu sahte mesaj ,
patronuyla olan ilişkisiyle bağıntılıdır. B u mesaj ın anlamı sekre
terin işini yapmaya devam edeceğidir. Patron, iş performansını
etkilemedikçe gerçek mesajı -moralinin bozuk olmasını- bilmek
istemeyebilir.
Şu ana kadar sunduğum görüşlerin hiçbiri, pek çok cezai ada
let ve istihbarat teşkilatı üyesinin, davranışlardan yalancıları ayırt
etme konusunda neden bu kadar kötü olduklarını açıklayamaz.
Polis ve karşı casusluk sorgucuları, şüphelilerle aralarında kar
şılıklı güven ortamı oluşturmazlar, yanlış yönlendirilmeye göz
yummazlar ve onlara verilmeyen bilgiyi çalmak isterler. Peki,
davranışlardan yalancıları belirleme konusunda neden daha iyi
değiller? Yetersiz geri bildirim ve yüksek taban oranının, işlerini
engellediğine inanıyorum. İ lgilendikleri insanların çoğu, muhte
melen onlara yalan söylemektedir. Konuştuğum kişiler, yalan ta
ban oranını dörtte üçten daha fazla hesap ettiler. Böyle bir yüksek
368
Yalan Söyleme ve Yalan Avcılığıyla tlgili Yeni Bulgu ve Fikirler
" Bu yazının ilk bölümü , Gündelik ve Duygusal Olaylara Yönelik Hafıza adlı
kitabın bir bölümünde yer almaktadır, ed , N .L. Stein, P.A . Omstein , B . Tversky
ve C. Brainerd (Hillsdale , New Jersey: Lawrence Erlbaum Associates, 1 996) .
Son bölüm Sosyal Araştırma dergisinde yayınlanmıştır, 63 (3) (sonbahar 1 996):
80 1 - 1 7 .
369
ON BİR
Mikro, Tehlikeli ve
Fark Edilmesi Zor Olan
•
Yüz ifadeleri
2
En Önemli Olan
00 1 'den bu yana yedi yıl içinde araştırmalarımız saye
sinde en önemli aldatma belirtilerini belirledik ve in
sanlara bunları nasıl tanıyacaklarını öğreten araçlar ge-
İ
liştirdik. lk kez, yalan üzerine yaptığımız araştırmalar, bize hem
daha önce incelediğimiz insanlardan çok daha fazla kişi üzerinde
çalışma hem de daha ileri ve daha ayrıntılı analiz yapma imkanı
vererek finanse edildiği için böyle bir şey mümkün oldu.
Kırk yıl boyunca duygular ve sözsüz davranışlar üzerine yap
tığım araştırmalar için hükümetten tebrikler aldım. Yine de dav
ranışların bir yalanı nasıl ortaya çıkarabileceğini anlamaya olan
ilgim için destek bulamadım ve kişisel yardımlara bel bağlamak
zorunda kaldım. 1 990 ' larda Comell 'de hazırladığı tezi kumar sı
rasında söylenen yalanları inceleyen eski bir bar fedaisi Mark
Frank, bana katıldı ve laboratuvarımda doktora sonrası araştırma
öğrencisi olarak üç yıl harcadı .
370
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan Yüz İfadeleri
9/ 1 1 'den sonra her şey değişti. İlk kez bir savunma depart
manı, aldatma konusunda yaptığımız araştırmaları yüzlerce insa
nın davranışlarını ölçümlemeye izin verecek şekilde finanse etti.
Bulduğumuz hiçbir şey, kitabın daha evvelki bölümleriyle ters
düşmedi, sadece bilgimizi artırmış olduk.
Akademisyenler tarafından gerçekleştirilen uygulamalı araş
tırmaların, genellikle hedeflenen son kullanıcı kitlesinin -bu du
rumda hükümetin- ilgisini çekemediğini biliyordum. Bulguları
mızın, kimsenin kullanmadığı araştırma bulgularının dinlenme
yeri olan, savunma komitesinin "ölüm vadisi" olarak adlandırdı
ğı yerde sonlanmasını istemedim. Anahtarın, araştırmayı dizayn
ederken bize yardım etmeleri için işin başında müşterileri çağır
mak olduğunu düşündüm. ABD, Birleşik Krallık ve İsrail istih
barat ajanlarını ve kanun yürütme görevlilerini, yeni yalan araş
tırmamızı planlamak için meslektaşımız Maureen O ' Sullivan'la
beraber, ben ve Mark Frank' le tanışmak üzere iki günlüğüne
Washington DC 'ye çağırdım.
Birlikte oluşturduğumuz deneylerin, ister poligraf araştırmala
rında olduğu gibi ruh halini, ister bir kişinin davranışlarını ince
lesin, yalan araştırma tarihinde eşi benzeri yoktu. Subjelerimizle
ilgili deneyleri, onların geçmişlerinde yaşadıkları ve gelecekte ya
şayacakları hayati önem taşıyan olaylarla ilişkilendirdik.54 Halkın
" İ lk deneyimde (2. Bölüm , sayfa 54-56) , bu bağlantı kurulmuştu çünkü öğrenci
hemşireler, ilerideki iş yaşantılarında bu tarz görüntülerle karşılaşacaklarını bi
liyorlardı . Bir sonraki deneyde konu tamamen inandıkları ve önemsedikleri bir
mesele olduğundan , insanların görüşleri hakkında yalan ya da doğru söylemele
rini istedik ( 1 0 . Bölüm) ve böylece olayı onların geçmiş ve gelecek yaşamlarıyla
ilişkilendirdik . Ancak subjelerin parayı çalıp çalmama konusunda yalan ya da
doğru söyledikleri deneyde, başka bilim adamları tarafından yapılan tüm diğer
araştırmalarda olduğu gibi , yapılan işin onların önceki ve sonraki yaşantılarıyla
tamamen bağlantısızdı .
371
Ne Düşündüğünü Biliyorum
" Aslında pek çok psikolojik araştırmada, araştırma subjesi olmaya gönüllü
olma yoluyla bir eğitim zorunluluğunu yerine getirmek için deneye katılmak
isteyen kolej öğrencileri kullanılmıştı , sıradan denekler değil .
372
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan füz İfadeleri
373
Ne Düşündüğünü Biliyorum
57Haggard ve Isaacs, represyon nedeniyle ortaya çıkan mikrolan ilk rapor eden
kişilerdi ; biz ise bilinçli baskılama sonucu ortaya çıkan mikroları ilk rapor eden
kişilerdik.
374
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan Yıiz ifadeleri
375
Ne Düşündüğünü Biliyorum
376
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan Yıiz İfadeleri
377
Ne Düşündüğünü Biliyorum
378
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan Yıiz İfadeleri
379
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Önlemler
380
Mikro, Tehlikeli ve Fark Edilmesi Zor Olan Yüz İfadeleri
381
Ne Düşündüğünü Biliyorum
3 82
Sonsöz
383
Ne Düşündüğünü Biliyorum
384
Sonsöz
zor olduğudur. Pek çok insan, sadece yalanın hedefi olan kişi
ler, onları yakalamak için yeterince çalışmadığında yakalanmaz.
Tüm sızıntıları ve aldatma belirtilerini önlemek oldukça zordur.
Hayatımda hiç kimseye daha iyi yalan söylemeyi öğretmeyi
bilfiil denemedim. Bu konuda fazla yardım edemeyeceğime olan
inancım, kanıtlara değil sebeplere dayanmaktadır. Araştırmala
rımın yalancılardan çok yalan avcılarına yardım etmesini iste
mekte haklı olduğumu umuyorum. Bunun nedeni, yalanın tama
mıyla şeytani bir şey olduğuna inanmam değil. Pek çok filozof
bazı yalanların ahlaki olarak doğrulanabileceği ve dürüstlüğün
bazen zalim ve acımasız olabileceğini ikna edici bir şekilde sa
vunmaktadır. Ancak ben daha çok yalan avcılarının yanındayım.
Belki de bunun nedeni yaptığım bilimsel incelemelerin, insanla
rın gerçekte nasıl hissettiklerine dair ipuçları bulmayı hedefleyen
bir araştırma olmasıdır. Gizlilik, ilgimi çeken bir şey olmakla
beraber, beni asıl isteklendiren içte hissedilen gerçek duygula
n açığa çıkarmaktır. Gizlemenin mükemmel olmadığını ortaya
çıkarmak için, insanların nasıl hissettiklerini ve sahte ifadelerin
gerçek ifadeleri andırmasına rağmen nasıl farklılık gösterdiğini
ortaya çıkarmak oldukça tatmin edici. Bu anlamda yalanı ince
lemek, yalandan çok daha fazlasını gerektirmektedir. Bu, kendi
iç yaşamımıza ait sinyalleri istemli olarak ne kadar iyi kontrol
edilebileceğini öğrenmek için yaşantımızın istemsiz ve istemli
bölümleri arasında gerçekleşen sıra dışı içsel bir mücadeleye şa
hit olma imkanı tanır.
385
Ne Düşündüğünü Biliyorum
386
Sonsöz
387
Ne Düşündüğünü Biliyorum
388
Ek Bölüm
389
Ne Düşündüğünü Biliyorum
TABLO I
390
Ek Bölüm
TABL0 2
391
Ne DÜ/ündüğünü Biliyorum
TABL0 3
392
Ek Bölüm
TABL0 4
ZOR KOLAY
B. Yalanarun if.adesiz
görünmesi gerekiyorsa
ya da gizlenmesi
gereken duyguları
maskelemek için
başka duygular
lrullanamıyona özellikle
zorlaşır.
393
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ZOR KOLAY
394
Ek Bölüm
ZOR KOLAY
395
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ZOR KOLAY
YALANCI HAICICINDA
SORULAR
396
Ek Bölüm
ZOR KOLAY
397
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ZOR KOLAY
398
Ek Bölüm
ZOR KOLAY
399
Ne Düşündüğünü Biliyorum
ZOR KOLAY
400